DİĞER
"Distopyalar yazıldıkları dönemin baskın korkularını yansıtmıyor mu? Tarihin insan psikolojisinde derin yaralar bırakan nesi varsa… Öne çıkmış distopyaları kronolojik sırayla incelesek bir toplumsal travmalar tarihi görmez miyiz?"
Thomas More'un ünlü eseri Utopia'nın 500. yıldönümü özel baskısı, Dipnot Yayınları tarafından Türkçeye kazandırıldı. Bu hafta okurlarla buluşacak olan baskının özelliği, China Miéville'in önsözü ile Ursula K. Le Guin'in sonsöz yerine geçen denemelerinin de özgün metne eşlik etmeleri... Ursula K. Le Guin'in kitapta yer alan ve 500 yıllık metne yeni bir gözle bakmamızı sağlayan denemelerinden birini tadımlık olarak sunuyoruz...
Kadın bedeninin doğurganlığının kontrol altına alınmasının, neslin devamı için cinsiyet baskısının, ötekileştirmenin, hayali ya da gerçek düşmanlar yaratmanın temelinde cinsel enerjinin ve cinsiyetçiliğin harmanlanarak totaliterleşmeyi genişlettiğini çok iyi bilir ve öykülerinde kullanır Margaret Atwood...
Oya Baydar: Edebiyat yapıtından belli bir görev, hele de “işlev” beklemek edebiyatın da, sanatın da özüne aykırıdır. Yol göstermek, didaktik göreve soyunmak, hatta bilinçlendirmek, yapıtı edebiyat dışına iter.
Sylvia Plath’in “Babacım” şiiri bir gün karşımıza bir roman olarak çıkacak olsa, Sophie Mackintosh’un Booker Edebiyat Ödülü uzun listesine giren Su Kürü o roman olurdu
Bu ay Beykoz Kundura’da distopik filmlerin yanı sıra belgesel gösterimleri, klasikleşen canlı müzik eşliğinde sessiz film ve çocuklar için çizgi film atölyesi de sanatseverleri bekliyor...
Latife Tekin'in okura “gör dediği” bir şey var, bir politik ajandası: ve bir de bunu gösterme biçimi var, anlatı politikası
Emniyette olmayı mı yoksa özgürlüğü ve yaratıcılığı mı seçeceksiniz? Üstelik, yaşadığınız dünyada bu kavramlar birbirinin zıddı olarak görülürken...
Cem Akaş'ın Y romanında, erkeklerin yokluğu hiçbir şeyi değiştirmemiş, bazı kadınlar bugünün dünyasında tanık olduğumuz erkek rolünü üstlenmiş, Y kromozomu silinmiş ama hegemonya silinmemiş...
Buz. Mevsimler yok oluyor. Kaynaklar yok denecek kadar azalıyor. Yaklaşmakta olan buz çağı, bildiğimiz dünyanın sonunu hazırlayacak büyük yıkımın tetikleyicisi oluyor. Bu iklimsel gelişmenin yanı sıra dünya büyük bir kaosun tehdidi altında
Hiç Mi Bir Şeyim Yok oyunu Bitiyatro yapımıyla seyirciyle buluşan Edward Bond: Geçmiş, geleceğin yol haritası olamaz. Türkiye'nin doğru cevabı vermeden önce doğru soruyu bulması gerekiyor
Yazmak, kültürü yaratmak, kanunlar koymak, gezmek, yeni ülkeler keşfetmek kadına göre değildir; kadınsı olan evdir, sokak değil; kadın kendi içinde, mekânın içinde olmalıdır, evrende ve akışta değil…
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık