TARİH
22 Mart 2025
Bizim trafik yönetimimiz vatandaşa pusu kurmaya odaklı. Polis ya çevirme yapıp belgelere bakıyor ya da radar kurup hızlı sürücü avlıyor. Ama pusu kurulan yerlerin birkaç adım ötesinde kural tanımaz sürücüler şehir eşkıyalığının tadını çıkarıyor. Öyle bir görüntü ki sanki trafik polisimiz, trafiğin akışından hiç sorumlu değilmiş gibi!
Devamını OkuTARİH
15 Mart 2025
Amerikalı bazı Müslümanlar tarafından kurulan bir vakfın hazırladığı İslamilik Endeksi Müslümanlar açısından acı verici. Listedeki ilk Müslüman ülke kendine ancak 43’üncü sırada yer bulabiliyor, Türkiye 100’üncü. Endeksin alt sıralarında yer alması, o ülkenin ekonomi, hukuk ve yönetim, insani ve siyasal haklar ile uluslararası ilişkiler alanlarında başarılı olmadığını gösteriyor. Bu başarısızlığın sebepleri ise belli...
Devamını OkuTARİH
08 Mart 2025
“Mutluluk” diye tanımladığımız “şey” esasen genetik kodlarımızda var. Yemek yerken bile bir süre daha açlıktan ölmeyeceğimizi düşünüp mutlu oluyoruz. Ama düşünün bakalım son yıllarda yapmaktan zevk aldığınız neleri asla yapmamanız gerektiğini öğrendiniz?
Devamını OkuTARİH
01 Mart 2025
Söyleniyoruz ama buna yol açan sorunlara karşı sesimizi yükseltmek için herhangi bir şey yapmıyoruz. “Çıkın bir protesto edin ya” diyen adama “hadi gel” desek, “şu anda hastam var” yanıtını almamız kuvvetle muhtemel. Siz de sokağa çıkarak hak aramak bizim millete göre değil diye düşünenlerden misiniz?
Devamını OkuTARİH
22 Şubat 2025
Gazeteci denilen insan tipi esasen kötü gidenin peşindedir. Halk adına denetim görevi böyle yerine getirilir. Demokrasilerde basından dördüncü güç diye söz edilmesinin nedeni budur. Ve dünyanın her yerinde basının “felaket tellallığı” ile suçlanmasının nedeni de budur. Ama hep kötü olayların olmasının sorumlusu gazeteciler değildir
Devamını OkuTARİH
15 Şubat 2025
O gece bu şarkıya çığlık çığlığa eşlik eden küçücük kızların, delikanlıların sayısı da biz dinozorlardan az değildi. Hadi diyelim ki bizler artık o fırtınalı aşkları yaşayacak ortamı bulabilecek durumda değiliz, ruhumuz yorgun. Peki size o yaşta ne oluyor? Madem böyle deli divane bir aşk istiyorsun, o zaman ne bekliyorsun?
Devamını OkuTARİH
08 Şubat 2025
Sorun neredeyse bütün evlilikler için genel geçerliliği olan bir sorun. Dünyanın neresinde olursa olsun değişmiyor
Devamını OkuTARİH
01 Şubat 2025
Aşk diye tanımladığımız duyguyu, vücudumuzda salgılanan birtakım hormonlardaki iniş-çıkışlarla açıklayanlar da var, biliyorsunuz. Eğer bu yaklaşım doğru olsaydı dünyanın her yerinde, her koşulda, her tür insanın aşk öyküsü birbirinin aynı olurdu. Ama böyle olmadığını biliyoruz...
Devamını OkuTARİH
25 Ocak 2025
Hayatımız ikilemlerden ve onlar arasında verdiğimiz ya da veremediğimiz kararlardan oluşur. Arada sırada çoktan seçmeli yanıtları olan sorunları da karşımıza çıkarır ama biraz düşünürsek onları da sonunda sadece iki seçeneğe indirgeriz: O mu, bu mu? Hayatımızın bütünü de bu yanıtlardan oluşur aslında
Devamını OkuTARİH
18 Ocak 2025
“1 Ocak’tan sonra spora başlayacağım, her gün beş bardak su içeceğim, İtalyanca kursuna yazılacağım, bir ay sadece sebze yiyeceğim, son kadehimi 31 Aralık’ta bırakacağım” gibi sözler verdiyseniz üzülmeyin, yalnız değilsiniz. Hem bu sözleri vermek, hem de tutamamak konusunda yalnızlık çekmeyeceksiniz...
Devamını OkuTARİH
11 Ocak 2025
Franz Kafka’nın yaşamı boyunca dört kere aşık olduğunu biliyoruz. Kısacık bir yaşama dört gerçek aşkı sığdırabilmiş olmak, gerçekten muazzam bir şey. İlişkileri “tutku-korku-acı-ayrılık” kısır döngüsünde yürüyordu. Tutkuyla bağlanıyor, bu bağlanmadan korkuyor ve ayrılıyordu. Bir tür “ıssız adam” yani...
Devamını OkuTARİH
04 Ocak 2025
Aşk insanın yaşam çakralarını açtığı gibi hayatınızın sondan beş on yılını da götürüyor olabilir. Ama yine de sorum şu: Hangisi iyi? Tek başınıza 100 yıl mı? Yoksa sizi görünce heyecandan eli ayağına dolaşan, isminizi söylerken içi titreyen biriyle daha kısa bir süre mi?
Devamını OkuDaha Fazla