Tuğçe Tatari

[email protected]

TARİH

15 Kasım 2024

Okurlara açık mektup

Önce kendi çocuğum için, sonra da benim gibi bu meselelerle derdi olan anne babaların/aile mensuplarının çocukları için ülkenin en sorunlu beş konusunu ele aldım. Çocuklarımızın aydın, açık fikirli, barışçıl, ayrımcılığı ayıp sayarak, şiddeti reddederek, yaşamı kutsayarak, farklılıklardan beslenerek, toplumsal duyarlılıklar konusunda dünyanın gerisinde kalmayarak ve bir diğerine düşman olmadan yetişmeleri için taşın altına elimizi birlikte koyalım istiyorum…

Devamını Oku

TARİH

18 Ekim 2024

Artık Kürtlere akıl vermeyi bırakın ve kendi çözüm önerilerinizi ortaya koyun!

Kürt siyasetinin devletle tecrübesi, Türkiye siyasetiyle tecrübesi ve bu tecrübelerin her birinde ödenen bedeller, ağırlığıyla ortada. O yüzden “Sizi kullanacaklar” demek de “Kürtler AKP ile anlaştı” demek de hem bu insanların tüm yaşadıklarını hiçe saymak hem de onlara yaşatılanlara saygısızlık etmektir bana göre…

Devamını Oku

TARİH

11 Ekim 2024

Türkiye’de erkek, 22 yılın sonunda resmen ‘üstün vatandaş’lık mertebesine oturtulmuştur

Türkiye için bu düzeyde bir seslilik hâli, tuhaf! Çok tuhaf! Kadın cinayetlerinin politik olduğunu düşünüp son günlerde ana akımda sürdürülmesine ‘izin verilen’ bu gündemlilik hâlinin rastlantıdan ibaret olduğunu düşünecek değiliz! Dün gelmedik Türkiye’ye!

Devamını Oku

TARİH

04 Ekim 2024

Meclis’ten üzerimize estirilen pembe dizi rüzgârına reyting yağıyor!

Meclis’ten izlemelik, devamını merak etmelik pembe dizi yayını yapılıyor adeta. Kim kime doğru yürümüş, ilk kim selam vermiş, resepsiyonda kim kimle yan yana gelmiş-gelmemiş, kim kimin elini iki avucunun arasına almış da sevmiş. Oturup uzun uzun bunları konuşalım… Çünkü yeni Türkiyemize bu yakışır!

Devamını Oku

TARİH

27 Eylül 2024

Ekrem İmamoğlu’na siyasi yasağa nasıl tepki vereceğiz?

Bu İmamoğlu yazısını iki haftadır yazmak istiyorum ama hep bir başka felaket yerini alıyor bu yazının!

Devamını Oku

TARİH

20 Eylül 2024

Narin'in köyü, neden gazetecileri taşlıyor?

Bir köyde yaşayan onlarca çocuk ellerine taşları alıp gazetecileri taşlıyorsa, burada ben, o insanları ne kadar mağdur ettiğinizi öğrenme ihtiyacı da hissederim. O köy size olayı aydınlatmak istiyorsunuz diye mi öfkeli, yoksa uydurduğunuz iddialar yüzünden mi, buna bir bakma ihtiyacı hissederim…

Devamını Oku

TARİH

13 Eylül 2024

Narin olayını 'gazetecileri' de kullanarak bulandırıyorlar!

Narin'in öldürülmesine üzülürken bir diğer yandan da gazeteciliğin yok edilmişliği, yayıncılığın çürümüşlüğü, medyanın kokuşmuşluğu gerçeği ile bir kere daha temas etmek durumunda kaldık…

Devamını Oku

TARİH

06 Eylül 2024

Narin bir mesele…

Kaybolan Narin kaybolduğuyla mı kalacak, yoksa biz ülkenin uzak bir köşesinde ucunu tutacağımız ipi takip ederek çok daha büyük bir meseleye mi varacağız?

Devamını Oku

TARİH

30 Ağustos 2024

Devlete bak aileyi anlarsın!

"Hulusi Kentmen" temsilinde gösterilen devlet, yani baba soğuktur, serttir ama "içi iyidir" diye bilinir en azından… Ama bugünün Türkiye'sinde "görüntü"ye dahi ihtiyaç duyulmuyor! Ve ülkenin dört bir yanından şiddet haberleri yağıyor. Kadın, çocuk, mülteci artık kimi "zayıf" görüyorlarsa onu paramparça ediyorlar…

Devamını Oku

TARİH

23 Ağustos 2024

Kendi canımızdan bile vazgeçmişlik düzeyinde bir tepkisizlik hâli

Kahramanmaraş merkezli depremlerin yarattığı hasarların hesabı, sorumlularından sorulamamaktadır. Bizler Ankara’dan, İstanbul’dan, İzmir’den bu haksızlıklara karşı toplumsal bir destek verebildik mi? Peki, beklenen İstanbul depremi uzmanların da uyardığı şiddette yaşanınca, İstanbullunun sesi için kimler bu ‘işler’e yeltenecek?

Devamını Oku

TARİH

16 Ağustos 2024

Can bugün çıkar mı?

Can Atalay iki yıldır cezaevinde. Özgürlüğü gasp edilmiş, dört duvar arasında bir o pazarlık masasının, bir bu pazarlık masasının sonuçlanmasına bağlı ‘anlık’ gelişmeleri bekliyor… Ancak bir gün bu milletin seçtiği Can gibi vekiller, Meclis’in de vekili olacaklar, kuşku duymuyoruz

Devamını Oku

TARİH

09 Ağustos 2024

Mesele asla bir "ev zencisi" olmanız değil, kimin evinin zencisi olduğunuzdur!

Biz 20 yıldır bu düzene ses çıkartanlar olarak en iyi koşullarda her an dayak yiyoruz ve hakarete uğruyoruz. Daha kötü koşullarda olan arkadaşlarımız da cezaevlerinde! Sizler daha yeni yüzleşiyorsunuz, her şeye evet demediğinizde başınıza gelebileceklerle. İşte hiç duraksamadan köle deniyor, zenci deniyor, denebiliyor sizlere de… Şimdi Türkiye'nin tüm "zencileri" olarak birleşme ve beraber mücadele zamanıdır…

Devamını Oku