20 Şubat 2025 14:20
Güncelleme: 20 Şubat 2025 14:51
Yenidoğan çetesi davasında, bir bebeğin ölümünde ihmal olmadığı tespiti yapılan adli tıp kurumu raporunun iddianameye girmediği anlaşıldı. İntihar eden İlker Gönen'in avukatı suç duyurusunda bulundu.
Dokuz kişilik Adli Tıp heyeti, Havanur Karakoç bebeğin ölümünün bağırsakta doğumdan gelen hasar nedeniyle olduğuna oy birliğiyle karar verildiğini kayıt altına aldı. Adli Tıp Kurumu’nun raporunda bebeğin travmatik tesirle öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı, tıbbi belgelerde zehirlenme bulgusu tanımlanmadığı, otopsi sırasında alınan doku örneklerinin Kimya İhtisas Dairesi’nce yapılan incelemesinde, tedavisinde kullanılan ilaç etken maddesiin tespit edildiği, aranan toksik maddelerin ise bulunmadığı dikkate alındığında, bebeğin zehirlenerek öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığının ifade edildi.
Avukat Aydın Mantar, Adli Tıp İhtisas Kurumu’nun bu alanda en yetkin kurum olduğunu belirterek Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu raporunun ise yanıltıcı olduğunu ileri sürdü. Mantar, Teftiş Kurulu’nun raporunda Tokluoğlu bebeğin ölümüyle ilgili yer alan pasif ötanazi kanaatinin de sorunlu olduğunu iddia etti. Tokluoğlu ailesi, çocuklarının böbrek rahatsızlığı olduğunu mahkemedeki ifadelerinde anlatmıştı. Hamilelikte yaşanan sorun, Teftiş Kurulu’nun kanaatine yansımamıştı.
Avukat Aydın Mantar, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunduğu şikâyet dilekçesinde, dosyada yer alan rapor hakkında, “Tarih dahi atmaya tenezzül edilmemiş, hasta dosyaları incelenmeden kaleme alınmış bir rapordur. Beş bebek hakkında muhtelif şekillerde ihmali davranışla kasten öldürme suçunu işlediği iddiasına dayanak olan tuhaf rapordaki eksiklikler, yalnızca bilimsel yorum olarak açıklanamayacak kadar ehemmiyet arz ediyor ve suç teşkil ediyor” dedi.
Mantar, uzman mütalaasında hukuk sisteminde en yüksek tıbbi mütalaa verebilecek kurum olan ve otopsi işlemlerini yapan Adli Tıp Kurumu’nun raporlarının okunmadığını söyleyerek, Teftiş Kurulu raporunu düzenleyenler hakkında görevi kötüye kullanmak ve kasten öldürme suçunu işledikleri iddiasıyla haklarında soruşturma yürütülmesini istedi.
1 Şubat'ta cezaevinde intihar ettiği açıklanan İlker Gönen, Karakoç bebeğin ölümüyle ilgili mahkemede yaptığı savunmada şunları söylemişti: “Sayın savcımız, uzman görüşü istemiş. Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu, nedense aynı hastanede çalışan üç yenidoğan uzmanına uzman görüşü aldırmış. Görüş aldırılırken de belgelerin, bilgilerin yanında tapeler gönderiliyor. İki aydır tek kelime hakkım yokken en kolay şey, medyada tape okuyup yorum yapmakmış. Bebek Karakoç'ta suçlanma nedenim, vitamin içeren serumu vermemem. Bununla ihmal ve kasten öldürmekle suçlanıyorum. Hasta, Çınarcık Devlet Hastanesi'ne gidiyor. Bebeğin karnı mor, şiş. Bağırsağında yırtık var, ameliyat olması gerekiyor. 112'ye bildiriyorlar. Müsait yer bulunamıyor. Bebek, yaklaşık 18 saat sevk bekliyor, durumu kötüleşiyor. Bağcılar Medilife Hastanesi'ne geliyor, ameliyat ediliyor. Altmış dört gün yatıyor hasta ve maalesef vefat ediyor. Hemşire hanımlar beni görüntülü aradılar altmış dört gün boyunca. O görüntülerin hiçbiri tapelerde yok. Serumu yazması gereken sorumlu doktordur. Haydi danışman hekim olarak beni suçladın. O hastanede resmî danışman olarak görünen, resmi yoğun bakım hekimini niye suçlamıyorsun?”
Bebek Karakoç'un ölümünün ardından polisin tüm evraka el koyduğunu anlatan Gönen, “Bebeği Adli Tıp Kurumu morguna götürüyorlar. Bebekten örnekler alıp inceliyorlar. Temmuzda Adli Tıp İhtisas Kurulu, oy birliğiyle bebeğin ölümü için beslenememe değil, bağırsakların yırtılması ve erken doğuma bağlı akciğer-beyin hasarı diyor” beyanında bulunmuştu.
Günün öne çıkan haberleri...TIKLAYIN - Galatasaray-Fenerbahçe derbisinin hakemi belli oldu TIKLAYIN - İş görüşmelerinde “gizli su testi” yöntemi |
© Tüm hakları saklıdır.