27 Aralık 2018

Biraz da edebiyat

“Uyandığında dinozor hâlâ oradaydı”

Augusto Monterrroso Orta Amerika’nın en iyi yazarlarındandır. Annesinin ülkesi Honduras’ta 1921’de doğmuş, babasının ülkesi Guatemala’da yaşamış, siyasal nedenlerde göç ettiği Meksika’da ise ömrünün çoğunu geçirerek 2003’de ölmüştür.

Augusto Monterroso 11 yaşından sonra okulu bırakmış, kendi kendini yetiştirmiş. Ece Ayhan onu tanısaydı “Orta ikiden terk dediğin böyle olur işte!” derdi herhalde.

Augusto Monterroso dünyanın, daha doğrusu insanın değiştirilebileceğine inanmış gençliğinde. Guatemala’da diktatörlüğe karşı aktif mücadele vermiş. Diktatörler, yağ çekenler dışında konuşanı, yazanı sevmezler. Monterroso da Meksika’ya sığınmak zorunda kalmış. Sonra ülkesinde işler düzelince dönüp belirli hizmetler vermiş. Meksika’ya bu kez diplomat olarak gitmiş. Daha sonra Juan Rulfo’nun ülkesine kalıcı olarak yerleşmiş.

Augusto Monterroso Latin Amerika’nın ve İspanyolcanın en çok ödül alan yazarlarındandır. Daha çok kısa öyküleriyle tanınır. “Mikro anlatı” ustası derler Monterosso’ya.

En ünlü öykülerinden birini okuyalım. Öykünün başlığı Kara Koyun.

Uzak bir ülkede yıllarca önce kara bir koyun vardı. Kurşuna dizildi.

“Bir yüzyıl sonra pişmanlık duyan sürü onun adına bir atlı heykel dikti. Heykel konulduğu parka çok iyi gitti.

“O gün bu gündür ne zaman bir kara koyun ortaya çıksa derhal giderilir, olağan ve sıradan koyunların gelecek kuşakları da heykel sanatıyla ilgilensinler diye.”

Gabriel Garcia Marquez Türkçe’ye aktardığımız bu öykünün de yer aldığı kitabı şöyle tanımlar: “Bu kitabı eller yukarıda okumak gerekir. Tehlikeli oluşunun nedeni hınzırca bilgeliğinde ve ciddiyetten yoksun öldürücü güzelliğindedir.”

Dünya edebiyatının en kısa öyküsünü de Monterroso yazmıştır. Şöyle:

Uyandığında dinozor hâlâ oradaydı.”

Bu öyküden anladığımız o uykuya dalarken dinozor yanı başındaydı. Akla gelen soru da şu: Dinozor oradayken nasıl uyuyabildi? Bence, koyunları sayarak…

Yeni yılınız kutlu olsun…

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Fransa ile gereksiz bir sorun

Fransız okullarına çocuğunu gönderen Türk vatandaşlarının arasında, öğrendiğimize göre, Aile Bakanımız da var. Ancak, gene söylendiğine göre, Aile Bakanımızın Belçika vatandaşlığı da varmış. O zaman çocukları Belçika vatandaşı olarak okulda kalabilirler

Washington ve Ramallah

Özgür Özel’in Ramallah’a gitmesi “özel” bir anlam, önem taşıyacaktır. Ramallah’a, yerel seçimleri kazanmış, ülkesinin birinci partisi haline gelmiş bir siyasal hareketin lideri olarak gidecektir. CHP’nin sadece Filistin değil, Orta Doğu’ya ilişkin vizyonunu ortaya koyması, Ramallah’dan uluslarararası topluma Türkiye’nin yeni sesi olarak seslenebilmesi önemlidir

Ölüm ana

Yaşamamıza izin veren Ölüm Ana olduğunu düşünüyorlar. Ondan medet umuyorlar. Ölümün yaşamdan güçlü olduğunu görüyorlar. Yılda yirmi, otuz bin cinayetin işlendiği bir ülkede ölüme "insaf et, bizi yaşat" diyorlar. Hayat o kadar ucuz olunca ölüme yakıştırılan güç artıyor. Ölümde ana rahminin, kucağının sıcaklığı aranıyor

"
"