29 Ağustos 2024

Dünyayı dolaşanlar

Köşe yazarlarının gazeteci olanlarını eleştirirken, yazılarını insafsızca kısa sürelerde yetiştirmek zorunda olduklarını hatırlamak iyi olabilir. Daha da önemlisi, tam dozunda olmak kaydıyla, sözlüğe baktıran yazarların iyi yazar sayılması gerektiğini...


Dil olayları, “küreselleşme” denilen bu emperyal çağda dünyayı dolaşıyor, bazen kendi taşıdığı ışığı kendi üzerine de tutarak. Dolayısıyla, zaman zaman sağımıza solumuza bakmak iyi olabiliyor, dillerden ne haber diye.

* * *

Meydan okuma, sınama, zorluk

İngilizcedeki “challenge” sözcüğünün karşılığı olarak bu üç terim de kullanılabiliyor ama, ilk ikisi bazen fazla çeviri kokan bir sonuç verebiliyor. Yeni bir deneyim olarak, Hasan Göğüş’ün 10 Ağustos tarihli T24’teki yazısında geçen “sınamalar” sözcüğü bende önce bir ikircim yarattı, acaba yazar ‘zorluk’ dese daha mı uygun olurdu diye. Şöyle diyordu orada Göğüş:

“Birleşmiş Milletler 80 yıllık tarihinde hiç olmadığı kadar ciddi bir yol ayrımında. Ya günün şartlarına, ortaya çıkan yeni sınamalara göre kendine çeki düzen verecek, ya da Milletler Cemiyetinin akıbetine uğrayacak. Bu yılki BM genel kurulu bu açıdan çok önemli.” (abç)

Biraz düşününce buradaki “sınamalar”ı benimsedi zihnim. Sunduğu anlam alanı gayet yerinde ve anlaşılır geldi. “Zorluk” dense daha düz, yüzeysel ve sınırlı kalabilirdi. BM de tıpkı bizim AYM’miz gibi kararlarının kaale alınması açısından durmadan sınanan bir insani merci durumunda değil mi?

* * *

Yükleniyor

İngilizce “loading”den geldi. Hazırlık işlemleri yapılıyor, gibi bir anlamı var. Başlangıçta daha çok bilgisayar teknolojisiyle ilgiliydi. Ekranda “Loading...” mesajını gördüğünüzde, verilerin “yüklenmekte”, yani kullanıma hazırlanmakta olduğunu anlıyordunuz, lütfen biraz bekleyin gibi bir rica...

Yeni kuşaklar daha geniş alanlarda kullanıyor artık bu terimi. Geçenlerde Haluk Levent, konseri iptal edilen Suavi’den söz ederken “Yeni bir linç yükleniyor” diyordu örneğin. Tek sözcükle çok şey anlatarak.

* * *

Pet

Olduğu gibi gelenlerden. Evcil hayvan demek. “Pet mezarlığı” şeklinde tamlama biçimi de yerleşti. Kısa ve modern. Şık da duruyor. Arka tarafta, karanlıklarda habire toplu mezarların kazılmasını önlemiyor gerçi. Petler ve diğerleri.

* * *

Ped

İngilizce “pad”den geldi. Her tür hijyenik bağ, anlamına geliyor. Tek heceli, gayet kullanışlı. Yastık gibi.

* * *

Acta non verba

Latinceden İngilizceye gelmiş, oradan da Türkçeye, daha doğrusu dünya ortak kültür sözlüğüne.

Ortak Kültür Sözlüğü’nde çeşitli dillerden gelme epey sözcük vardır ama çoğunluk herhalde Latince kökenlilerdedir. Ne de olsa yürürlükteki disiplinlerin işleyişinde hemen hep yeri olmuş Latincenin. Önde gelen bazı dillerin anası olarak da rağbet görmüş. 

Mehmet Y. Yılmaz da böyle bir ortak kültür duygusuyla kullanmış olmalı “acta non verbayı. Okurlar Türkçesini talep edince, dünkü yazısında açıklamak gereğini duymuş ve çevirisini “Söz değil, hareket” diye vermiş. Sözcüğü sözcüğüne çeviri! Çeviribilimcilerin “eşdeğer değil” diye eleştireceği türden. Böyle çeviriler işe yaramaz değil, ancak sanıyorum çok sınırlı durumlar için geçerli olabilir.

Acta non verba bir atasözü. Eşdeğer olması için, karşılığının da atasözü olması gerek. Bazı atasözlerinin tam karşılığı bulunmayabilir ama, yaklaşık da olsa önerilebilecekler var: “Ayinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz”, “dilinde olanın elinde olmaz”, “laf yapma, işini yap” gibi karşılıklar önerilebilir.

Köşe yazarlarının gazeteci olanlarını eleştirirken, yazılarını insafsızca kısa sürelerde yetiştirmek zorunda olduklarını hatırlamak iyi olabilir. Daha da önemlisi, tam dozunda olmak kaydıyla, sözlüğe baktıran yazarların iyi yazar sayılması gerektiğini...

Necmiye Alpay kimdir?

Çalışmaları dil üzerinde yoğunlaşan Necmiye Alpay 1946 yılında doğdu. 1969 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni (Mülkiye) bitirdi.

1978'de Paris-Nanterre Üniversitesi'nden uluslararası iktisat alanında doktora derecesi aldı. Mülkiye'deki öğretim üyeliği 12 Eylül 1980 darbesi ile başlayan süreçte sona erdi. İzleyen yıllarda akademide 'Türkçe' ve 'Yaratıcı Yazarlık' alanlarında dersler verdi.

2011 yılından itibaren uzun süre Radikal gazetesinde Dil Meseleleri üzerine yazdı. 2016 yılında İsviçre'nin Almanca PEN Merkezi tarafından onur üyeliğine seçildi. 

Kitapları

Türkçe Sorunları Kılavuzu (Metis Yayınları)

- Dilimiz, Dillerimiz / Uygulama Üzerine Yazılar (Metis Yayınları)

Dil Meseleleri / Uygulama Üzerine Yazılar II (Metis Yayınları)

Yaklaşma Çabası (Kanat Yayınları)

- Beklediler Gitmedik (Edebi Şeyler Yayıncılık)

Çevirileri

Freud ve Felsefe (Paul Ricoeur), Metis Yay.

- Kültür ve Emperyalizm (Edward Said, Hil Yayınları)

- Tarihsel Kapitalizm (I. Wallerstein, Metis Yayınları)

- Aydın Kesimi Üstüne (Vladimir İ. Lenin, Başak Yayınları)

- Modernleşmenin Eşiğinde Osmanlı Kadınları (Madeline C. Zilfi, Tarih Vakfı Yurt Yayınları)

- Şiddet ve Kutsal (Rene Girard, (Kanat Yayınları)- Freud ve Felsefe (Paul Ricoeur, Metis Yayınları)

- Bilge Sokrates'in Ölümü (Jean Paul Mongin, Metis Yayınları / Küçük Filozoflar Dizisi)

- Martin Heidegger'in Böceği (Jan Marchand, Metis Yayınları Küçük Filozoflar Dizisi)

- Diyojen Köpek Adam (Jan Marchand, Metis Yayınları Küçük Filozoflar Dizisi)

 

Yazarın Diğer Yazıları

Taşın altında ne var?

Bahçeli’nin el sıkarak başlattığı Öcalan çıkışı AKP Genel Başkanı’nı zorladı. RTE her zorlukta yaptığı gibi önce uzun uzun sustu, sonra Bahçeli’yi “bilge” mevkiine oturtup överek “elini, hatta gövdesini taşın altına koymak” konusunu değerlendirdi. Belli ki her iki siyasetçi de birbirlerinden kopmayı göze alabilecek durumda değildiler

Trump ve Trevor Noah

Küreselleşmenin sıfır numara emperyal boyutunu Rosa Luxemburg ve Lenin anlatmışlardı. Trevor Noah da bir başka yolu hem içeriden hem dışarıdan aydınlatıyor

Ve melezler

Gaël Faye melezmiş. Annesi Ruandalı, babası Fransız. Eh! Gerçi her halinden Afrikalılık bilinci akıyor ama, yine de... Her durumda insana bir Ruandalı görmek iyi geliyor

"
"