Yaklaşık bir yıl önce. 22 Mayıs 2022. Maltepe meydanında Kemal Kılıçdaroğlu'nun mitingini izliyorum. Şu satırları yazmışım:
"Kemal Kılıçdaroğlu önemli bir vurgu yaptı: Bir partinin ve liderinin halkını dinlemesini zayıflık olarak gösteriyorlar. Bir liderin kibar olmaması gerektiğini söylüyorlar. İyi kalpli olmayı zayıflık olarak gösteriyorlar.
Kılıçdaroğlu bunları söylerken bir ezberi ve aslında toplumun yorulduğu-sıkıldığı bir ezberi de bozmak istiyor. Masaya yumruk vuran, 'kaba-sert' konuşan, belagati-hitabı kuvvetli… Türkiye'deki insanlar böyle liderlere oy verir ezberi... Bu noktada desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Kemal Kılıçdaroğlu adım adım cumhurbaşkanlığı adaylığına yürüyor. Olağanüstü bir gelişme olmazsa aday olacak gibi…"
Şu an okuduğunuz satırları 6 Mayıs 2023 gece yarısına doğru yazıyorum. Yine Maltepe'de izlediğim bir miting sonrası… Bu kez Kılıçdaroğlu'nun adaylığının kesinleşmesinin üzerinden iki ay geçmiş, Millet İttifakı liderleri ve İstanbul- Ankara belediye başkanlarının katılımıyla düzenlenmiş bir buluşma.
Rumelihisarı'ndan Maltepe'ye metro ve Marmaray ile gidiş-dönüş yol boyu ve ayrıca miting alanı izlenimlerini şöyle özetleyebilirim:
- Ulaşımda seçim propagandasında tam bir 'bölünme' vardı. Metroda "16 milyon hep birlikte İstanbul'u yönetiyoruz" sloganı ile Millet İttifakı liderlerinin ve Ekrem İmamoğlu'nun ekranlarda videoları vardı. Marmaray'da ise tutacak yerlerde Erdoğan stickerları ve ekranlarda 'Başkomutan' yazan görüntüleri ile AKP'nin propaganda alanı idi.
- Maltepe'de Marmaray'dan indiğimde karşımda bir genç "1 Oy Kılıçdaroğlu'na bir oy TİP'e" yazılı broşürü verdi. Onun hemen arkasında İYİ Parti minibüsü propaganda yapıyordu. Duvarlarda Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ın idam günlerini hatırlatan afişler vardı. Bu arada mitingde 6 Mayıs 1972'yi hatırlatan hiçbir konuşma yapılmadı. Sadece sunucu Can Yücel'in adını vermeden "Deniz'ler için yazdığı" Mare Nostrum' şiirini okudu: Aşk olsun çocuk aşk olsun…
- Yolda ve alanda en dikkat çeken gözlemim şu oldu: Ayrışmadan, ayrıştırılmadan bir arada olmayı, farklı görüşte de olsa fikirlerine katılmasa da konuşanı dinlemeyi, ama esas olarak şarkı söylemeyi, dans etmeyi, korkmadan geleceğe umutla bakmayı özlemiş bir kalabalık gördüm. Her yaştan insan miting saatini beklerken çalan şarkılara eşlik etti, dans etti, yüzlerinde gülümseme vardı.
- Liderler platforma eşleriyle geldiler. El ele yan yana… İzmir'de de aynısını yapmışlardı. Bu tablo da insanın içini ısıtıyor. Sadece Meral Akşener torunu Pars ile çıktı sahneye. İzmir'deki mitingde eşi Tuncer Bey ile çıkmıştı burada torunuyla.
- İstanbul 11 milyon 350 bin seçmen ile tüm ülkedeki 62 milyonluk seçmen içinde en büyük ağırlığa sahip il. 800 bin genç de burada ilk kez oy kullanacak. Yani Türkiye geneli için de bir fikir verebilir buradaki katılım. Çok sayıda genç vardı alanda-yolda. Bu ilgi sandığa da yansırsa seçimi muhalefetin kazanma şansı artar. Çünkü en çok gençler bu baskı ortamından, eşitsizlikten, geleceksizlikten mağdur oluyor.
- Alan en çok neye tepkiyi neye verdi peki? Süleyman Soylu'nun seçim ile darbeyi aynı cümlede sarf etmesinin hatırlatılmasına. Erdoğan'ın eski koruması Hasan Yeşildağ'ın kardeşi Ali Yeşildağ'ın Antalya Havaalanı ile ilgili iddialarına. Akşener bunu miting meydanında açıklayarak toplumun genelinin bilmesini de sağladı. Şöyle dedi:
"Recep Bey Recep Bey… Var mıdır, yok mudur belli olmayan bir kasetten bizzat bahsediyorsun da... Dün sizin en yakın aile dostunuz; seninle beraber, başına bir iş gelmesin diye hapse giren Yeşildağ ailesinin bir ferdi, bir kaset yayınladı. O kasette çok enteresan, nasıl hırsızlık yapıldığını anlatıyor. Diyor ki Ali Yeşildağ: Antalya Havaalanı yıl 2007'de havaalanının işletmesi satışa çıkıyor. Bir firma 5 milyar euro veriyor. Buna karşılık o firmanın dosyasından evrak çalınıyor. Yakınlardan birine 3 milyar euroya veriliyor. 1 milyar Euro cep ediliyor. Bu iddia bizzat Recep Bey tarafından 1 milyar euro alındığını söylüyor. Recep Bey Recep Bey… Sen Cumhurbaşkanısın. Bize sövmek yerine sen bu videoyu bir sorgula bakalım. Bu bir milyar dolar kimin cebine girmiş? Ali Yeşildağ'ın iddiasına göre senin cebine girmiş."
Akşener daha evvel kendine yönelik 'dokunulmazlığı da yok kendisinin' tehdidini de hatırlatarak 'korkmadığını da ifade etmiş oldu'. Bu arada Akşener İzmir'de yaptığı gibi "CHP'li ailelerden en az bir kişinin meclis seçimleri için bir oyu kendi partisine vermesini" istedi.
- Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun alanda pankartlara da yansıyan hayat pahalılığı-kuru soğan üzerine yaptığı konuşma alkış aldı, hedefi doğrudan Erdoğan'dı.
Bunlar kendileri; manda yoğurdu ile ejder meyvesi ile beslenip halka soğanı çok görenler… Sofralarında ejder meyvesi ile beslenenler gidecek. Anadolu'nun temiz gıdası ile Türkiye'yi kendine yeter yapanlar geri gelecek.
- Ekrem İmamoğlu Gezi tutuklularını andı. Tayfun Kahraman'ın ismini de söyleyerek. Zaten en yoğun atılan slogan 'hak, hukuk, adalet' idi.
- Kemal Kılıçdaroğlu tüm kampanyasına da yansıyan 'pozitif dil'i burada da bırakmadı. Herkesi kucaklamaktan, kimseyi mağdur etmemekten, ortak akıldan bahsetti.
Temel Karamollaoğlu da Ali Babacan da Gültekin Uysal da Mansur Yavaş da 'birlik olmaktan, ayrıştırıcı dilden uzaklaşmaktan' söz etti.
Bitirirken…
Meslek hayatımda çok seçim, çok miting izledim. Son 22 yılda muhalefetin de çok sayıda mitingini... Kimileri kalabalıktı ama katılımcıların kazanma umudu azdı. Bu kez hem umut hem kararlılık gördüm. Kemal Kılıçdaroğlu bir rüzgar yakalamış. Alanda konuştuğum tecrübeli bir siyasetçinin deyimiyle 'oylara sahip çıkılırsa rahat kazanacak'… 22 Mayıs 2022'de Maltepe meydanındaki izlenimlerimi yazarken Kılıçdaroğlu'nun büyük ihtimal cumhurbaşkanı adayı olacağı tahmininde bulunmuştum. Şimdi 14 Mayıs günü Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı seçileceği tahmininde bulunuyorum. Ama asla Tayyip Erdoğan'ın kitleleri etkileme gücü ile kazanma ihtimalini son ana kadar zorlama olasılığını dışlamadan…
Murat Sabuncu kimdir?
Murat Sabuncu İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Protohistorya ve Ön Asya Arkeolojisi bölümünü bitirdi. Boğaziçi Üniversitesi'nde İşletmecilik Sertifikası programını tamamladı. İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde Medya ve İletişim Sistemleri konusunda yüksek lisans yaptı.
Dergi, gazete, radyo, televizyon, internet haber sitelerinde muhabirlik, editörlük, yayın koordinatörlüğü, genel yayın yönetmenliği, köşe yazarlığı yaptı.
En uzun süre Milliyet gazetesinde çalıştı. Tempo dergisinde genel yayın yönetmenliği, Fortune dergisinde kurucu yönetmenlik yaptı. Skytürk 360'da ekonomiden politikaya değişik programlar hazırladı, sundu.
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni oldu, ikinci ayında tutuklanıp Silivri Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Hapsedildiği cezaevinde 1,5 yıl tutuklu kaldı.
T24'te köşe yazarlığı, yapıyor. 2016 yılından beri pasaportu ve sürekli basın kartı verilmiyor. Yargıtay'ın iki kere verdiği beraat kararına rağmen 7,5 yıl hapis cezası talebi içeren dosyası, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda bekliyor.
Bölgeden tanıklıklarını ve izlenimlerini "Gazze: Mahsuscuktan Bir Aşk Hikâyesi" adıyla yayımlanan kitabında paylaştı. Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü sahibi. Sorbonne'da hukuk doktorası yapan bir oğlu, Nuri isimli bir kedisi var.
|