25 Nisan 2023

AKP kalesi Urfa'da oy ve vekil kaybedecek, muhalefet 'hesabın kime sorulacağını' anlatamamış

İstanbul, Ankara, İzmir gibi illerde, buradaki bölgelerde adaylar, sıralar önemsiz demiyorum ama Anadolu’ya doğru gittikçe isimler, kimlikler, bazen inanç ana etken oluyor. Ve bunlara bakarak oluşan listeler de…

ŞANLIURFA

Anketler geliyor önümüze. Sayılara bakıyoruz. Cumhurbaşkanlığında kim önde, milletvekili seçimlerinde hangi parti? O sayıların arkasında yaşamlar, hayaller, beklentiler ve özellikle bu kritik seçim öncesi anketlerin kimi yerde yanlış sonuç verebileceği büyük bir belirsizlik var. Her ilin kendine özel bir yapısı var. İstanbul, Ankara, İzmir gibi illerde, buradaki bölgelerde adaylar, sıralar önemsiz demiyorum ama Anadolu'ya doğru gittikçe isimler, kimlikler, bazen inanç ana etken oluyor. Ve bunlara bakarak oluşan listeler de…

Urfa böyle bir yer. Çok kimlikli bir şehir. Türkler, Kürtler, Araplar beraber yaşıyor. Yaklaşık olarak yüzde 25-30'u Arap, yüzde 15-20'si Türk, yüzde 55-60'ı Kürt. Bu nüfusun yoğun olduğu ilçeler partilerin aday listelerini, propaganda şekillerini, ilişki içine girdikleri aşiretleri de etkiliyor. Harran'da ve Akçakale'de yüzde 90'a yakın ağırlıkla Arap nüfus var iken Suruç, Halfeti Kürt, Karaköprü ve Haliliye Türk ağırlıkta. Her birinin bir arada yaşadığı merkezde yerler de var. Bu girişi yapmamın sebebi ilde görüştüğüm akademisyenden siyasetçiye isimlerin, genel konular dışında konuşmanın bir yerinde mutlaka bu dağılımla ilgili birkaç cümle kurması. Yazıda zaman zaman bu bilgilerle ilgili atıf yapacağım için bu notu buraya eklemek istedim.

Yine Urfa ile ilgili -eski gücünde olmasa da- aşiretlerin etkisinin, son derece hassas bir inanç dokusu varlığının, tarikat yapılanmasının yoğun olduğu bir yer olduğunun da altını çizeyim.

Bu şehir için AKP'nin kalesi tanımını kullanmak abartı olmaz. 2018 seçimlerinde cumhurbaşkanlığı için oy kullanan 1 milyon 60 bin kişinin yüzde 64.8'i Tayyip Erdoğan'ı, yüzde 24.7'si Selahattin Demirtaş'ı, yüzde 8.2'si Muharrem İnce'yi yüzde 1.4'ü Meral Akşener'i, yüzde 0.9'u Temel Karamollaoğlu'nu tercih etmişti. Milletvekili seçimlerinde AKP 52.7 ile 8 milletvekili, HDP yüzde 28.9 ile 4 milletvekili, MHP yüzde 9.3 ile bir milletvekili, CHP yüzde 3.9 ile 1 milletvekili çıkarmıştı.

Yani AKP ilin 14 milletvekilinin 8'ine sahip. Bu seçimlerde parti birinci sıraya Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ı koymuş. Listenin geri kalanında çoğunluğun ise mutlaka bir aşiretle bağı var. Şeyhanlı Aşireti'nden üç, Milli Aşireti'nden, Düğerli'den, Dinay'dan birer.

Urfa'da konuştuğum bir isim şu notu paylaştı: AK Parti ilin birinci sırasına neden başka bir ilden aday getirir biliyor musun? Birinci sıradaki aday farklı bir aşiretten ve en üstte olursa tartışma çıkar. Aşiretler birbiriyle anlaşamazlar. Geçen dönemler Faruk Çelik'ti birinci sıra. Bu dönem Bekir Bozdağ. Ama bakan zayıf bir isim. Hele geçen gün Harran'da seçim bürosu açılışında söylediği cümle burada çok tartışıldı. "Kürtlerin temsilcisi AK Parti'dir, Milliyetçi Hareket Partisi'dir" dedi. Daha birkaç sene öncesi kendisi andımız yüzünden MHP liderinin hem de Kürt kimliğine atıfta bulunularak hedefi olmuştu. Listedeki isimleri de Urfa'yı da toparlamakta zorluk çekiyor.

Bu arada hâlâ AKP'de milletvekili olan ve yeni dönemde de ilde aday gösterilen ismin "Bizim buradaki halkın dışarıdan getirilen isme gösterdiği abartılı sevgiyi bir türlü anlamıyorum" dediğine de şahit oldum.

AKP neden oy kaybedecek?

Gelelim konuştuğum isimlerin "AKP neden oy kaybedecek?" diye sıraladıklarına. Birinci sırada ekonomik gerekçeler var. İkinci sırada gençlerin ki il nüfusunun yüzde 20'sini oluşturuyor (18-25 yaş) geleceğe dair umutsuzluğu hem Türkiye genelindeki duruma hem il özelindeki eşitsizliklere duydukları kızgınlık var. Bir genç "Zenginliklerini gözümüze sokan 'AKP çocukları' sosyal medya hesapları ile buradaki 'aşiret çocukları'nın hesaplarındaki fotoğraflara, videolara, hayatlarına bakınca öfkelenmemek mümkün değil" dedi.

Ayrımcılık demişken, AKP'li olan ile olmayan ayrımı Anadolu'daki illerde daha çok göze çarpıyor. Şöyle bir örnek vereyim: İktidarın çok övündüğü sağlık sistemi ciddi şekilde sorunlu hale geldi. Randevu almak hayli zor. Urfa'da AKP, kendi seçmenine hızla randevu alan partililer oluşturmuş. Buna büyük kızgınlık var. İş bulma konusunda da benzer bir tablo yaşanıyor.  

Gelelim muhalefete... Yeşil Sol'da ilk sırada partinin eş başkanı Mithat Sancar var. Ama listede en çok konuşulan, sadece ilde değil Türkiye geneline de mâl olmuş isim dördüncü sırada: Ferit Şenyaşar. Ailenin uğradığı büyük adaletsizliği-zulmü duymayan kalmadı. 764 gündür bayram dahil başta anne Emine Şenyaşar adalet nöbetinde. Seçilirse kendilerinin uğradığı adaletsizliği ve benzerlerini Meclis'te sebep olanların, görmezden gelenlerin yüzüne bakarak seslendirebilecek Ferit Şenyaşar.

CHP vekil sayısını ikiye çıkarabilir

Konuştuğum bir isim "AKP'den eriyen oylar bizim burada HDP'ye (Yeşil Sol'a) gider" dedi. Kısmen haklı oylarını yükseltebilir. Ancak Türkiye genelinde olduğu gibi Urfa'da da CHP oylarını yükseltecek gözüküyor. Birinci sıra adayı daha önce İstanbul'dan aday gösterilen vekillik yapan aslen Urfa Hilvan'lı olan Mahmut Tanal. Tanınan bir isim belli bir sempati duyuluyor. Ancak adaylığıyla şaşırtan, ilde hem tanınan hem sevilen ikinci sıra adayı CHP'nin oylarını yükseltmede etkili olabilir. O isim iki dönem Şanlıurfa Barosu başkanlığı da yapan Müslüm Cengizhan Akalın. İlin pek çok vakfında görev almış sosyal da bir isim. CHP hem genel rüzgar hem Akalın sayesinde vekil sayısını ikiye çıkarabilir.

İYİ Parti Şanlıurfa'da tanınan-sevilen Eşref Fakıbaba'yı kadrosuna katarak dikkat çekmişti. Ancak Fakıbaba Ankara 1. Bölge'den aday oldu. Parti birinci sıraya Mersavi Aşireti'nin önemli ismi Emin Yetim'i getirdi. Rozeti Akşener tarafından takılan Yetim'i futbolla ilgilenenler Şanlıurfa Spor başkanlığı döneminden hatırlayacaklardır. Seçim için 'çok kaynak' ayırdığını söylüyor ildekiler. Zaten AKP'den sonra bilboradlar'da en çok görülen isim o. Pek muhtemel kazanacak.

"Listelerde üst sıralara Arap kökenlileri koyan tek parti"

İlden milletvekili çıkarması kesin bir diğer parti MHP. "Listelerde üst sıralara Arap kökenlileri koyan tek parti" diye sebebi anlatılıyor.

İlin iki büyük aşireti İzol'lar ve Bucak'lar AKP'den İYİ Parti'ye CHP'ye pek çok parti ile adaylık için görüştü. Ancak yer bulamadı. Fatih Bucak'ın ismi son döneme kadar CHP listelerinden aday adayı gibi gözükse de gösterilmedi, şu an kendisi ilden bağımsız aday.

Şu notu yazayım: İlin feodal-aşiret yapısı -hayatta ve siyasette- ne kadar gerçek ve kimilerine göre 'oy için gerekli' olsa da bu yapının ortaya koyduğu baskı-adaletsizlik kabul edilebilir değil. İlde Yeşil Sol ve CHP listelerinde aşiretlere mesafeli durulmuş.

"Konuşanlar sürekli AKP'den hesap sormaktan bahsediyor, oy verenlere de dokunur ucu diye canım sıkılıyor"

Muhalefetle ilgili bir kafa karışıklığı-endişe var oyunu değiştirmek isteyen seçmende. Birkaç yerde duydum. Önce sosyal medyanın özellikle gençleri habere-hayata ulaştırmadaki önemli rolünün altını çizip orta yaş üstü kitleden duyduğum bir cümleyi aktarayım:

"Bir umutla muhalefete yakın kanalları açıyorum. Konuşanlar sürekli AKP'den hesap sormaktan bahsediyor. Oy verenlere de dokunur ucu diye canım sıkılıyor, endişeleniyorum. Bizim kanallara geçiyorum. Orada her şey toz pembe. Serotonin yükleniyorum ama hayatım öyle değil."

Türkiye'de yolsuzluktan haksızlıklardan sorumlu olanların 'gerçek adalete' hesap vermesini istemeyen yoktur herhalde. Ancak başta iktidar kaynakları 'kaybederlerse hesabın AKP seçmeninden de sorulacağı, dışlanacakları, kimi konularda kazanımlarını kaybedeceklerine dair' propaganda yapıyor. Muhalefet hesap sorma çerçevesini iyi çizmezse risk olabilir.

Yazıyı bitirirken şu notu yazmakta fayda var: Konuştuğum bir kaynak bana şunu anlattı:

"Ben yıllarca okulların nisan sonu kapandığını zannettim. Çünkü biz ailecek geçici tarımsal işçiydik. Nisan sonu gittik ekim sonu kasım başı geldik. Zor şartlarda yaşadık, dışlandık. İstiyoruz ki çocuklar böyle olmasın. Güçlüye oy veriyorlar diyorlar ya, üzülüyorum. Umuda oy veriyoruz."

Boğazımın düğümlendiği bu cümleden sonra bir de rakam vereyim. 2 milyon nüfuslu Şanlıurfa'da 163 bin mevsimlik tarım işçisi var. (Covid-19 sırasında il dışına çıkma izni alırlarken bu sayı bulundu.) Koca verimli araziler aşiretlerin-ağaların elinde binlerce insan sıcakta, çadırlarda çoluk çocuk yollarda.

İl üzerine araştırma yapanların aktardıkları bilgilerle noktayı koyayım: Şanlıurfa'da Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Tayyip Erdoğan'ın oyu yüzde 8 ile 10 arasında eriyebilir. Yani yüzde 55 ile 57 arasında bir yerde olabilir. Kemal Kılıçdaroğlu 42-44 aralığında bir oyu görebilir. [2018'de dört adayın toplamı (İnce, Demirtaş, Akşener, Karamollaoğlu) 35.5 idi.[

Milletvekili seçimlerinde listeler yüzünden AKP'nin oyunun son seçimde aldığı yüzde 52'nin altında kalarak vekil sayısının azalacağı öngörülebilir. Vekil sayısı AKP'nin 8'den 5-6'ya inerken, Yeşil Sol'un 4'ten 5'e, CHP'nin 1'den 2'ye çıkabilmesi mümkün. İYİ Parti ile MHP birer aday çıkartacak gibi.

Seçimlere 18 gün kaldı. Gerçek sonuçları hep beraber görmemize yani.

Murat Sabuncu kimdir? 

Murat Sabuncu İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Protohistorya ve Ön Asya Arkeolojisi bölümünü bitirdi. Boğaziçi Üniversitesi'nde İşletmecilik Sertifikası programını tamamladı. İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde Medya ve İletişim Sistemleri konusunda yüksek lisans yaptı.

Dergi, gazete, radyo, televizyon, internet haber sitelerinde muhabirlik, editörlük, yayın koordinatörlüğü, genel yayın yönetmenliği, köşe yazarlığı yaptı.

En uzun süre Milliyet gazetesinde çalıştı. Tempo dergisinde genel yayın yönetmenliği, Fortune dergisinde kurucu yönetmenlik yaptı. Skytürk 360'da ekonomiden politikaya değişik programlar hazırladı, sundu. 

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni oldu, ikinci ayında tutuklanıp Silivri Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Hapsedildiği cezaevinde 1,5 yıl tutuklu kaldı. 

T24'te köşe yazarlığı, yapıyor. 2016 yılından beri pasaportu ve sürekli basın kartı verilmiyor. Yargıtay'ın iki kere verdiği beraat kararına rağmen 7,5 yıl hapis cezası talebi içeren dosyası, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda bekliyor.

Bölgeden tanıklıklarını ve izlenimlerini "Gazze: Mahsuscuktan Bir Aşk Hikâyesi" adıyla yayımlanan kitabında paylaştı. Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü sahibi. Sorbonne'da hukuk doktorası yapan bir oğlu, Nuri isimli bir kedisi var.

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Kalabalık bir yalnızlığın içinde, toplumsallığın çöküşü

Türkiye’nin durumunu dünyanın genelindeki ‘beyin çürümesini de kapsayan’ kalabalık içindeki yalnızlık olarak düşünebiliriz. Bu durumdan çıkışın yolu ortak değerler, acılar, mutlukları elbette demokrasi ve hukukun içinde yeniden anlamlandırmadan geçiyor

Dışarıdaki ‘özgüven’ içeriye ‘baskı’ olarak yansıyor, 2025 özgürlükler konusunda çok zor yıl olacak

Suriye’de oluşan yeni rejimin riskleri, oluşabilecek sıkıntıların faturasının Türkiye’ye yazılması ihtimâli olsa da şu an itibarıyla Erdoğan, Fidan ve Kalın dünyadaki pek çok ülkenin de Suriye’deki gelişmeler konusunda referans aldığı-ciddiye aldığı en önemli üç isim

Hastaneye götürülürken MS hastası Tayfun Kahraman’a yapılan ve ‘soruşturma izni’ verilmeyen eziyetin görüntüleri!

Cezaevi aracı içinde acı çektirilen bir MS hastası Tayfun Kahraman; sen eziyetin resmini yapabilir misin Abidin?

"
"