Fenerbahçe, son 10 haftada 28 puanla sürdürdüğü rallisine, kendi evinde Gaziantep önünde de devam etti ve 11 haftada 31 puan gibi oldukça iddialı bir istatistikle ligin son 3 haftasına, sezon hedefini koruyarak girmeyi başardı.
Elbette son maçta Kim’in sarı kart sınırına takılması, Samuel ve Crespo’nun da sakatlıkları nedeniyle bu maçta önceki haftalardaki temponun ortaya konup konmayacağı şüpheliydi ve bu şüphelerin de haklılık payı ortaya çıktı. İsmail Kartal, Crespo’nun yerine Gustavo tercihinde bulununca takım orta sahada geniş alan hareketliliğinden mahrum kaldı ve bu attığı mükemmel gole rağmen Zajc’ın da maç içi verimini düşürdü. Orta sahada en azından bu maç için Mert Hakan ve Zajc ikilisinin biraz önlerinde İrfan Can ile oynamaları daha uygun olabilirdi. Böylesine sağlam bir orta saha, solda Rossi ve sağda Valencia ile desteklendiğinde çok daha kompakt ve çok daha direkt bir oyun çıkabilirdi. Aynı şekilde mükemmel bir sağ beke dönüşen Samuel’in yokluğunda son birkaç maça damgasını vuran sağ kanat üçgenleri eksik kaldı. Sonuç yine uzun toplar ve kişisel çözümlere kaldı ama yine de üç puan geldi. Özellikle Rossi’nin artık özgüvenle de birleşen dripling denemeleri ve Mert Hakan’ın iki kişilik oynamazsa bir daha forma yüzü göremeyeceğine dair bilinciyle artan performansı maçın öne çıkan görüntüleriydi.
Önümüzdeki hafta Beşiktaş maçı en az birkaç hafta önceki Galatasaray maçı kadar kritik; Fenerbahçe’nin hem hedefini kovalamak için hem de çıkışla gelen fiyakasını koruması için üç puana çok ihtiyacı var. Muhtemelen Nazım-Samuel değişikliği dışında bugünkü kadro sahada olacaktır ancak özellikle İrfan Can’ın bu maçtaki etkisizliği ve Serdar Dursun’un bu maçta pek de ortaya koyamadığı pivot performansı Beşiktaş maçı için soru işareti olacaktır. Bu maçtan alınacak üç puan hedefe oldukça yaklaştıracağı gibi hafta içi kulüp tarafından vurgu yapılan “harcama limitleri ve yeni spor yasası” çerçevesinde İsmail Kartal ile devam opsiyonu olasılığını zirveye çıkaracaktır.