20 Ağustos 2023

Nejat İşler, Uluç Bayraktar ve İlayda Akdoğan'a sorduk: “İyi nedir?”

Mehmet Eroğlu’nun roman üçlemesinden uyarlanan serinin ikinci filmi “Kötü Adamın 10 Günü” Netflix’te gösterime girmişken filmin başrol oyuncuları ve yönetmenine, ilk iki filmin hikayelerinden, repliklerinden, karakterlerinden yola çıkarak sorular sorduk. Karşınızda İlayda Akdoğan, Nejat İşler ve Uluç Bayraktar

Mehmet Eroğlu’nun “İyi Adamın 10 Günü-Kötü Adamın 10 Günü-Meraklı Adamın 10 Günü” roman serisinden uyarlanan ve Uluç Bayraktar’ın yönettiği üçleme filmin ikincisi “Kötü Adamın 10 Günü” Netflix’te gösterime girdi. Bu filmi izlemeden önce, yine Netflix’te bulabileceğiniz ilk filmi yani “İyi Adamın 10 Günü” filmini muhakkak izleyin. Aksi takdirde bazı yerleri anlamanız zor olabilir. Mesela ilk filmde Nejat İşler’in canlandırdığı karakterin adı Sadık, ancak ikinci filmde kahramanımız kendisine “Adil” denmesini istiyor.

İlk filmde Nejat İşler başrolleri İlayda Alişan, Nur Fettahoğlu ve Şenay Gürler ile paylaşıyor. Barış Falay ve Esra Ronabar konuk oyuncu olarak filmi zenginleştirirken ikinci filmde başrolde izlediğimiz İlayda Akdoğan’ı da yan rollerde görüyoruz. İkinci filmde Nejat İşler ve İlayda Akdoğan’a Rıza Kocaoğlu ve Mahir Günşıray eşlik ediyor. Nur Sürer tüm ustalığıyla, tüm güzelliği ile konuk oyuncu olarak yer alıyor. Bora Akkaş da kısa ama önemli bir sahnede sürpriz yapıyor.

İlayda Akdoğan, Nejat İşler ile rol arkadaşlığını “Barbenheimer* olduk” diyerek mükemmel şekilde özetliyor ve aslında iki filmin farkını da çok iyi anlatıyor. Nejat İşler, İlayda Akdoğan ve Uluç Bayraktar’a iki filmin hikayelerinden, repliklerinden, karakterlerinden yola çıkarak sorduğum soruların mail ile yanıtladıkları cevaplarını okurken Barbenheimer teriminin aslında bu iki filmin özeti de olabileceğini göreceksiniz.

*Barbenheimer: Aynı tarihte vizyona giren birbirine taban tabana zıt ruhta olan Barbie ve Oppenheimer filmlerinin isimlerinin birleşimi ile yaratılan kelime.

Nejat İşler: Hissetmeyi unuttuğum zaman hayatımın sonuna gelmişim demektir

Sadık/Adil karakterleri, esas kahraman

-10 gün üçlemesini önceden okumuş muydun?

Evet. Uluç üç kitabı birden gönderdi zaten. Mehmet Eroğlu sevdiğim bir yazar olduğu için hemen yuttum kitapları.

-Senaryo gelince Sadık ve sonra Adil hakkında ne düşündün?

Drama dediğimiz şeyin kökeni karakterin değişmesi zaten. Tabi ki bu değişimler beni mutlu ediyor. Antik çağdan beri var olan işime selam çakıyormuşum gibi.

-Yine ilk filmden bir repliği soracağım; Güzelliğin para etmediği bir sektör var mı?

Gangsterlik.

-İstanbul’un en sana ait yeri neresi?

Sultanahmet. Kafam karıştığı zaman nefes almaya giderim. İlk gençliğim orada geçti.

-İkinci filmde Sadık’ın değişimini nasıl buluyorsun?

Zoraki bir değişim. Hayat bayram olsa sadık kalmaya devam ederdi. Ama hayat berbat.

-Kötülük kötülükle mi cezalandırılır ya da sonlandırılır?

Bunu Sadık’a sorsan "Hayır" derdi. Adil’in cevabı "Evet."

-Ne yaptığın mı neden yaptığın mı önemli?

Neden yaptığın. Günün sonunda iyi bir uyku çekmen lazım. Nedenlerini olumlayamadığın şeyler yaparsan uyuyamazsın.

-Bir insanın iyiliğini her anlamda tartışabiliriz ama sence bir filmi ne iyi yapar?

Tavır. Senin hayata bakışın ve gördüğün şeye karşı aldığın tutum. Bunda tamamsan, istersen cep telefonuyla çek, iyi film gerçekleştirmiş olmaya adaysın.

-Peki aşağıda sayacaklarımı “iyi” yapan nedir?

Bir oyuncuyu

Bir arkadaşlığı

Bir aşkı

Bir hayatı

Bir sinema izleyicisini

Hepsine ortak cevabım, çıplaklık.

-İlk para kazanarak oynadığın işten bugüne baktığın zaman, o dönemde aklında “sinemanın babaları” dediğin isimlere şimdi ne kadar yakınsın? Yerlilerden hala “yanına yaklaşamam” dediğin biri var mı?

Sektörde ilk paramı 16-17 yaşımdayken olarak aldım. Garip bir duyguydu. Bu işin okuluna gitmeyi istedim, becerdim de. Okulda zaten büyük hocalarım vardı. Üstüne daha ilk sınıftan itibaren, hem televizyonda, hem sinemada hem de tiyatroda büyük isimlerle çalıştım. Çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Babaların hep yakınındaydım. Sadece yetişemediklerim var, onların öğrencileri olan abilerimle teselli buluyorum.

-Enayiyle iyi arasındaki fark nedir?

Enayi, senin onunla dalga geçmene uzun süre izin verir. İyi, tam zamanını denk getirip enayilerin intikamını alır.

-Bir oyuncu için ezberin zayıflaması ne demek? Bunun olmasından endişe ediyor musun?

Lafları ezberlemem. Duyguyu ezberlerim. Yazanlar da duyguma uyarsa ağzımdan dökülür. Hissetmeyi unuttuğum zaman hayatımın sonuna gelmişim demektir. Gerisi kelimeler sadece.

Uluç Bayraktar: Bir filmi iyi yapan senaryodur

 Yönetmen Uluç Bayraktar

-Bir insanın iyi olup olmadığını her anlamda tartışabiliriz ama sence bir filmi ne iyi yapar?

Klişe bir cevap olsa da bir filmi senaryo iyi yapar. Ama tek başına yetmez.

-Peki bir oyuncuyu iyi yapan nedir?

Bunun için çok fazla etmen var.. Eğitim, yaş, yaşanılan hayat, çok çalışmak, zeka.. Çok fazla unsurun güzel bir birleşimi diyelim.

-Henüz filmi izlemeden yorum yapmaya başlayanlar hakkında ne düşünüyorsun?

Filmi izlemelerini tavsiye edebilirim.

İlayda Akdoğan: Bu çağda kim olursanız olun, kendinizle gurur duyabilirsiniz

Pınar karakteri, üçlemenin ikinci filminde esas kız

-Şimdiye dek usta isimlerle oynadın ama Nejat İşler başka! Çoğu kadın izleyicinin “çıldırdığı” bir oyuncu ile çalışmak nasıldı?

Pınar bu zamana kadar oynamaktan en keyif aldığım karakter ve bunda Nejat’ın da çok büyük payı var. Oyunumu çıkarmama destek olması, sahne üstüne konuşmalarımız, bana Pınar’ı oynarken alan tanıması ve takdiri çok kıymetli. Onunla partner olmak çok keyifliydi. Aramızdaki yaş farkının verdiği eğlenceli bir iletişimimiz var. Son zamanlarda “Barbenheimer olduk biz” diye dalga geçiyordum.

-Çoğu genç oyuncunun oynamak isteyeceği bir rol bu, nasıl hazırlandın? Neler öğrendin Pınar’dan?

Yaşlarımız yakın olduğu için Pınar’ın gözünden çoğu şeyi görüp anlayabildim aslında. Bu üçleme kitap uyarlaması olduğu için de kitapları okuyup tüm detayların üstüne daha fazla düşünme fırsatım da oldu. Her film öncesi Mehmet Eroğlu ile de Pınar’la ilgili bol bol konuştuk. Hepsi bir araya gelince işimi kolaylaştırdı. Pınar yaşadığı tüm zorluklara rağmen hayattan keyif almayı çok iyi biliyor. Bence hepimiz bu konuda Pınar’ı örnek almalıyız.

-Gerçek hayatta çok fazla Pınar var. Olmadığı gibi görünmek yeni dönemin, sosyal medyanın kültürü mü sence?

Durmadan değişen trendler ve güzellik algılarından dolayı çoğu insan olmadığı gibi görünmeye çalışıyor evet ama bir yandan da Z jenerasyonunun bunu kırarak “olduğum gibiyim ve bundan mutluyum” algısını aşılamaya başladığını düşünüyorum. Artık bu çağda kimseniz, kendinizle gurur duyabilirsiniz. Ben de İlayda olarak bu şekilde bakıyorum hayata. İkinci filmde de Pınar artık kendi hak ettiğini düşündüğü hayatı yaşayabilmek için adımlar atıyor. Sadık’a yardım etmeyi kabul etmesinin de sebebi bu çünkü paraya ihtiyacı var. Kendi yöntemleriyle hayalindeki hayata ulaşmaya çalışıyor.

-Peki Pınar gibi ne kadar uyanık olursa olsun aşk, ilgi, ilişkiler karşısında hep böyle daha saf mıyız hem kadınlar, hem erkekler?

Bizi anlayan, anlamak için çaba sarf eden insanlarla zor karşılaştığımız için bulduğumuz zaman gardımızı indiriyoruz bence. Pınar için aslında kendinin de dediği gibi, her şey karşılıklı. Sen beni seversen ben de seni severim diyor. Ama zamanla Sadık, Pınar’ı anlamaya başladığı için ve Pınar’ın hayatında tamamen güvendiği ve onu karşılıksız seven kimse olmadığı için Sadık’a olan ilgisi aşka dönüşüyor.

-Sosyal medyada stalk konusunda Pınar kadar iyi misindir?

Hahah evet! Z jenerasyonu için artık çok kolay bir iş bu.

-Hikayede en sevdiğin yer neresi?

Genel olarak Pınar, Sadık, Zeynel, Hüso sahnelerini çok seviyorum. O karanlık dünyanın içinde kendi dünyası olan ve onların ne yaptığı ile çok da ilgilenmeyen bir kız var ve onlarda olmayan yetenekleriyle herkesi şaşırtıyor. Ferhat’ın yanına gittikleri sahnede Sadık ve badilerim gergin ve sinirliyken Pınar’ın asansörden kahkahalar atarak indiği sahne çok hoşuma gidiyor.

-Filmde soruyor ya; ne yaptığın mı neden yaptığın mı önemli diye… Hangisi önemli?

İkisi de önemli çünkü bazen niyet kendi başına yetmiyor. Ama ben her şeyin arkasındaki sebebi öğrenmek isteyen biri olduğum için karşımdaki kişinin bir şeyi neden yaptığını bilmek Isterim.

-Bundan sonra neler var senin için, nerelerde izleyeceğiz seni?

Kötü Adamın 10 Günü’nden sonra arayı çok açmadan Meraklı Adamın 10 Günü geliyor. Üçlemeyi bitirmiş olacağız.

 

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

"Dengeler: Biri Olmak" dizisinin başrolü Cihangir Ceyhan: Ferit kader kurbanı mı değil mi?

Teşekkür edip karavandan ayrılırken emin olduğum bir şey vardı; Ferit karakterini Cihangir Ceyhan'dan daha iyi canlandırabilecek bir isim düşünülemezdi

Türkiye için yeniden umutlanma vakti

İstatistiklere göre 2019’da büyükşehir belediye başkanlıkları için toplam 33 kadın aday yarışırken, 2024’te 94 kadın aday var listelerde. Belediye Başkanlığı kadın adayları ise 634’ten bin 624’e çıkmış. Net veriler yok ama 40 yaş altı aday oranında gözle görülür bir artış var. Şimdi bu ülke için yeniden umutlanma vakti değildir de nedir?

'3 Cisim Problemi'nin yıldızları T24'e konuştu: Uzaylılara inanıyorum, şu anda İngiltere'de hükümetteler!

Kabul edin, bu hafta gerçeklerden biraz uzaklaşmaya en çok ihtiyacımız olan haftalardan biri. Pazar akşamı açıklanacak sonuçların anksiyetesi arşa çıkmışken bizi yine sinema ve dizi dünyasına kaçış kurtarıyor. Neyse ki tam da bu duruma uygun olan 3 Body Problem (3 Cisim Problemi) Netflix'te gösterime girdi ve kafamızı kurcalamak için mükemmel bir senaryo sundu. Bu vesile ile dizinin oyuncuları ile sohbet ettik