Hrant Dink Vakfı'na email... Rakel Dink'le avukatına ölüm tehdidi... Sevgili Rakel'i arıyorum, diyor ki:
Hiç mi değişmeyecek bu memleket?
İçim acıyor.
"Hiç değişmeyecek mi bu memleket?" diye bir tweet atıyorum.
Rakel Dink'e ölüm tehdidinden:
Bir gece ansızın gelebiliriz!
Hiç mi değişmeyecek
bu memleket?
Ölüm tehdidinden:
Ülkeyi terkedin gidin!
Hiç mi değişmeyecek
bu memleket?
Ölüm tehdidinden:
Kardeş masalları anlatmayı bırakın!
Hiç mi değişmeyecek
bu memleket?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ermeni toplumunda huzursuzluk yaratan o sözü:
Kılıç artığı...
Hiç mi değişmeyecek
bu memleket?
Saldırı:
Bakırköy'deki Ermeni kilisesinin
kapısı yakılmak istendi.
Hiç mi değişmeyecek
bu memleket?
Saldırı:
Kuzguncuk'taki Ermeni kilisesinin
kapısındaki haç söküldü.
Hiç mi değişmeyecek
bu memleket?
Sivil toplum kuruluşlarından:
Hrant Dink suikastine giden yollar
benzer provokasyonlarla ve aynı nefret
diliyle döşendi. Bu film bize on yıllar
boyunca defalarca seyrettirildi.
Hiç mi değişmeyecek
bu memleket?
2008 yılı Eylül ayındaki o Erivan sabahını hatırlıyorum. Günün ilk aydınlığı içinde Ararat'ın, Ağrı Dağı'nın zarif doruğu sislerin içinde bir beliriyor, bir yitiyor, not alıyorum sabah vakti:
Tarihin eli, görmek isteyene doğru
yolu gösterir.
Hiç mi değişmeyecek
bu memleket?
O sabah Erivan'da Ermeni Soykırımı Anıtı'na üç sap beyaz karanfil bırakırken kendi kendime mırıldanıyorum:
Sevgili Hrant;
Beni buraya senin acıların getirdi.
Senin ve atalarının o acılarını
anlamaya, yüreğimde hissetmeye
çalışıyorum ve paylaşıyorum. Rahat
uyu kardeşim.
Hiç mi değişmeyecek
bu memleket?
1915: Ermeni Soykırımı adını taşıyan kitabımın 80. sayfasından:
İstanbul, 19 Ocak 2007.
Agos’un önüne geldiğimde anababa
günleri yaşanmaya başlamıştı.
Yaşanmakta olan tarifsiz acının
derinliği anlatılır gibi değildi.
Bir köşede çığlıklarla ağlayan
sevgili Rakel’in bir sözü hâlâ
kulağımda çınlar:
“Şu binanın önüne bir polis dikmek o
kadar zor muydu?”
Hiç mi değişmeyecek
bu memleket?
Bu soruyu bir kez sorarken DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın tweeti içimi ısıtıyor:
Hrant Dink Vakfı'na yönelik tehditler,
ayrımcılığı teşvik eden bir siyasi
iklimin ürünüdür. Ayrımcılığa ve
ırkçılığa karşı her kesimi savunacak,
Rakel Dink'i ve vakıftaki arkadaşlarını
yalnız bırakmayacağız
Hiç mi değişmeyecek
bu memleket, diye sorarken gelen bir haber içimde bir umut ışığı yakıyor:
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet
Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu,
Hrant Dink vakfı ve Rakel Dink'e
gönderilen tehdit mesajları
üzerine, Rakel Dink’i telefonla
arayarak geçmiş olsun dileklerini ilettiler.
Hiç mi değişmeyecek
bu memleket, diye sorarken güzel bir haber daha geliyor:
Kılıçdaroğlu, Rakel Dink'i arayarak
geçmiş olsun dileklerini ilettiler.
Hiç mi değişmeyecek
bu memleket, diye sorarken HDP Genel Başkanı Mithat Sancar'ın tweeti içimi ısıtıyor:
Sevgili Hrant’ı 13 yıl önce katledenler,
şimdi de Hrant Dink Vakfı’na ölüm
tehditleri gönderiyor! Nefret söylemini
yayan, ırkçılığı normalleştiren
zihniyetin besleyip cesaretlendirdiği bu
kötülük odaklarına karşı Hrant Dink
Vakfı’nın yanındayız.
Evet öyle, sevgili Rakel Dink'le Hrant Dink Vakfı'nın yanındayız, her zaman da yanlarında olacağız.