20 Ocak 2020

Kılıçdaroğlu’nun demokratik cephe yaklaşımı

CHP Lideri Millet İttifakı’nın genişlemesi konusunda Ahmet Davutoğlu’nun kurduğu Gelecek Partisi ile Ali Babacan’ın kurması beklenen yeni partiden çok umutlu

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumartesi akşamı T24 yazarlarıyla akşam yemeğinde bir araya geldi. Kendisine Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve Kılıçdaroğlu’nun Basın Danışmanı Okan Konuralp de eşlik etti.

Kılıçdaroğlu ve heyeti Türk basınının en deneyimli kalemlerinin sorularını yanıtladılar. Eğer Rahşan Ecevit’in cenazesine katılmak için geceden Ankara’ya dönmesi gerekmeseydi, sohbet sabaha kadar sürebilirdi.

Yemek boyunca soru yağmuruna verdiği yanıtlarla Kılıçdaroğlu’nun saptamalarına, izlediği ve izleyeceği politikalara ilişkin izlenimlerimi aktarayım.

Genişletilmiş demokrasi cephesi

CHP lideri’nin Millet İttifakı’nı ilmek ilmek örerek, ince bir siyasi mimarlıkla 31 Mart yerel seçimleri ve 23 Haziran İstanbul seçimlerinde başarılı bir sonuç aldığı ve iktidarın değişmesi umudu yarattığı herkesin kabul ve teslim ettiği bir gerçek.

Kılıçdaroğlu, bu başarının gelecek genel seçimlerde de gösterilmesi ve iktidarın değiştirilmesi için yine aynı incelik ve dikkatle çabalarını sürdürüyor. CHP lideri’nin birinci hedefi Millet İttifakı’nın korunması ve daha da genişletilmesi. Bu amaçla Cumhur İttifakı’ndan Millet İttifakı’nı dağıtmaya yönelik gelecek hamlelere karşı çok dikkatli. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önceliğinin İyi Parti’yi Millet İttifakı’ndan koparmak olduğunu düşünüyor. Cumhurbaşkanı’nın bu yönde çaba gösterdiğini ancak Meral Akşener’in Millet İttifakı'nın devamı konusunda kararlı olduğunu da vurguluyor.

Kılıçdaroğlu’na göre bugün Türk siyasetindeki mücadele sağ ile sol arasında değil, demokrasiden yana olanlarla olmayanlar arasında. Bu yaklaşım içinde sonucu demokrasiden yana olan Millet İttifakı ile demokrasiden yana olmayan diye nitelediği Cumhur İttifakı arasında geçeceği mesajını veriyor.

CHP lideri Millet İttifakı’nın genişlemesi konusunda Ahmet Davutoğlu’nun kurduğu Gelecek Partisi ile Ali Babacan’ın kurması beklenen yeni partiden çok umutlu. Her iki partinin de Millet İttifakı'nda yer alacağını düşünüyor. Bu düşüncesinin kaynağı ise Davutoğlu ve Babacan’ın kamuoyuna yaptığı açıklamalarda iktidara yönelttikleri eleştirilerin CHP’nin eleştirileriyle örtüşmesi. Davutoğlu’nu da Babacan’ı da dinlediğini aynı hedefleri ve eleştirileri dillendirdiklerini vurguluyor. Kılıçdaroğlu’nun bakış açısına göre iki partinin de Millet İttifakı'na katılmaması için bir neden yok. Temel sorun demokrasiden yana olanlar ve olmayanlar arasındaki mücadele olduğuna göre Davutoğlu ve Babacan’ın yeri de Millet İttifakı. CHP lideri’ne göre ortak hedef Türkiye’de yeniden demokrasiyi tüm kurumlarıyla inşa etmek.

Kılıçdaroğlu’nun yol haritası, CHP, İyi Parti ve Saadet Partisi’nin oluşturduğu Millet İttifakı’na HDP seçmenin de desteğini korumak ve Davutoğlu ve Babacan’ın partilerini de katarak, Türkiye’de iktidar değişikliğini sağlamak.

CHP'yi büyütmek

Kılıçdaroğlu bir yandan Millet İttifakı'nı büyütmeye çalışırken bir yandan da CHP’nin büyümesi için yoğun çaba gösteriyor. CHP’nin büyümesi için işe CHP’ye oy vermeyen kesimlerle temas kurarak başlamış. CHP’nin milletvekili çıkaramadığı, sandıklarından CHP’ye hiç oy çıkmayan bölgeler ve toplum kesimlerine yönelmiş görünüyor.

Bu kesimlerdeki kanaat önderleriyle temas kurduklarını, onları davet ettiklerini, 30-35 kişilik gruplar halinde toplantılar düzenlediklerini, CHP’ye neden oy vermediklerini sorguladıklarını ve onları CHP’ye oy verebilecekleri yönünde bilgilendirip ikna etmeye çalıştıklarını söylüyor. Örneğin köylere gidip vaaz veren vaizlerle de toplantı yaptıklarını, CHP’ye kapalı zihinleri açmaya çalıştıklarını vurguluyor. Muhafazakâr kesimden CHP’ye daha çok destek alabilmek için yoğun çaba gösterdiklerinin altını çizen Kılıçdaroğlu’na göre, bu kesimde gençlerin CHP’ye sempatisi var, 40 yaş üzerindekiler ise daha kapalı.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından anlaşıldığı gibi, O da, tıpkı Bülent Ecevit gibi CHP’yi büyütmek için muhafazakâr kesime sıkışıp kalmış mütedeyyin kesime ulaşmaya ve desteğini almaya çalışıyor.

Üç tarihi direnç

CHP lideri, CHP’ye oy vermeyen kesimlerle yapığı temaslardan çıkardığı iki sonucu paylaştı. Birincisi din faktörü, ikincisi ekonomi faktörü.

Muhafazakâr kesim din nedeniyle CHP’ye mesafeli, Anadolu’da negatif duruşun bir nedeni de CHP’nin geçmişte ekonomiyi iyi yönetememesi. Kılıçdaroğlu CHP’yi büyütmek için bu iki engeli aşmaya çalışıyor. Cumhuriyet devrimleri ve laiklik nedeniyle CHP’ye yöneltilen "dinsizlik" suçlamasının ve sağ partilerin bu yöndeki propagandasının hâlâ etkili olduğu anlaşılıyor. Yine İkinci Dünya Savaşı’nda CHP’nin tek parti iktidarında çekilen ekonomik sıkıntılar ile 1970’lerde uygulanan ABD ambargosunun olumsuz ekonomik etkilerinin izleri henüz silinmemiş görünüyor.

Bana göre bu iki faktöre 1990’ların başlarında HEP’in kurulmasıyla başlayan Kürt oylarının CHP’den kopmasını da eklemek gerekir.

Kılıçdaroğlu da bunun farkında…

CHP’yi büyütmek için bu olumsuz faktörlerin yarattığı engelleri kırmak için yola çıkmış görünüyor.

Yazarın Diğer Yazıları

Atatürk’ten kaçış nereye kadar?

Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’ndan sonra görev yapan Diyanet İşleri Başkanları da mümkün olduğunda Atatürk’ün adını ağızlarına almıyorlar. İktidarın Atatürk’ü yok saymaya çalışan çabasında ısrar etmesi Türkiye için zaman kaybıdır.

Önünü göremeyen Türkiye

Türkiye, Afganistan konusundaki politikasını Kabil Havaalanı politikasına indirgememelidir.

Türkiye’nin Aşil topuğu

Türkiye’de iktidarın laikliği korumak gibi bir derdi olmadığı sır değil. Koç Üniversitesi’nden değerli bilim insanı Murat Somer’in önerdiği gibi muhalefet, güçlendirilmiş parlamenter sistem programı gibi güçlendirilmiş laik sistem programı üzerinde de çalışmalıdır.

"
"