17 Ocak 2023

Türkiye Eğilimleri Araştırması'ndan çarpıcı sonuçlar: İyi Parti seçmeni neden kritik, Altılı Masa geç mi kalıyor, ‘seçimsiz, güçlü lider yönetimi’ isteyenlerin oranı ne?

Muharrem İnce ve Ümit Özdağ, İyi Parti seçmenini bölüyor

“Altılı Masa’dan hangi aday çıkarsa çıksın oy oranları çok dramatik olarak değişmiyor.”

“İyi Parti, seçmenini hâlâ konsolide edebilmiş değil, İyi Parti seçmeni, Akşener dışında başka partilere kaçabiliyor."

“Siyasetin ana ekseni zengin-yoksul ve sağ-sola kaymış durumda.”

“Sistem tartışmasının seçmende karşılığı yok.“

“Kurumlara güven azalıyor, dolayısıyla devlete güven de düşüyor.“

“Uzlaşma ve demokrasi kültürü oturmamış, toplum hâlâ kutuplaşmış halde. “

Tırnak içindeki bu tespitler, Türkiye’nin nabzını 2010 yılından beri tutan Global Akademi ve Akademetre Araştırma ve Stratejik Planlama’nın “Türkiye Eğilimleri-2022” araştırmasından.

Araştırma 3 Kasım ile 12 Aralık tarihleri arasında 26 ilde ve bin kişiyle yapıldı.

Şimdi bu tespitlerin altını dolduralım…

Altılı Masa’dan kimin aday olacağı oy oranlarını belirliyor mu? 

Global Akademi Genel Koordinatörü Prof. Mustafa Aydın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısına Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ya da Meral Akşener’in çıkması durumunda Altılı Masa için konuşulan adayların oy oranlarında dramatik bir fark olmadığını söyledi.

HDP’nin adayı daha netleşmediği için Selahattin Demirtaş'ın ismini sorduklarını ifade eden Aydın'ın tabloya ilişkin yorumu şöyle:

Altılı Masa açısından adaylar arasında büyük bir fark gözükmüyor. Yüzde 31 ile yüzde 34 arasında değişen bir oy var ki bu da hata payının içerisinde kalıyor. Muhalefetin adayı kim olursa olsun çok büyük fark gözükmüyor. Tabii propaganda dönemi başlamamış ve aday daha belli değil bu tabloda. Bunların hepsinde seçim ikinci tura kalıyor.  Ama bu da tam net değil. Çünkü Erdoğan’ın oyu en fazla Yüzde 47.6. Seçim öncesi bir hamle ile sonucu bitirebilme ihtimali gözüküyor."

İyi Parti seçmeni neden belirleyici?

Araştırma sonuçlarına göre Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda İyi Parti seçmeni Kılıçdaroğlu'na yüzde 56,7 oy veriyor. Yüzde 23,3 oranında Muharrem İnce’ye, yüzde 7,8 oranında Ümit Özdağ’a, yüzde 10 oranında da Selahattin Demirtaş’a oy veriyor.

Ekrem İmamoğlu’nda da fark çok fazla değil. İyi Parti seçmeni, Ekrem İmamoğlu aday gösterildiğinde yüzde 60 oranında oy veriyor. Mansur Yavaş aday olduğunda bu oran yüzde 62’ye çıkıyor. 

Prof. Mustafa Aydın bu sonuçları da şöyle yorumladı:

Altı ay önce tablo böyle değildi. Muharrem İnce, İyi Parti seçmenini bölüyor. Bu önemli bir handikap. Seçim ikinci tura kalırsa ve muhalefetin konuşulan isimlerinden biri aday olursa da konuşulan isimler arasında dramatik bir fark gözükmüyor. Oy kullanmam diyenleri dışarıda bırakıp oyları dağıtırsak Erdoğan ikinci turda da seçimi kazanıyor gibi.  İyi Parti’nin seçmenini konsolide etmesi gerektiğini gösteriyor bu tablo. Altılı Masa tek adayla seçime giderse, adayını erken açıklarsa, her parti o aday etrafında konsolide biçimde çalışırsa muhalefet alabileceği oyların en yükseğini almış olur. Bu kazanacağı anlamına gelmez tabii. Geçen ankette muhalefet bu saatten sonra iktidar bloğundan oy kazanma çabasını bırakmalı kendi içerisinde konsolidasyona odaklanmalı demiştim. Hâlâ bunun olmadığını gösteriyor bu sonuçlar. “

Siyasetin ana ekseni zengin-yoksul ile sağ-sola mı kaymış durumda?

Anket sonuçlarına göre Türkiye’de kutuplaşma zengin-fakir ile sağcı-solcu eksenine oturmaya başlamış.

Prof. Aydın bu tablo için de şu yorumu yaptı:

Siyasal kutuplaşma devam ediyor. Kutuplaşmada sağcı-solcu ekseninin daha ana eksen olduğunu söyleyenler öne çıkmış bu sene. Bunun böyle olduğunu düşünenler ağırlıklı olarak AK Parti ve MHP’li seçmen. Zengin-yoksul eksenindeki kırılma olduğunu düşünen seçmen de ağırlıklı olarak AK Parti ve HDP seçmeni. CHP seçmeninde ise laik-dindar ekseni belirleyici."

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ya da parlamenter sistem;  seçmende karşılığı var mı?

Anket sonuçlarına göre toplumun yüzde 53,7 Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni kabul ediyor. Buna karşın parlamenter sistemin yönetim tarzı olması gerektiğini düşünenlerin oranı yüzde 46,3. Araştırmacılar bu rakamları “sistem tartışmasının seçmende karşılığı yok" sözleriyle yorumladı.

Prof. Aydın'a göre “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni başarılı bulmayanlar da bir artış olsa da sistemi bir kabul var. Seçmen sistemle, sistemin çalışması arasında bir ayrım gözetiyor.”

Kurumlara güven azalıyor mu?

Polis, jandarma, Türk Silahlı Kuvvetleri, TBMM, Cumhurbaşkanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı, Anayasa Mahkemesi, yargı kurumları, TÜİK, Diyanet, RTÜK, Merkez Bankası gibi kurumlara güven geçen yıla göre azalmış.

Prof. Mustafa Aydın'ın bu tabloya ilişkin yorumu da şöyle: 

Kurumlara güvende negatife dönüş var geçen seneye göre. Polise güven 10 puan, TSK’ya güven 14 puan düşmüş. Son üç yıldır  polis, jandarma, TSK güven derecesinde ilk üç sırada olsa da bu düşüş seçmenin genel olarak sistemle ilgili işlerin iyi gitmediğini düşündüğünü gösteriyor. Bunun yerleşip yerleşmeyeceği önemli tabii. “

 Uzlaşma ve demokrasi kültürü oturmuş mu?

Araştırmanın belki de en çarpıcı sonuçlarından biri seçimlere bakışla ilgili. "Ülkeyi  parlamento ve seçimler olmadan güçlü bir liderin yönetmesi" gerektiğini düşünenlerin oranı yüzde 36 düzeyinde. Yani toplumun üçte biri seçimler olmadan güçlü liderle yönetilmenin iyi bir şey olduğunu düşünüyor.

Bu sonuçla ilgili Prof. Aydın’ın yorumu da şöyle:

“Bu tabloya kararsızları da eklersek ülkenin en az üçte biri demokratik olmayan bir yöntemin iyi olabileceğini kabul etmiş görünüyor. Demokratik eğilimler yerleşmemiş. “

Bu araştırma yapılırken şu gelişmeler olmamıştı.

İmamoğlu'na yönelik yargı kararı ve iktidar hamlelerine karşı Altılı Masa'nın ortak dayanışma fotoğrafı vermesi... 

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesinin Ülkücüler arasında başlattığı tartışma ve ayrışma...

HDP'nin Hazine yardımı hesaplarının bloke edilmesi... 

Ancak bu verilere göre Altılı Masa'nın kazanması çantada keklik değil. 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Dışişleri ve Diyanet sessiz: İsrail'de polisi bıçakladıktan sonra öldürülen imam Hasan Saklanan'ın hikâyesi 

Hasan Saklanan'ı tanıyan isimler cenazenin kendilerine ne zaman teslim edileceğini bilmediklerini söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından da resmi bir açıklama henüz yapılmadı

Sendikalar ve CHP yönetimi 1 Mayıs’ta zevahiri kurtardı mı?

Kemal Kılıçdaroğlu’nu ‘değişim’ diyerek yenen yeni yönetimin, 1 Mayıs öncesi ‘Taksim’e yürüyoruz’ çağrısının Saraçhane ile sınırlı tutulmasına tepki oluştu

Kudüs'te öldürülen Diyanet personeli imamın hedefinin Hamas'a katılmak olduğu iddia edildi

"Filistin meselesinden, Suriye'deki şehit haberlerinden etkilenen bir kişiydi. 2018'de Suriye'den şehit haberleri geldiği zaman 'devlet imkan verse de cepheye gitsek' dediğini duymuştum. Şehit olmak onun için önemliydi"