10 Mayıs 2024

Sinan Ateş’in kardeşi Selma Ateş: Kendisini devlet zanneden paralel çete o kadar rahat cinayet işlemiş ki onlarca delil bırakmış

Kardeşimize komplo kuranları A’dan Z’ye biliyoruz

Sinan Ateş cinayeti iddianamesinde ifadesinden sadece bir iki cümle alınan, ancak toplamda 17 sayfalık bir ifade veren Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in tam ifadesine T24’ten Asuman Aranca ulaştı.

O ifadede Ayşe Ateş, “Eşime karşı gerçekleştirilen suikast sonrasında yine basında 06 AT 5021 plakalı koruma tahsisli bir aracın tetikçileri İstanbul ilinden eskortluk yaparak getirdiği ve olay sonrasında faillerin kaçırılmasında yine eskortluk yaparak kullanıldığı iddialar yer almaktadır” demişti.

Asuman Aranca, Plaka Tanıma Sistemi’ne takılan ve cinayetin tetikçisi Eray Özyağcı’yı cinayet sonrası Ankara’dan İstanbul’a kaçıran aracın görüntülerine ulaştı. PTS’ye takılan araç Audi marka, 06 AT 5021 plakalıydı.


Eray Özyağcı’nın iddianamedeki ifadesinde “Araçta sadece sürücü vardı, bu sürücüyü tanırım ancak şu an şahsın ismini vermek istemiyorum” dediği aracın kime, kim adına kayıtlı olduğu, kimler tarafından kullanıldığı dosya açısından önemli bir delil…

Üstelik Eray Özyağcı’nın kendisini cinayet sonrası Ankara’dan -İstanbul’a taşıyan aracı kullanan kişiyi tanıdığını söylemesi de bir yerlere mesaj niteliğinde. Zira ‘şu an’ ismini vermek istemediğini ifade etmiş. O an ne zaman gelecek ya da gelecek mi göreceğiz. Bu arada tetikçi Özyağcı’yı olay yerinden motosikletle kaçıran Vedat Balkaya, Özyağcı’yı bir yere bıraktıktan sonra devreye iki araç giriyor. Biri Audi marka araç diğeri de gümüş gri Citroen C5 marka araç. İkinci aracın kimin üzerine kayıtlı olduğu ya da kimler tarafından kullanıldığı da kritik delil cinayetin aydınlatılması açısından.

06 AT 5021 plakalı Audi marka aracın Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’a tahsis edilen bir araç olduğu anlaşılıyor. Zira Yıldırım, Instagram hesabından paylaştığı görüntülerde 23 Aralık 2022’de Adana Ülkü Ocakları İl Başkanlığı’na bu araçla geliyor.

Tetikçiyi taşıyan araçla Ülkü Ocakları Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım arasındaki ilişkiyi yargı görmezden gelmeyecektir herhalde…

Ama bu gelişmeden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP lideri Bahçeli’nin beklenmeyen görüşmesi tabii ki manidar. Çünkü cinayetin siyasi ayağına bir adım daha yaklaşıldı dünden bugüne…

Cinayet sonrası dosyadaki gizlilik nedeniyle konuşmamayı tercih eden, iddianamenin kabul edilmesiyle ( İlk duruşma 1 Temmuz) konuşmaya karar veren Sinan Ateş’in kardeşi Selma Ateş’le konuştum. Sürece ilişkin yorumlarını, değerlendirmeleri aldım.

Ateş’in cümlelerini dokunmadan aktarıyorum:

"Komplo kuranları A’dan Z’ye biliyoruz"

“Bütün bu süreçte Audi marka araç iddianame açısından çok önemli çünkü bu araç MHP Genel Merkezi’ne kayıtlı çakarlı bir araçtır ve katilin Ankara'dan İstanbul'a bu araçla taşındı tespit edilmiştir. Bu da Sinan Ateş cinayetinin tamamen siyasi bir cinayet olduğu ve Ülkü Ocakları Genel Başkanı’nın bilgisi dahilinde ve şu anda hâlâ da tutuklu olan Ülkü Ocakları yöneticileri tarafından tertip edildiğini açıkça kamuoyuna göstermektedir.

Bu araçla ilgili bilgiyi sosyal medyadan ilk önce ben paylaşmıştım. Sağ olsun duyarlı basın mensupları sayesinde çok ciddi yankı uyandırdı. Aile olarak bizleri de ümitlendirdi. Bu kadar aşikâr deliller görmezlikten gelinemez.

Audi marka aracın ortaya çıkması ve kimin tarafından kullanıldığının ortaya çıkmasından sonra tabii ki daha da umutluyuz. Ama biz zaten kardeşimize bu komployu kuran, kardeşimizi katledenleri A'dan Z'ye kadar bilmekteyiz.

"Kendisini devlet zanneden paralel çete"

Kardeşimi katledenlerden en aktif rolü oynayan mevcut Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım'dır. Herkes yaptığının cezasını Türk adaleti önünde verecektir. Eray Özyağcı’nın isim vermesine gerek yok. Devletin imkanlarını kullanarak o kadar rahat bir cinayet işlenmiş ki arkada onlarca delil bırakmışlar. Kendisini devlet zanneden bu paralel çete önüne çıkan herkese Sinan Ateş'in kalemini kırıldığını ve Sinan Ateş'i öldüreceklerini söylemiş. Onlarca şahit var

Annem de çok mutlu. 16 aydır gözyaşı durmadı. Katillerin ve azmettiricilerin dışarıda olması ona çok ağır geliyor ama bu son gelişmeler bir nebze de olsa annemin gönlüne ferahlık verdi. Artık bu delilleri de inkar etme ihtimallerini olduğunu düşünmüyoruz. Yargı bu kadar açık olan delilleri görmezden gelirse, 82 milyon Türk milletini büyük bir hayal kırıklığına uğratır.

Ama bu ortaya çıkanlar bizim yaşadıklarımızın yanında daha çok azı. O kadar çok yaşadığımız olay, o kadar çok yaşadığımız tehdit ve saldırılar var ki bunları zamanı geldikçe kamuoyuyla paylaşacağız.

Candan Yıldız kimdir?

Candan Yıldız, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu.

Gazeteciliğe HBB'de On'da On Haber program editörlüğü ile başladı.

Kanal D, TV 8, Birgün Gazetesi, CNNTürk, İMC TV, Halk TV'de muhabirlik, editörlük, ana haber editörlüğü ve haber program koordinatörlüğü yaptı.

Haber kanallarında çeşitli program formatları yarattı. Radyo ve Gazetecilik Ödülleri En İyi Program Ödülü/(1997), Çağdaş Gazeteciler Derneği En İyi Haber Program Ödülü/ (2002) ödülünü aldı.

Avustralya'da SBS Türkçe Radyo Haberler servisine haber yaptı.

"Öteki Sesler" isimli belgesel yaptı. "Dicle'nin Göz Yaşları" ile "Şiddete Karşı Anlatılar-Ayakta Kalma ve Dayanışma Deneyimleri" ortak çalışmalarda yazarlık yaptı.

T24'le birlikte internet gazeteciliğine adım attı.

Yazarın Diğer Yazıları

Medyada neler oluyor, yeni gazete ve televizyon için neler konuşuluyor?

Gazetecilikte birinci kural, bu değirmenin suyu nereden geliyor sorusunu sormak

İşte Yenidoğan çetesini yıllar önce haber veren denetim raporu: Para için bebek vahşetine kimler, nasıl göz yumdu?

Sağlık Bakanlığı, 8 yıl önce de Yenidoğan çetesi sanığı Fehmi Alperen'i soruşturmuş

"
"