26 Temmuz 2023

"Resmî hizmete mahsustur"

Kamuda tasarrufun simgesi haline gelen taşıtların bütçedeki yükü, bu yılın ilk 6 ayında 3,4 milyar TL olarak gerçekleşmiş. Oysaki geçen yıl aynı dönemde 1,3 milyar TL idi

Bu yazının başlığının neyi ifade ettiğini çoğu okuyucu biliyordur. Kamuda, bazı kamu görevlilerinin makam/hizmet araçlarının ön camında "Resmi Hizmete Mahsustur" ibaresinin yazılı olduğu bir levha mutlaka gözünüze çarpmıştır. Kamuda tasarrufu sağlaması beklentisiyle uygulamaya yeniden konan Tasarruf genelgesiyle de "algıda seçicilik" başlamış durumda.

Kamu hizmetinin sunumunda çeşitli amaçlarla kullanılacak taşıtların edinilmesi ve kullanılması belirli esas ve usullere göre yapılmak zorunda. Kamuda hizmet alımıyla taşıt edinilmesine ilişkin esas ve usuller, 1.4.2006 tarih ve 26126 sayılı RG'de yayımlanarak yürürlüğe giren 17.3.2006 tarihli 10193 no.lu BKK ile düzenlenmiştir. Örneğin taşıtların cinsi, yaşı ne olacak, hangi hizmetlerde kullanılacak, şoförlü mü yoksa şoförsüz mü tahsis edilecek gibi. Ayrıca mutlaka bütçe olanaklarıyla uyumlu bir biçimde kullanımının sağlanmasına vurgu yapılır.

İşte 237 sayılı Taşıtlar Kanunu m. 14/3 ile söz konusu 17.3.2006 tarihli ve 10193 sayılı BKK ile yürürlüğe konulan bu esas ve usullerin m. 6/1'in (f) bendi uyarınca bütün taşıtlarda "Resmi hizmete mahsustur" ibaresinin yer alacağı belirtiliyor (237 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı cetvelde belirtilenlere tahsis olunacak taşıtlar hariç).

Bu levhanın taşıtın ön camına, minimum 35 punto ile yazılı bir levha olarak görünür bir şekilde konulması gerekiyor. Kamu hizmetindeki çoğu aracı bu yazıdan değil, konvoyu, ışıkları ve sesleri ile zaten algılıyoruz, o ayrı.

Peki gündemdeki Tasarruf Genelgesi, taşıtların masrafını azaltır mı?

Kamu kurum ve kuruluşlarının harcamalarında tasarruf sağlanması, bürokratik işlemlerin azaltılması ve kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli kullanımına ilişkin olarak hazırlanan 30.6.2021 tarihli RG'de yayımlanan 2021/14 sayılı Tasarruf Genelgesi, kamuda tasarrufun hangi kalemlerden yapılacağını belirtiyor.

Tasarruf Genelgesi kapsamında, deprem harcamaları hariç, kamu kurumlarının tüm harcamalarının gözden geçirilmesi, resmî taşıtların ve taşınmazların edinilmesi ve kiralanması, haberleşme giderleri, personel görevlendirmeleri, basın ve yayın, kırtasiye ve demirbaş alımları, temsil, tören, tanıtım, enerji alımları gibi giderinlerinde tasarruf yapılması bekleniyor.

Temmuz ayı içerisinde Hazine ve Maliye Bakanlığı mali disiplini sağlamaya yönelik vergi artışına ilişkin düzenlemeleri hayata geçirdi, satın alma gücümüz azaldı, ilave yükler oluştu. Ancak 2023 yılı için hedeflenen bütçe açığından sapmayı en aza indirmede sadece vergi artışları değil, kamu harcamalarında da tasarrufa gidilmesi gerektiğini sıklıkla gündeme getirdik. Bakan Şimşek geçtiğimiz hafta söz konusu Tasarruf Genelgesini imzalayarak kamu kuruluşlarını tedbirlere uymakla talimatlandırdı.

Acaba bu genelgeye uyulursa bütçe giderlerinden ne kadar tasarruf sağlanacak? Bu yılın ilk 6 ayında tasarruf genelgesinde yer alan çoğu bütçe giderini, geçen yılın ilk 6 ayı ile karşılaştırdım. Aşağıdaki tabloda görebilirsiniz:

  • Kamuda tasarrufun simgesi haline gelen taşıtların (bu yazının başlığı da kamuda tasarrufun adeta simgesi haline gelen resmi hizmete mahsus taşıtların) bütçedeki yükü bu yılın ilk 6 ayında 3,4 milyar TL olarak gerçekleşmiş. Oysaki geçen yıl aynı dönemde 1,3 milyar TL idi. Bu arada taşıtların maliyeti birden fazla kalemden oluşuyor, ayrıntıya da değinmek gerek:
    • Makam araçları başta olmak üzere taşıt kiralama giderleri geçen yılın aynı dönemine göre bu yılın ilk 6 ayında ikiye katlanmış, 1,5 milyar TL harcama yapılmış.
    • Taşıt alımları bu yılın ilk 6 ayında 550 milyon TL'ye ulaşmış. Geçen yılın aynı dönemine göre 10 kat artmış. Üstelik bu yıl taşıt alımı için yapılan 550 milyon TL'lik bütçe giderinin yarısı sadece Mayıs ayında, yani seçim ayında yapılmış.
    • Taşıt alım ve kiralama giderleri arttıkça haliyle onarım giderleri de artıyor. Bu yılın ilk 6 ayında geçen yıla göre taşıt onarım giderleri yüzde 155 artmış ve 1,3 milyar TL'ye çıkmış.
  • Enerji alımlarının içerisinde yakacak, akaryakıt, yağ, elektrik alımları yer alıyor. Bu yılın ilk 6 ayında bütçeden enerji alımlarına 40,3 milyar TL'lik harcama yapılmış. Oysa geçen yılın ilk 6 ayında bu harcama 19 milyar TL idi. Artış yüzde 112.
  • Haberleşme giderleri geçen yılın ilk 6 ayında 1,8 milyar TL'den bu yıl aynı dönemde 2,6 milyar TL'ye yükselmiş.
  • Kırtasiye ile baskı vb. harcamalar için bütçeden 2022 yılının ilk 6 ayında 1,7 milyar TL harcanırken bu yılın ilk 6 ayında bu tutar 3,5 milyar TL'ye çıkmış durumda.
  • Temsil, tanıtma, ağırlama ve organizasyon giderleri 2022 yılı ilk 6 ayda 263 milyon TL iken, bu yıl ilk 6 ayda iki katına, yani 522 milyon TL'ye yükselmiş.

Tasarruf Genelgesinin öngördüğü şekilde tasarrufa gidilecek çoğu kaleme 2023 yılı ilk 6 ayda gerçekleştirilen bütçe gideri toplamı yaklaşık 54,2 milyar TL.

54,2 milyar TL'nin bütçe büyüklükleri içindeki yeri ne?

  • Ek bütçe ile yüzde 25 büyüyerek 5.589,1 milyar TL'ye ulaşan bütçe giderlerinin yaklaşık yüzde 1'i ve Ek bütçe ile teklif edilen ödenek toplamının (1.119,5 milyar TL) da yüzde 4,6'sı.
  • 2023 yılı ilk 6 ayda gerçekleştirilen bütçe giderlerinin yüzde 2,3'ü.
  • 2023 yılı ilk 6 ayda tahsil edilen vergi gelirlerinin yüzde 3,4'ü.
  • Kur Korumalı Mevduata bütçeden ilk 6 ayda ödenen tutarın yaklaşık yarısı (Temmuz ayı itibariyle KKM'ye bütçenin yükünü göremeyeceğiz, artık kur farklarını mevduat sahiplerine TCMB ödeyecek).
  • Ortalama bir aylık Gelir Vergisi Tahsilatı (büyük çoğunluğunu ücretlilerin ödediği Gelir Vergisi olmak üzere).
  • Ortalama bir aylık ÖTV tahsilatı (yarısından fazlası motorlu taşıtlar için ödenen ÖTV olmak üzere).

Örnekler, oranlar çoğaltılabilir. Ancak kamuda tasarruf başlayınca vergi yükümüzün düşeceği zannedilmesin. Kurumlar Vergisi, KDV, BSMV, ÖTV vb. vergi oran artışları, harçlarda artışlar yürürlüğe girdi. Devamının geleceğini söylemeye gerek yok. Ayrıca vergi oranları artmasa bile örneğin ücretliler artan nominal gelirleri üzerinden daha yüksek vergi oranına tabi olurken, kur artışı, enflasyon kaynaklı olarak daha fazla ÖTV ödeyeceğiz. Yüksek enflasyonun varlığı, onu besleyen faktörler ve mücadelede yol alınmaması maliye politikasını daha da sıkılaştıracak.

Binhan Elif Yılmaz kimdir?

Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz, lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümünde, Yüksek Lisans ve Doktora eğitimlerini İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Teorisi Ana Bilim Dalında tamamladı.

Akademik hayatına 1997 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü Maliye Teorisi Ana Bilim Dalında Araştırma Görevlisi olarak başlayan Binhan Elif Yılmaz, aynı Ana Bilim Dalında 2003 yılında Yardımcı Doçent, 2008 yılında Doçent, 2014 yılında Profesör oldu.

"Devlet Borçları ve Türkiye'de Borç Çıkmazı", "Türk Vergi Sistemi", "Maliye", "Küresel Kriz ve Avrupa'da Borç Çıkmazı", "Sosyal Güvenlik Ekonomisi" isimli başlıca kitaplarının yanında 100'ü aşkın akademik çalışması, ulusal ve uluslararası kongre bildirileri var.

Binhan Elif Yılmaz, Kamu Maliyesi, Maliye Politikası, Türk Vergi Sistemi, Devlet Borçları, Kamu Borç Yönetimi ve Uluslararası Borç Krizleri derslerini vermekte, TÜBİTAK, BAP destekli projeleri yürütüyor.

Çeşitli TV programlarında ekonomi yorumculuğu yapmakta olan ve Mayıs 2023'de T24'te yazmaya başlayan Binhan Elif Yılmaz, halen İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümünde profesör olarak görev yapıyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Kamuda tasarruf başlar mı?

2023 ilk üç ayda taşıt giderleri 1,2 milyar TL iken, 2023 yılını yaklaşık 10 milyar TL ile kapatmış durumda. Taşıt kiralama ve alım giderleri 2023 ilk çeyrekten sonra seçim ile beraber hızla artmış, doğal olarak tamir, bakım, onarım giderleri de katlanmıştır

Hazinenin iç borçlanma takvimi yine yoğun

Türkiye’de iç borç stoku hızla artıyor. 2017 sonunda 574 milyar TL olan iç borç stoku 2021’de 1,2 trilyon TL’ye ulaştı, 2024 ilk çeyrekte 4,5 trilyon TL’yi aştı. İç borç stoku kısa sürede ikiye, üçe katlanmış oldu. Milli gelirin dörtte birine yakın

Tasarruf araçlarında vergi yükü artıyor, KKM'de "0" stopaja devam

Olan şu; ekonomik istikrar, gelir dağılımında adalete tercih ediliyor