14 Şubat 2020

Gençliğini yeni baştan yaşamayı kim istemez!..

Çok değişik bir konuyu işleyen bu fantezi, sonuç olarak gayet hoş bir filme yol açar

YENİ BAŞTAN     

X  X  X  X

(La Belle Epoque)

Yönetim ve senaryo: Nicolas Bedos
Görüntü: Nicolas Bolduc
Müzik: Nicolas Bedos, Anne-Sophie Versnaeyen
Oyuncular: Daniel Auteuil, Guillaume Canet, Doria Tillier, Fanny Ardant, Pierre Arditi, Denis Podalydes, Michael Cohen, Jeanne Arenes

Fransız filmi.

Özlediğimiz Fransız sinemasından şaşırtıcı, sürprizli, biraz kafa yoran, ama bunun karşılığını cömertçe  veren bir film geliyor. Özgün, kendine özgü, şiirsel, fantastik, dramatik ve ayni ölçüde komik...

Önce görkemli ve göz kamaştırıcı giysilerle süslü bir bölüm izliyoruz: sanki tarihi bir filme dalar gibi... Ama kısa zamanda bunun  bir 'temsil' olduğu ve yukarlarda bir yerde yerleşmiş bir ekip tarafından filme alındığı anlaşılıyor.

Ve böylece entrika açılıyor. Keskin zekalı iş adamı Antoine (Guillaume Canet), bir şirket kurmuştur. Özellikle belli bir  yaşa gelmiş müşterilerine kendi geçmişlerini yeniden yaşama ve başkalarına anlatma fırsatı vermek... Ve bunları meraklılarına izletmek; belki film ya da dizi olarak...

Karikatür ve desen ustası, 60'larındaki, ama gür sakal ve bıyığın daha yaşlı gösterdiği Victor (Daniel Auteuil) hayatının en kritik bir anındadır. Çünkü kırk yıllık güzel eşi Marianne (Fanny Ardant) başka birine tutulup onu kapıya koymuş ve hayatından çıkıp gitmiştir.

Victor tanıştığı Antoine'ın önerisini kabul eder: geçmişte istediği bir döneme dönüş yapmak... O da kırk yıl önce Marianne'la tanıştığı dönemi seçer. Bu yeniden canlandırılan hayatlarda sakal-bıyığından kurtulan Victor, biraz gençleşmiş olarak kendi kendisini oynarken, Marianne'ı genç ve güzel Margot (Dora Tillier) canlandıracaktır. Ve karısını unutamasa da, Vicctor belki yeni bir aşka kanat açacaktır.

Ve de yarış başlar: anılarımıza sığınırken hayatımızın bilançosunu yapmak; kendimizle hesaplaşmak; belki son bir mutluluk şansını yakalamak...

Böylece çok değişik bir konuyu işleyen bu fantezi, sonuç olarak gayet hoş bir filme yol açar. Tam Fransız usülü bir romantizm; bir tür duygusal 'puzzle'. 2016'da Monsieur etMadame Adelman-Bay ve Bayan Adelman adlı ilk filmini yapmış olan yazar-yönetmen Nicoas Bedos, doğrusu bu riskli işin altından kalkmayı bilmiştir.  

Elbette kadronun da büyük katkısıyla... Yıllardır görmediğimiz ve onca özlediğimiz oyunculara dayanarak... Daniel Auteuil'in böylesine iyi oynadığını, Fanny Ardant'ın (hâlâ) bu kadar güzel olduğunu unutmuşuz. Ki kendisiyle baş başa söyleşimiz vardı. 

Fransız oyuncusu Fanny Ardant bir İstanbul festivalinde Dorsay ve Alin Taşçıyan’la

Ayrıca yine eskilerden Pierre Arditi ve Denis Podalydes''i bulmak, Guillaume Canet'nin ne kadar sempatik olduğunu hatırlamak, Doria Tillier'i tanımak da iyi geldi. Fondaki Alain Souchon şarkıları da...

Özellikle Fransız sinemasını sevenler ve perdede farklı birşeyler görmeyi özleyenler için...


Yarın: KÜÇÜK KADINLAR

 

Yazarın Diğer Yazıları

Aksiyon sinemasında çekici ve modern bir zirve

'Avcı Kraven'de pek uyum sağlamayan, karmaşık ve biraz zıt motifler olduğunu biliyorum. Ama belki bu filmin gücünü oluşturan asıl öge. Bunca tema içinde böylesine çekici bir filme ulaşmak... Kolay olabilir mi?

Son dönemin en büyük düş kırklığı getiren filmi

Her şeyin sonuç olarak bir özenti gibi durduğu "Hain"de, cesetler birbiri ardına geliyor. Sonu yok sanki... Sonunda bir tek başkan, yani Haldun Dormen sağ kalıyor. Acaba ona olan saygıdan mı dersiniz?

Kadın özgürlüğüne adanmış çok özgün bir komedi

Mukadderat; bir yandan yalnız bizde değil, tüm dünyada da var olan aile kurumunun miras denen olayla boğuşmasını ele alır. Öte yandan bu yaşlanmayı kabul etmeyen bir kadının portresidir

"
"