08 Şubat 2020

Çılgın tempolu, feminist bir çizgi roman uyarlaması

Oldukça naif, aşırı hızıyla biraz yorucu, entrikası abartılı film, sonuç olarak son dönemin en başarılı çizgi-roman uyarlamalarından biri haline geliyor

YIRTICI KUŞLAR (VE MUHTEŞEM HARLEY QUINN)
X X X

(Birds of Prey -And the Fantabulous Emancipation of One Harley Quinn)

 Yönetmen: Cathy Yan
Senaryo: Christina Hodson
Görüntü: Matthew Libatique
Müzik: Daniel Pemberton
Oyuncular: Margot Robbie, Rosie Perez, Mary Elizabeth Winstead, Ewan MacGregor, Ella Jay Basco, Chris Messina, Ali Wong, David Ury, Sara Montez, İsabel Paksad, Daniel Bernhardt, François Cho

Warner Bros filmi.

Warner Bros'un CD Comics uyarlamalarından biri daha ekranlara geliyor. Bu kez yepyeni kahramanlarla... Ve de sonuç olarak tam bir kadın filmi görünümünde... Ki belki bu yüzden senaryo yazarı ve yönetmeni kadın. Yoksa tam tersi mi?

Yine birçok fantastik filmin ortak dekoru olan Gotham City'de (NewYork anlayınız!) geçen filmde, ana kahraman Harley Quinn güzel, alımlı, kararlı, yürekli, dövüşken ve alabildiğine inatçı bir kadındır. Çabucak öğrendiğimize göre iyi bir eğitim almış, doktor olmuş, psikiyatriye ağırlık vermiştir. Ama özel hayatına ayıracak pek zamanı olmamıştır.

Sonra çalıştığı hastanedeki hastası Joker'e tutulmuş, onu 'kaçırmış' ve de evlenmiştir. Ama yıllar sonra ayrılmışlardır. (Yine anlaşıldığına göre: çünkü Joker'i görmeyiz bile!).  

Gotham'da hep "Joker'in kadını" olarak anılmaktan öylesine bıkmıştır ki, yıllarca birlikte yaşayıp çalıştıkları koca binayı tek başına ateşe verip havaya uçurur, öylesine beceriklidir!..

Daha sonraları Harley'in başı Gotham'ın üzerindeki 'kirli eller'lerle derde girer. Özellikle de Sionis ailesi ve oğulları Roman'la... Böylece hem polis, başta kadın komiser Renee Montaya olmak üzere, hem çeteler için o artık bir baş hedeftir. Yanı başında ise yetenekli şarkıcı Cassandra Cain, kötü adamların tüm ailesini gözü önünde katlettiği, intikam için yaşayan Huntress (Kadın Avcı) ve Koreli 'küçük kız' Helena olacaktır.

Film önce bir canlandırma (animasyon) bölümüyle açılıyor, bize geçmişi özetleyen... Sonra, son derece hızlı bir tempoyla ve dur durak bilmeyen bir hızla macera başlıyor. Dövüş ve gösteri (spectacle) bölümleri öylesine ritmik ve akıcı ki... Dövüşlerin tümü bir bale gibi özenilmiş bir koreografiyle sunuluyor. Yer yer başvurulan 'ralanti' (yavaşlatılmış) sahneler bu bale estetiğini arttırıyor. Ve filme hatırı sayılır bir görsellik katıyor.

Oyuncular da filme büyük katkıda bulunuyor. Harley Quinn'de Margot Robbie, sanki insan yüzünün takınabileceği tüm ifadeleri toparlıyor karakterinde. Ella Jay Basco hem oynarken, hem şarkı söylerken muhteşem... Huntress'da Mary Elizabeth Winstead belli bir 'soğuk gizem' takınmayı başarıyor. Komiser Montoya'da Rosie Perez tüm kadınların en az güzel olanı. Ama bunu neredeyse bir avantaja dönüştürüyor.

Ewan McGregor, bu özlediğimiz İngiliz oyuncusu (hayli zamandır yoktu), Roman Sionis'te bize yeteneğini hatırlatıyor. Kalabalık kadronun oyuncu takımı Asya kökenli Amerikalı, siyahi, uzak-doğulu ya da Hintli oluşlarıyla belli bir evrensellik sunuyorlar. Son jeneriklere kalırsanız, filmin stunt- dublör kadrosunun uzunluğuna dikkat edin. Ki aralarında bir Türk de var!..

Değerli görüntü ustası Matthew Libatique'in çekimleri, Daniel Pemberton'un ayrıca birçok uygun şarkıyla beslenmiş müziği de filme çok yakışıyor.

Ve bu oldukça naif, aşırı hızıyla biraz yorucu, entrikası abartılı film, sonuç olarak son dönemin en başarılı çizgi roman uyarlamalarından biri haline geliyor. Özellikle çizgi romanı sevmiş ve seven, ezeli ve ebedi çocuklar için

 


Okurlarıma

Kendim için gerçekten yoğun bir döneme giriyorum. Perşembe günü başlayan Beyoğlu söyleşilerimin açılışından sonra, bugün (Cumartesi) Yeşilköy’deki CNR kitap fuarında söyleşim (13.00- 14.00 arası) ve sonra Puslu Yayıncılık standında imzam var.

Perşembe günü Ümraniye’de Nevzat Ayaz Anadolu Lisesi'ne gidiyorum, öğrencilerle bir sinema söyleşisi için… Haftasonu ise (gelecek Cumartesi) Kadıköy’de Think House adlı seçkin kültür cafesinde yine söyleşi ve kitap imzalama var. 

Yazarın Diğer Yazıları

Roma tarihine ‘Güç ve Onur’ sloganı eşliğinde yolculuk

Film, belki çok uzun (148 dakika), çok karmaşık, aşırı dramatik gözüküyor. Ama yine de görmeye değer...  

İstanbul güzellikleri önünde özel bir motorla tanışmak

Rahat ve olgun bir kamerayla çekilmiş, müziğe başvurmayan bir film. Belki çok akışkanlığı olmayan, sakin ve özgün bir yapım. Ama bu özgünlüğün birçok sinefili çekeceğine inanıyorum

Din üzerine söylenebilecek ne varsa

Rüya görmek bir anlamda kelebek görmek midir? Tek gerçek varsa, o nedir? Ve sonunda acaba din bir kontrol sisteminden başka bir şey değil midir?

"
"