31 Ocak 2025

Umut fakirin ekmeği!

Aklıselim Beşiktaşlılar sonucun bu olacağını gayet iyi biliyorlardı, bir yandan da ‘belki’ umudu taşıyorlardı. Umut fakirin ekmeği ye, ye bitmiyor…

Net; kim gelirse gelsin Beşiktaş’taki mevcut oyuncu topluluğuna istenilen, arzu edilen ve de özlem duyulan futbolu oynatamaz. Zira Beşiktaş’ın sorunu 2 - 3 transferle çözülecek gibi değil. Yarım asra yakın süredir Beşiktaş’ı izliyorum, yazıyorum, çiziyorum, ne böyle istemsiz ve hedefsiz futbolcu topluluğu gördüm ne de bu kadar beceri yoksunun bir arada oynadığını. Siyah-beyazlı kulüpte yaşanan sahadaki kaos ortamından, ‘dostlar alıverişte görsün’ enleminde transfer yapacak her kulüp ders çıkarmalı. Geriye dönüp bu niye alındı, şu neden transfer edildi yaygarası yapmak hem gereksiz hem de anlamsız, olan oldu. Eldekilerden nasıl yararlanılır? Oldukça açık, bir kaçı dışında hiç birinden bir şey olmaz. Bit pazında bile alıcı bulmak zor onlara…   

Beşiktaş için en büyük şans İtalyan futbolcu Ciro Immobile’nin sakatlanıp yerini Semih Kılıçsoy’a bırakması oldu. ‘Golcü’ olarak transfer edilen ancak genelde penaltıdan gol atabilen Immobile görev yaptığı ilk yarı boyunca topa bir kez kafayla vurdu onda da çerçeveyi tutturamadı. Takım arkadaşları onun koşu yoluna topu yolladılar ama İtalyan futbolcu hiç birisini ayağına alamadı alsa da ayağında tutamadı. Biri ya da ikisi bilemedin üçü kötü oynasa iyi oynayanlar onların açığı kapayacak, gel gör ki Beşiktaş’ta iyi oynayan da yok, sahada lider futbolcu da yok.

İster istemez hepsinin hatası göze batıyor. Savunma güven vermiyor, orta alan üretemediği gibi ileri oynayamıyor, ileri uç da doğal olarak uyuyor. Rafa Silva’nın yerini Salih Uçan, Ernest Muçi’nin yerini de Joao Mario aldı. Daha kötüsü nasıl olurdu kestiremedim! Birbirlerinden kopuk oynayan, sahada yardımlaşmayan Beşiktaşlı futbolcular öylesini kayıtsız oynadılar ki, Hollanda deplasmanında maçın başlarında Van Wolfswinkel’in kafa vuruşunda boş kaleyi tutturamaması, ikinci yarıda Sem Steijn’in direktör dönen topu kendilerine gelmelerini sağlamadı. Ardından da Daan Rost, attığı golle Beşiktaş’ı kupanın dışına yollayıverdi.

Ev sahibi Twente’nin yıldız oyuncusu yok ama mücadele eden genç bir kadrosu var. 24 yaşındaki İsviçre doğumlu Tunuslu sol kanat oyuncusu Sayfallah Ltaief’in adını daha önce duyan oldu mu? Gösterişten uzak futboluyla kusursuza yakın oynadı, ayağına aldığı her topta Beşiktaş için potansiyel tehlike yarattı…

Keyfi olarak kadro dışı bırakılıp gönderilen Valentine Rosier ile Rachid Ghezzal geldi aklıma. Hiç kimse Beşiktaş’a bundan daha büyük kötülük yapamazdı! Bu sonucun ardından ne başkan Serdal Adalı eleştirilir ne de teknik direktör Ole Gunnar Solskjaer’e dil uzatılır. Aklıselim Beşiktaşlılar sonucun bu olacağını gayet iyi biliyorlardı, bir yandan da ‘belki’ umudu taşıyorlardı. Umut fakirin ekmeği ye, ye bitmiyor…
 

Yazarın Diğer Yazıları

Yanılmışız!..

Aslında Beşiktaş kazanmaya çok yakındı, ta ki Erdal Rakip’in attığı eşitlik gölüne kadar. Top içeriden mi yoksa dışarıdan mı çevrildi kestirmek güç, sonuçta hakem santra noktasını gösterdi; Beşiktaş adına geçmiş olsun...

Adana’ya yenil Athletic’i yen!

Athletic Bilbao karşısındaki galibiyet salt Beşiktaş’ı UEFA Avrupa Ligi yarışının içinde tutmadı, İnönü Stadı’nın üzerindeki kara bulutları dağıttı, üzerine bir de tribün-takım barışına katkı sağladı…

Yolun bahtın açık olsun Serdar!

Cumhurbaşkanının “20 yıl futbol oynadım hiç kırmızı kart görmedim” söyleminin üzerine Samsunspor’un Hollandalı oyuncusu Rick van Drongelen’e ikinci sarıdan kırmızı kart göstermek yürek isterdi!

"
"