25 Nisan 2022

Altmış günlük Ukrayna Savaşı’nın kısa özeti

İkinci ayını dolduran savaşın medya manşetleri üzerinden belki eksik ama kısa ve açıklayıcı özeti

Rus tanklarının 24 Şubat 2022 tarihinde güneybatı komşusunun topraklarına girmesiyle başlayan Ukrayna Savaşı/işgali kapsamında olup bitenleri askeri, siyasi, iktisadi, jeo-politik, hatta insani çerçeveler içinde kavramaya çalışmak mümkün ve de tabii çok kıymetli. Ancak hep uzun yazdığımdan şikâyet edenler oluyor. Giderek daha fazla “vekalet savaşı” görüntüsü veren bu çatışmalarda, Amerikan ve İngiliz medyasını temel alarak derlediğim haberlere şöyle bir göz atarak da anlaşılabilir bazı şeyler, diye düşünüyorum. Sebeplerinden sonuçlarına, Donetsk’ten Luhansk’a birçok şeyi atlasam da sadece “kronolojik” bir çerçevede, üstelik aşağıdaki kısalıkta okumak da mümkün bu savaşı.

19 Şubat 2022: Rusya ile Ukrayna arasında olası bir savaşı durdurmak için iki ülkenin de liderleriyle görüşen Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un, “Sn. Zelenski, NATO'ya katılma ısrarından vazgeçin, Batı ile Rusya arasında tarafsız kalacağınızı ilan edin, biz de Putin ve Biden ile birlikte Ukrayna'nın güvenliğini garanti eden bir anlaşma imzalayalımteklifine, Zelenski, “Putin'e güvenilmeyeceği ve Ukraynalıların büyük kısmının NATO'ya katılma isteklisi olduğu” gerekçesiyle "hayır" dedi.

24 Şubat: Ukraynalılar 24 Şubat 2022 sabahına füzelerle uyandı. Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “özel askerî harekât” olarak tanımladığı operasyon çerçevesinde Rus tankları Rusya, Belarus ve Kırım’dan Ukrayna topraklarına girdi.

25 Şubat: Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sırasında ülkesinin yalnız bırakıldığını savunarak, yeni destek paketlerine ihtiyacı olduğunu söyledi.

26 Şubat: 2021 Ağustos ayında Ukrayna‘ya 60 milyon dolarlık askeri yardım yapan ve Kasım ayında bu ülkeye aralarında binlerce tanksavar silah ile Javelin füzelerinin bulunduğu tonlarca ağırlıkta kargo ulaştıran ABD Başkanı Joe Biden, bu kez de 350 milyon dolarlık yeni askeri yardımı onayladı. NATO üyesi bazı Avrupa ülkelerinin de Ukrayna’ya ağır silahlar ile tanksavar füzeler ile hava savunma silahları göndermekte olduğu öğrenildi.

16 Mart: Başkan Biden, Ukrayna’ya 800 milyon dolarlık yeni bir askeri yardım daha yapacağını açıkladı.

24 Mart: Volodimir Zelenski, NATO’dan sınırsız destek istedi. NATO’nun elindeki savaş uçaklarının yüzde 1’ini kendilerine verebileceklerini savundu.

30 Mart: Başkan Biden, Zelenski’ye Ukrayna’ya 500 milyon dolarlık yeni bir askeri yardım daha göndereceğini söyledi.

12 Nisan: ABD Başkanı Biden’ın, Ukrayna’ya 750 milyon dolarlık yeni bir askeri yardım daha planladığı öğrenildi.

21 Nisan: ABD yönetiminin, Ukrayna’ya 500 milyon dolarlık yeni bir yardımda daha bulunacağı açıklandı.

21 Nisan: Zelenski, Ukrayna’nın ayda 7 milyar dolarlık desteğe ihtiyacı olduğunu vurguladı.

21 Nisan: ABD’li emekli albay Douglas MacGregor, Washington’un Amerikan vatandaşları için şimdiden milyarca dolara mal olan askeri yardımlarının Ukrayna’daki çatışmaların sonlanmasına yardımı olmayacağı savundu. Biden ve danışmanlarının yanlış bir hesap içinde olduklarını söyleyen MecGregor, bu şekilde Ukrayna’nın batısını da bir poligona dönüştürebileceklerini ileri sürdü.

22 Nisan: BBC haberinin manşeti, “AB, Putin’i yenebilmek için evden çalışın, diyor” idi. Zira, Avrupa Birliği, vatandaşlarından “daha az otomobil kullanarak, uzun yolculuklarda uçak yerine treni tercih ederek, klimayı kısarak ve haftada 3 gün evden çalışarak” her hanenin yılda 450 Avro tasarruf etmelerini ve AB’nin Rus enerjisine olan bağımlılığını aşağıya çekmelerini istiyordu. New York Times’ın 29 Mart tarihli “Putin nasıl yenilgiye uğratılır ve aynı anda gezegenimiz de kurtarılır?” sorusunun yanıtı böylelikle iyice netleşmiş (!) oldu.

24 Nisan: Savaş ikinci ayını doldururken, artık sığınmacı sıfatıyla anılan 5 milyon Ukrayna vatandaşı, Paskalya Yortuları çerçevesindeki Diriliş Pazarını evlerinden, vatanlarından uzakta idrak etmek ve 23 bin 367 Ukrayna askerinin zayi olmasına yol açmış çatışmaların ne zaman sona ereceğini ilişkin mutlak bir belirsizlik içinde durumunda kaldı.

Yazarın Diğer Yazıları

Orta Doğu’da Arap sonbaharı

Batı’nın lacileri giydirdiği neo-Ladinist Colani güçlerinin Şam’a girmesi ve Esad’ın ülkeyi terk etmesinin ardından Suriye’de bir dönem bitti. Muzafferlerin sevinç çığlıkları yanıltmasın, kötü günler bitmiş ve şimdi sırada daha kötü günler de olabilir

Savaşın ekseni Türkiye sınırına dayanırken

İlk bakışta Lübnan ateşkesi akabinde, İran-Hizbullah ikmal hattını kesmeye yönelik bir hamle gibi görünen Suriye’deki cihatçı taarruzu en çok Tel Aviv’i sevindirmiş olabilir ama en çok Şam’ı mı, Tahran’ı mı, yoksa Ankara’yı mı üzecek, bunu söylemek için çok erken

‘Bibi’yi tutuklayanı yakarız’

“Kurallar temelli uluslararası düzen”, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Netanyahu ile Gallant hakkında alacağı tutuklama kararını önce 5 ay geciktirdi, şimdi de “sakın ha, tutuklarsanız yakarım sizi” deme yolunu seçiyor

"
"