Videoröportaj

Ali Babacan: Genel başkanların Cumhurbaşkanı yardımcısı olma fikrine yakın bir mutabakat var

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, T24’te Murat Sabuncu’nun sorularını yanıtladı

07 Ocak 2023 12:00

T24 Video Haber

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Altılı Masa'nın ortak Cumhurbaşkanı adayına mutabık kılındığını vurgulayarak, yetki tartışması konusuna açıklık getirdi. "Ortak adayımız şu anki cumhurbaşkanının bir başka versiyonu olmayacak" diyen Babacan, "Bir kral gidecek yerine hangi kral gelecek arayışında değiliz" ifadesini kullandı. Seçilecek Cumhurbaşkanı'nın "Çok önemli kararlarda önce altı partiyle istişare yapacak, altı partinin rızasını alacak, sonra kendi yetkisini kullanacak"  açıklamasını yapan Babacan, "Genel başkanların cumhurbaşkanı yardımcısı olma fikrine yakın bir mutabakat var" dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, T24 ekranlarında gündeme dair soruları yanıtladı. Altılı Masa'nın en önemli üç hedefinin seçimi kazanıp, ülkedeki sorunları "derhal" çözmeye başlayıp parlamenter sisteme geçmek olduğunu söyleyen Babacan, "Sistemi değiştirelim şu hükümetten bir kurtulalım da kervan yolda düzülür" düşüncesine katılmadıklarını dile getirdi. Alınacak tüm kararların altı siyasi partinin rızasıyla olacağını ifade eden Babacan, "Hiç kimsenin endişesi olmasın" dedi: "Herkes bilsin ki kendi desteklediği partinin de onayı olmadan bu sistem yürürlüğe giremeyecek"

T24 Yazarı Murat Sabuncu'ya konuşan Babacan, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, iktidar ortağı MHP olamadan seçimi kazanamayacağını söyledi. Babacan aynı zamanda hiçbir partinin de seçimde kendi adayını ilk turda seçtirecek bir durumu olmadığı düşüncesini dile getirdi. Cumhurbaşkanı adayının "Masa içinden" olması gerektiğini vurgulayan Babacan, "Altılı Masa'dan seçilecek ortak aday işimizi kolaylaştırır" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde tekrar edilen seçimi hatırlatan Babacan, ilk turda açık farkla seçimin kazanılması durumunda, seçim hilelerinin konuşulmasının önüne geçileceğini söyledi. Ortak adaya her partinin destek vermesi gerektiğini vurgulayan Babacan bunun, başarıyı güçlendireceğini ve hedefe ulaşmayı kolaylaştıracağını dile getirdi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, T24 ekranlarında T24 Yazarı Murat Sabuncu'nun gündeme dair sorularını yanıtladı

"Altı parti hükümet programını mutabakatla hazırladı"

Babacan'ın konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:

"DEVA Partisi olarak sürdürdüğümüz yoğun bir süreç var. Bir de Altılı Masa'ya katkılarımız var, ortak hedefler doğrultusunda. Parlamenter sisteme geçişle ilgili hedefi ortaya koyduk. 10 yıldır Türkiye'de yapılamamış bir şey. 84 Maddelik maddeye mutabakatla ortaya koyduk. Bundan sonraki hedefimizi iki ayrı çalışma olarak ortaya koyduk. Birincisi ortak politika metni, 185 sayfa, yüzde 95 oranında tamamlandı. Altı parti hükümet programını mutabakatla hazırladı. İkincisi de geçiş sürecinin yol haritası. Ülke nasıl yönetecek sorusuna yüzde 95 mutabakat var. Parlamenter sisteminde istişare olsun, ortak akıl olsun istiyoruz. Seçimlerden hemen sonra yaşatmak istiyoruz. İki çalışmalar da yüzde 95 oranında bitti. 

"Seçimi kazanıp, ülkedeki sorunları derhal çözmeye başlayıp parlamenter sisteme geçmek en önemli üç hedefimiz"

Hala ayrı ayrı partileriz. Yarınlar için bir araya gelerek seçimi kazanıp Türkiye'yi özgür ülke olma yoluna sokuyoruz. Son toplantımız önemliydi. DEVA Partisi olarak ortaya koyduğumuz önerilerin hayata geçtiğini görmüş olduk, çok çok sevindik. 6 partinin iradesiyle yapılan çalışma oldu. Bizim yaptığımız iş geçmiş yıllardaki koalisyonlardan farklı. Dün kavga ettiklerinizle bugün uzlaşma zemini arıyordunuz. Biz seçime girerken ortak bir seçim beyannamesiyle gidiyoruz. Genel Başkanlarının, örgütlerin birbirini tanıması, yakınlaşması, seçimden sonra ülkenin birlikte sıhhatli bir şekilde yönetilmesine zemin hazırladı. Seçimi kazanıp, ülkedeki sorunları derhal çözmeye başlayıp parlamenter sisteme geçmek en önemli üç hedefimiz. Bazen şu düşünülür; sistemi değiştirelim şu hükümetten bir kurtulalım da kervan yolda düzülür, biz böyle düşünmüyoruz.  

"Ortak adayımız şu anki cumhurbaşkanının bir başka versiyonu olmayacak"

Bir kral gidecek yerine hangi kral gelecek arayışında değiliz. Yönetim sistemini değiştirme ve demokrasiyi bu ülkede tekrar hakim kılma iddiasıyla yola çıktık. Ortak adayımız şu anki cumhurbaşkanının bir başka versiyonu olmayacak. 

Şu anki anayasa, cumhurbaşkanına olağanüstü yetkiler vermiş durumda. Ve Sayın Erdoğan da bu yetkileri pervasızca kullanıyor. Hatta yetkilerin sınırını zorlayarak kullanıyor. 'Ben istedim oldu. Aklıma geleni yaparım, kimse de benden hesap soramaz' diyor. 

"Ortak aday altı parti ile istişare içinde olması işin tabiatında var"

Memleketin tümünü ilgilendiren kararlarda temsil gücünün yüksek bir şekilde iradeye yansıması kıymetli. Bu da nasıl olacak, çok önemli kararlarda önce altı partiyle istişare yapacak, altı partinin rızasını alacak, sonra kendi yetkisini kullanacak. 

Eğer altı parti güç birliği yapıp ortak aday belirlediğinde bu seçim kazanılacaksa altı partinin desteklediği adayın da seçimden sonra o altı parti ile istişare içinde olması işin tabiatında var. 

"Hiç kimsenin endişesi olmasın"

Altı partinin rızasıyla oluyor bu iş. Partilerden herhangi birinin rızası yoksa geçiş sürecinin yol haritası tamamlanamayacak. Geçiş sürecinin yol haritası da altı partinin tam mutabakatıyla açıklanacak bir metin. Baştan bunu kabulle ve taahhüt altına alarak bu süreci çalıştırmaya başlayacağız, hiç kimsenin endişesi olmasın. Herkes bilsin ki kendi desteklediği partinin de onayı olmadan bu sistem yürürlüğe giremeyecek zaten. 

"Genel başkanların cumhurbaşkanı yardımcısı olma fikrine yakın bir mutabakat var"

Bir eşgüdüm komisyonu gibi bir şey olsun, genel başkanlardan oluşan. Bir de genel başkanlar, fiilen icranın içinde olsun, cumhurbaşkanı yardımcısı olarak, böyle bir fikir vardı. İkisinin de artıları ve eksileri var. İkinci modele daha yakın bir mutabakat var. 

Geçiş sürecinin yol haritasında anayasaya uygunluk çok önemli. Vesayet gibi bir yapıyı da oluşturmamak çok önemli. Kimsenin bizi hukuk dışı hareketle suçlamaması lazım. 

"Masa içinden ortak aday işimizi kolaylaştırır"

Yüzde 95 oranında mutabık kaldığımız taslak var. Ama bizim ortak adayımız eğer dışarıdan gelirse diyebilir ki "eğitimle ilgili şu cümle var, anlamadım" derse biz anlatırız. Masa içinden ortak aday olursa, zaten sürecin içinde, işimiz o zaman kolaylaşır. Dışardan adayın da metin için rızasını almamız, onun da süreci sahiplenmesi, benimsemesi önemli. 

"Asgari müşterek ülkeyi kanatlandırıp uçuracak"

Hükümet iki de bir "beka beka" deyip duruyor değil mi. Şu andaki hükümet, ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı düşmanlaştırıcı dili ile ülkenin en önemli beka meselesi haline gelmiştir. Ülkenin bir kesimini düşman ilan ederek bu ülkenin birliğini bütünlüğünü sağlayamazsınız, ama Altılı Masa bunu sağlıyor.

Biz bu ülkenin demokrasisi için özgürlükler, zenginlikler için asgari müşterekle buluşup o müştereği hayata geçirmek için yola çıktık. Asgari müşterek bile ülkeyi kanatlandırıp uçuracak.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, T24 ekranlarında T24 Yazarı Murat Sabuncu'nun gündeme dair sorularını yanıtladı

"Erdoğan MHP'yi yanından ayırsın mümkün değil kazanamaz"

Altı parti şunun idrakinde: Hiçbir partinin bu seçimde kendi adayını ilk turda seçtirecek bire durumu yok. AK Parti'nin de yok. Tayyip Erdoğan, MHP'yi yanından ayırsın, "bıktım bu yükü taşımaktan, Bahçeliyi istemiyorum" desin, mümkün değil kazanamaz. 

"Merkezçek" kuvveti masayı bir arada tutuyor, başaracağız, kimsenin endişesi olmasın. 2018'den herkes ders almıştır. 

"Kilit noktadaki bürokratlarla ilgili isimlerin seçimden önce ilan edilmesi çok faydalı olur"

Kilit noktadaki bürokratlarla ilgili isimlerin seçimden önce çalışılmasını, mümkünse bazı isimlerin de seçimlerden önce ilan edilmesi çok faydalı olur. Mesela; "biz seçilirsek Merkez Bankası başkanı bu olacaktır" diye somutlaştırmayı ben faydalı buluyorum.

"Altılı Masa'nın adına ittifak demenin önünde engel kalmıyor"

Seçim pusulasına baktığınızda DEVA Partisi olacak. Tek başına da olabilir, ittifak şemsiyesi içinde de olabilir. Son toplantıda bunu da konuştuk. Eğer uzlaşırsak Altılı Masa'nın adına ittifak demenin önünde engel kalmıyor.

"Altı parti tek bir listeden tek bir partinin çatısı altında seçime girecek diye bir şey yok"

İl il duruma bakacağız. Altı partinin milletvekili sayısını maksimize etmek için hangi illerde ne tür bir işbirliği yaparsak daha çok milletvekili çıkarabiliriz diye bir süreç başlatmış oluyoruz aslında. Altı parti tek bir listeden tek bir partinin çatısı altında seçime girecek diye bir şey yok. 

"Altılı Masa'nın toplam milletvekili sayısını artırmak için simülasyonları yapıyoruz" 

Milletvekili sayısının az olduğu illerde iş birliği modelleri Altılı Masa'nın toplam milletvekili sayısını artırmak açısından faydalı olacaktır, bunun simülasyonlarını yapıyoruz. 

Beraber çalışarak pastayı büyüteceğiz. Amacımız Altılı Masa'nın pastasını büyütmek, bunu yaparken de her partinin de kendi dilimini büyütmek. 

"Adayımızın ilk turda ve açık farkla seçimi kazanması, seçim hileleri söylentilerini siler geçer"

Aday ile ilgili ilk defa görüşme kararını açıkladık. İlk defa kendi aramızda "aday konuşmayı artık başlatalım" kararı aldık. Adayımızın ilk turda ve açık farkla seçimi kazanmasını elzem görüyorum. Açık farkla kazanmak, seçim hileleri söylentilerini siler geçer. İstanbul'daki ikinci seçim gibi.

"Ortak adayımıza her partinin destek vermesini arzu ederiz"

Sadece Altılı Masa'daki partilerin değil, başka partilerin de destek vereceği bir isim belirlersek başarımızı güçlendirir, hedefimize ulaşmamızı kolaylaştırır. 

DEVA Partisi olarak diyalogdan yanayız. Herkesle görüşüyoruz. Görüşmeyiz konuşmayız dediğimiz hiçbir parti yok. Ortak adayımıza her partinin destek vermesini arzu ederiz. 

"Kimseyi anayasadan çıkarmıyoruz; 85 milyon insanın vatandaşlık tanımını okuduğunda "bu benim" demesini sağlıyoruz"

Vatandaşlık tanımıyla ilgili maddede değişiklik yapılmalı diyoruz. O maddeyi mutlaka daha kuşatıcı kapsayıcı bir madde haline getirmemiz lazım ve 85 milyonun o maddede temsil edilmesi gerektiğini söylüyoruz. 2012'de AK Parti'nin komisyona getirdiği teklifte de bu anlayış vardı zaten. Kimseyi anayasadan çıkarmıyoruz. Tam tersi, 85 milyon insanın vatandaşlık tanımını okuduğunda "bu benim" demesini sağlıyoruz. Devlet her vatandaşını olduğu gibi kabul etmek zorunda. Vatandaşımız kendini nasıl tanımlıyorsa devlet o tanıma saygı duymak zorunda. 

"Tarikatlar ve cemaatler yasakla, kayıt dışı ve karanlıkta kalıyor, devletin denetim imkanı ortadan kalkıyor"

Tarikatlar ve cemaatler şu an var. Mevzuata baktığınızda olmaması gerekiyor. Yasak koyarak önleyebiliyor musunuz, hayır. Yasakla tamamen kayıt dışı ve karanlıkta kalıyor bu yapıların. Devletin denetim imkanı ortadan kalkıyor.  Bunun yolu kayıt içinde olmak, devletin gerekli denetim fonksiyonunu koyması. 

"Her şey kayıt içi olsun"

Her şey kayıt içi olsun, resmi olsun. Devlet bu konuyu net düzenlesin. Gerekli denetim işini de yapsın. Bunu istikbari faaliyetlerle anlamaktansa, her şey kayıt içi olsun. 

Emekli ve memur maaşlarıyla ilgili zammı yüzde 25 açıklayıp ertesi gün panik halinde "pardon pardon 30 yapalım hadi" diyen bir psikolojiden bir şey beklenmez artık. O psikoloji ülkeyi bölerek ve korkarak yönetir. 

Sen iktidarını sürdürme çabasındayken memleketi batırıyorsun. Ülkedeki insanları birbirine düşürüyorsun, böyle bir şey yok, böyle bir Türkiye istemiyoruz biz. 

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, T24 ekranlarında T24 Yazarı Murat Sabuncu'nun gündeme dair sorularını yanıtladı

"Ben bunu insanlıktan çıkmak olarak görüyorum"

Nihai sorumlu Sayın Erdoğan'dır. Yanına aldığı ortağın arka bahçesinde pek çok yapılanmalar olduğu bilinen bir gerçek. Mecbur kaldığı sürece de ortağının hukuksuzluk ve kanun dışı faaliyet alanlarına müsamaha göstermek zorunda kalıyor.

Sinan Ateş'e Allah'tan rahmet diliyorum. Ülkenin Cumhurbaşkanı sessiz, direkt sorumlu iki bakan, İçişleri ve Adalet Bakanları sessiz  ve Bahçeli sessiz. Ben bunu insanlıktan çıkmak olarak görüyorum. 

"Artık korkular üzerinden beslenen bir siyasi çizgiye düştü Sayın Erdoğan"

Türkiye Yüzyılı diye bir lansman yaptılar, fotoğrafta kim vardı. Bir yanında krizlerin ortağı Bahçeli, bir yanına almış Çiller, bir yanında Perinçek ile Türkiye Yüzyılı açıklıyor. Şu andaki iktidar yoruldu, yaşlandı. Yürümüyor. Bunun değişmesi gerekiyor.

Şunu da teslim etmek gerekiyor. Sayın Erdoğan Türkiye'nin belli bir döneminde başarılı oldu, Türkiye'nin özgürlükçü adımlarında Başbakandı. Sonra 2013-2014'ten sonra artık korkular üzerinden beslenen bir siyasi çizgiye düştü Sayın Erdoğan. 

Ancak insanları korkutarak, düşman ilan ederek destek alıyor. Böyle bir zihniyetten adalet, hukuk bekleyemezsiniz. 

"Açık farkla kazanılmış bir seçim başarısından daha büyük bir güç yoktur"

Ülkeyi kaosla karanlıkla seçime götürmenin, bu ortamda kazanılmış bir seçimin siyasi meşruiyeti olmayan bir başarıdır. Ülkeyi yönetmek sadece hukuki meşruiyetle olmaz, siyasi meşruiyet de olması lazım. Bu meşruiyeti kazanamamış bir lider ülkeyi yönetemez. Bunu idrak edecek bir sağ duyunun Erdoğan'da olduğunu düşünüyorum.

Açık farkla kazanılmış bir seçim başarısından daha büyük bir güç yoktur. Sadece seçim kazanılmaz, Türkiye kazanılır. 

"Altı ayda bu kriz iklimini ortadan kaldırırız ama tek haneli enflasyona inmek iki yıl sürecek"

Biz kazanalım, mutabık kaldığımız programı uygulayalım, gerçekten korkacak hiçbir şey yok. Türkiye ekonomisinin durumu en ağır enkaz da olsa devralırız hemen toparlarız. Altı ayda bu kriz iklimini ortadan kaldırırız ama tek haneli enflasyona inmek iki yıl sürecek.

Hükümet yanlış yerlerde geziyor. Türkiye'de ÜFE ile TÜFE arasındaki fark, tarihin en büyük farkı. Bunun da en önemli sebebi kur artışı. Kur arttı, maliyetler arttı fakat halkta satın alım gücü olmadığı için bu maliyetler daha satış fiyatına yansımadı. Tamamen yanlış analiz yapıyorlar. Tarım Kredi Kooperatiflerine market açtırıp yukarıdan aşağıya fiyatları baskı altında tutmaya çalışıyorlar, yanlış. Maliyeti aşağı indirdiğinizde bu ülkede enflasyon düşecek. Bunu yapacak ne insan kaynakları var ne zihniyet var, hiçbir şey yok. 

Sayın Erdoğan'ın açıklamalarına bakın. Ekonomiyle ilgili güzel şeylerden bahsederken hep eski dönemi anıyor, eski dönemi de anınca da otomatik olarak  aklına ben geliyorum, hemen bana sataşıyor, tutamıyor kendini. Bir kompleks de var o dönemle alakalı. "Ben imza atmasam yapamazdı" falan diyor.  Bu kafayla, bu zihniyetle, bu yorgunlukla mümkün değil. Bu iktidar artık yoruldu ve yaşlandı.