Gündem

Zehra Taşkesenlioğlu’na 22 milyon lira tazminat ödeyecek eski THK Rektörü Ünsal Ban: Arkasında baskılar, kumpaslar, parayla satın alınmış sözde tanıklar var!

14 Şubat 2025 11:49

Güncelleme: 14 Şubat 2025 12:12

T24 Haber Merkezi

Eski Türk Hava Kurumu Üniversitesi Rektörü Ünsal Ban, boşandığı eski AKP milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu’na 22 milyon lira tazminat ödemesi hükmedilen davayla ilgili açıklama yaptı. Söz konusu dosyada çok sayıda hukuksuzluk olduğunu söyleyen Ban, “Konusu ne olursa olsun arkasında baskılar, kumpaslar, parayla satın alınmış sözde tanıklar, üç kuruşluk otellerden toplanmış sözde mağdurlar vardır!” dedi.

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in, Taşkesenlioğlu ile o dönem Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı olan kardeşi Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun, şirketi için sermaye arttırımı yapmak isteyen bir iş insanından rüşvet istedikleri iddiaları gündemi sarsmıştı. Aynı dönemde Ünsal Ban’ın, eşi Taşkesenlioğlu ile bu konuyu tartıştıkları ana ilişkin görüntüleri kayda alarak Peker’e ulaştırdığı öne sürülmüştü. İddiaların gündeme gelmesinin ardından rüşvet isteyen ismin Ban olduğu öne sürülmüştü. Ban, kişisel verileri kayda almak ve SPK usulsüzlüğü gibi iddiaların gündeme gelmesinin ardından tutuklanmı, bir süre sonra tahliye edilmişti. Aynı dönemde iki isim, Ankara Gölbaşı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararıyla boşanmıştı. Ban, mahkemenin kararını önce istinaf, ardından Yargıtay’a taşımıştı.

Yargıtay’ın kısa süre önce bu başvuruyu sonlandırdığı, yerel mahkeme ve istinaf mahkemesinin boşanma kararını onadığı ortaya çıktı. Onanan kararda, Ban’ın evlilik sürerken üç ayrı kişiyle zina yaparak eşini aldattığı, bu nedenle evlilik birliğinin temelden bozulduğu, aldatma gibi bir gerekçe varken psikolojik şiddet iddiası dahil diğer iddiaların ayrıca araştırılmasına gerek olmadığı vurgulandı. Karara göre, Ban, Taşkesenlioğlu’na 12 milyon maddi, 10 milyon lira da manevi tazminat ödeyecek.

Ünsal Ban, bu gelişmelerin ardından sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı.

Taşkesenlioğlu’nun kendisine “2.5 milyon dolar para verdiği” iddiasını ceza davasında reddettiğini söyleyen Ban, “Yargılama boyunca benim böyle bir parayı alıp almadığım hiç araştırılmadı” dedi. Taşkesenlioğlu’nun mahkemede tanık olarak getirttiği zina yaptığı iddia edilen kadınlarla sonradan fotoğraflarının çıktığını iddia eden Ban, bu tanıklardan birinin ifadesinin Taşkesenlioğlu’nun avukatı tarafından yazıldığını söyledi.

Ödenmesi kararlaştırılan 22 milyon liranın da önce iddia sonra da reddedilen 2.5 milyon liranın yasal faiz işletildiğinde aşağı yukarı denk gelen rakama tekabül ettiği tesadüfüne dikkati çeken Ban, şunları kaydetti:

“Benim hakkımdaki tüm yargılamaların hangi amaçla yapıldığı kamuoyu tarafından bilinmektedir. Konusu ne olursa olsun arkasında baskılar, kumpaslar, parayla satın alınmış sözde tanıklar, üç kuruşluk otellerden toplanmış sözde mağdurlar vardır!”

Ünsal Ban’ın açıklaması şöyle:

Sevgili dostlar selamlar.

Dün benim meşhur “boşanma davası” haberi nedeniyle epeyce güldük eğlendik. Ben açıkçası bu toplumun “Zehra Taşkesenlioğlu’nun aldatılması” meselesiyle uğraşamayacak kadar vakti olmadığına inanıyorum. Ancak dünkü haberlere konu edilen dosyada da yaşanan pek çok hukuksuzluk oldu. Dosyayı “incelediğini” söyleyen gazeteci arkadaş keşke bunları da görseydi ya da daha önce hakkımda haber yapmış başkaca saygın gazeteciler gibi, haberi yapmadan önce beni arayıp söz hakkı tanısaydı. Neyse çok önemli değil. Ben anlatayım.

Öncelikle, herkesin sorduğu soruya cevap vereyim; bu 22 Milyon nasıl hesaplandı? Öyle ya; bu memlekette aldatılmayı bırakın, darp edilen, her türlü eziyeti gören on binlerce kadının hiçbirine layık görülmeyen 22 milyon lira; hangi gerekçeyle Zehra hanıma layık görüldü?

Zehra Hanım açtığı boşanma davası ile bana evlenmemizle birlikte 2.5 milyon dolar para verdiğini, tüm malvarlığının kendisine ait olduğunu ve hatta benim bu servet için kendisiyle evlendiğimi iddia etti. Ceza davasında da bu para benim değil dedi. Allah Allah hangisi doğru acaba. Yargılama boyunca benim böyle bir parayı alıp almadığım hiç araştırılmadı. Dahası Zehra Hanımın bu parayı nereden bulduğu, vergisini ödeyip ödemediği, mal beyanında bulunup bulunmadığı da hiç araştırılmadı!

Sonra Zehra Hanımın meşhur zina tanıkları duruşmaya gelmeye başladı! Zehra Hanım her duruşmada ‘aldatıldım, mağdurum, kahroldum’ dedi. Peki sonra ne oldu biliyor musunuz? Zehra Hanımla benim ‘sevgililerimin’ yani ‘zina ettiğim, Zehra Hanımı aldattığım kadınların’ birlikte yemek yedikleri, kutlama yaptıkları fotoğraflar ortaya çıktı! Peki rezillik burada bitti mi? Elbette hayır!

Bu kadınlardan biri mahkeme huzurunda ifade verirken elinde bulunan yazılı kâğıdı okuduğu fark edildi. Sorulduğunda ise tanık; ‘bu kâğıtta yazılanlar benimle Avukatım arasında’ diyerek Zehra Hanımın avukatını gösterdi. Yani tanık; Zehra Hanımın avukatının aynı zamanda kendi avukatı olduğunu ve ‘tanık’ olarak vereceği beyanın, avukat tarafından yazılıp eline tutuşturulduğunu söyledi! Ne oldu peki?  Sadece gülüyoruz burada…

Bunca kepazeliği, mahkeme salonunda ağlayıp, bayılıp (evlilik hayatı boyunca her işini ağlayarak, bayılarak yaptırdığını ve ağlayarak yaptıramayacağı hiçbir iş olmadığını söyleyen hanım efendi) çıkışında yapılan kutlama ve iş birliği fotoğraflarına, tüm bunların dosyaya sunulmuş olmasına rağmen, düzen Zehra Hanımın çok mağdur olduğuna karar verdi! 22 milyon lira maddi ve manevi tazminat ödememi söyledi! Peki neden 22 milyon lira?

Bu tazminat tabii ‘hakimlerimizin takdiri’ ile hesaplandı ancak ben tazminat miktarıyla alakalı şöyle bir ‘tesadüfü’ de açıklamak istiyorum. Zehra Hanımın bana verdiğini söylediği 2.5 milyon dolar vardı hatırladınız mı? Hani kaynağını açıklayamadığı o para! İşte o parayı o günkü kurla çarpıp, yasal faiz işlettiğinizde üç aşağı beş yukarı 22 milyon Türk Lirası ediyor! Ne tesadüf değil mi? Tam da Zehra Hanım için hükmedilen tazminat miktarı kadar!  (Tabii burada karar verildikten sonra yurtdışında ataşeliğe atanan birisi var. Bunu da ayrı bir yazı konusu haline getireceğim)

Son olarak şunu söylemek istiyorum; benim hakkımdaki tüm yargılamaların hangi amaçla yapıldığı kamuoyu tarafından bilinmektedir. Konusu ne olursa olsun arkasında baskılar, kumpaslar, parayla satın alınmış sözde tanıklar, üç kuruşluk otellerden toplanmış sözde mağdurlar vardır! Bana inanıp inanmamanız önemli değil. Ben bu insanlarla muhatap olmanın diyetini bu topluma ödediğimi düşünüyorum. Ben ısrarla sustukça ve haksızlıklara ses etmedikçe marifeti kendilerinde saydılar…. Bu aşamadan sonra HODRİ MEYDAN diyorum…