Amerika’da 5 Kasım seçim günü New York’un karşı kıyısında yer alan New Jersey eyaletinin Paterson kasabasındaydık. Biz vardığımızda tüm ülkede olduğu gibi burada da oy verme işlemi devam etmekteydi.
Paterson her yönüyle sıradan bir Amerikan kasabası ama bir özelliği Türk ve Arap asıllı Amerikan vatandaşlarının yoğun yaşadığı bir yer olması. Örneğin Belediye Başkanı André Sayegh Suriye ve Lübnan asıllı bir göçmen.
New Jersey geleneksel olarak Demokratlara oy veriyor. Bu seçimde de bu kural değişmese de 2020'de Biden'ın yüzde 16 farkla aldığı bu eyaleti Harris bu defa sadece yüzde 5 farkla kazanabildi. Ancak Türkiye’den ve diğer ülkelerden yıllar önce Amerika’ya göçen, çoğu mavi yakalı, bazıları da küçük işletme sahibi seçmenlerden konuştuklarımız, Biden yönetimine ve onun devamı olarak gördükleri Kamala Harris’e oldukça tepkililerdi. Bu tepki Kamala Harris için başkanlık seçimine mal olmuş olabilir.
Paterson'da Donald Trump’a oy verenler tabiri caizse Trump’a “bayılmadıklarını” ve “Teksas ve Kentucky'deki çılgın Trump taraftarlarına benzemediklerini” söylüyorlar. Ancak Trump yandaşlarının muhafazakarlığını paylaşıyorlar. Trump’ın geçmişteki Müslüman yasağı da dahil olmak üzere ırkçı görüşlerinin farkında olmakla birlikte iş bitiricilik açısından iki adaydan daha güçlü olanın Trump olduğuna inanıyorlar.
Sonuçta Türkiye açısından iki adayın arasında bir farkı olmadığını düşünüyorlar. Hal böyle olunca da olaya tamamen iç politika şeklinde bakıp şu an bu yaşadıkları ülkede kendi çıkarlarını ve önceliklerini en iyi kimin koruduğuna bakarak karar veriyorlar. Bu şekilde düşününce de Trump’a oy vermeye meyilliler.
İki adayın taraftarlarının öncelikleri de birbiriyle taban tabana zıt.
Harris seçmenleri kadınların kürtaj ve üreme hakkı ile demokrasinin korunmasını önemsiyor. Ancak Trump taraftarlarının önceliği olan ekonomi ve yasadışı göçmenler konuları daha fazla ses getirmişe benziyor.
Trump’a oy verenler büyük zorluklarla kazandıkları paralardan verdikleri vergilerin Amerika’da kendilerine hizmet olarak geri dönmesini, Biden yönetiminin yaptığı gibi Ukrayna veya İsrail’e yardım olarak gönderilmemesini istiyorlar.
Ekonomi Harris’in en zayıf noktası
Paterson’da bir marketin et reyonunda çalışan iki çocuk babası Fas göçmeni Rıdvan oyunu Trump’a verdiğini söylüyor. Fas’tan Amerika’ya 12 yıl önce gelmiş. Ekonominin durumunu hiç iyi görmüyor ve bunun faturasını da Biden yönetimine kesmiş. Biden ve Harris için “Ekonomiyi bitirdiler” diyor.
Market çalışanı Faslı göçmen Rıdvan da Trump’a oy verenlerden
Daha önceki seçimde de Trump’a oy veren Rıdvan yasadışı göçmenler konusunda da büyük rahatsızlık duyuyor. “Kim bilir kaç tane kaçak göçmenin girmesine izin verdiler. Tabi ki aralarında iyiler de var ama suçlular da ülkeye girdi” diyor. Ona göre artan kiraların da işsizliğin artmasının da nedeni düşük maaşlara kötü koşullarda çalışmaya ve yaşamaya razı olan göçmenler ve kendisi gibilerinin fırsatlarını elinden alıyorlar.
Rıdvan LGBTQ konusunda da Harris ve Demokratlar’la karşıt görüşte. “Okullarda LGBT konuşması yapmak istiyorlar, ders kitaplarına koymak istiyorlar. Çocuklarımın buna maruz kalmasını istemiyorum” diyor.
Başkanlığının ilk döneminde Trump’ın Müslümanlara seyahat yasağı getirmek istediği hatırlatıldığında Rıdvan oradaki engelin Müslümanların koordineli ve güçlü biçimde örgütlenip güçlü bir karşı duruş sergileyememesi olduğunu ileri sürüyor.
Markette alışveriş yapan bir diğer Müslüman asıllı seçmen ise bağımsız adaya oy verdiğini söylüyor. Nedeni sorulduğunda “Trump da Harris de Filistin’i öldürecek. O yüzden üçüncü adayı seçtim” şeklinde açıklıyor tercihini.
Pazar alışverişine çıkan ve ismini vermek istemeyen doğma büyüme Amerikalı Filistinli bir kadın seçmen de kazanamayacağını ve oyları böleceğini bilmesine rağmen Yeşil Parti adayı Jill Stein’a oy vereceğini çünkü onun Filistinlilerin sesini en güçlü şekilde duyuracağına inandığını söylüyor.
Paterson, Türk ve Arap asıllı seçmenlerin yoğunlukta olduğu bir kasaba
Sokakta karşılaşıp ayaküstü sohbet ettiğimiz ve yıllardan beri Amerika’da yaşayan iki İsrailli iş adamı da elektronik malzeme işi yapıyor ve sıkı birer Trump destekçisi. Bu seçimde de oylarını Trump’a vermişler. “Ana neden ekonomi. Geçen defa seçildiğinde bize çok yaradı. Faizleri düşürdü, insanlar kredi çekip ev alabildi. Ne kadar çılgın olursa olsun nasıl iş yapılacağını ve ülke yönetileceğini biliyor. Sağlam duruşu olan bir adam. Dünya liderlerine kafa tutuyor. Politikacılar gibi kitabına uygun konuşmak ve davranmak zorunda değil. Kamala Harris bu iş için uygun biri değil.”
İstanbul Food Pazar’da karşılaştığımız Kudret Öksüz ise oyunu oturduğu Newark’ta ve “daha insancıl ve ılımlı yaklaşımı ve ilk kadın aday olduğu için” Kamala Harris için kullanmış. Ama o da ekonominin gidişatından memnun değil.
Türkler neden Trump diyor?
Paterson’daki Park Pide Türklerin yemek yiyip sohbet ettikleri bir mekan. Gözünüzü kapasanız Amerika’da olduğunuzu unutabilirsiniz. Dükkandaki herkes Türk ve ekranda açık duran TRT Spor kanalında Şampiyonlar Ligi maçını seyrediyor.
2016’da Trump, 2020’de ise Biden’a oy veren Gürol Arıcı bu defa tekrar Trump’a oy vermiş. 25 yıl önce öğrenci olarak Amerika’ya gelen ve bugün New York merkezli bir inşaat şirketi sahibi olan Rize kökenli Arıcı, kendisi ve Türk olan öğretmen eşinin Trump’a verdiği oyu üç nedenle açıklıyor: “Ekonomi, kontrolsüz göçmenler, LGBT”
Arıcı Amerika’da ekonomik durağanlık olduğunu düşünüyor ve ekonominin her 10 yılda bir dibe vurduğunu düşünüyor. Ona göre iki adayın da Türkiye’ye katkısı yok. “Kim başkan olursa olsun Amerika’nın kendi menfaatleri için 10 yıllık, 20 yıllık, 100 yıllık planı var ve biz bunun adına ‘emperyalizm’ diyoruz” şeklinde açıklıyor.
LGBT konusunda ise onlara saygı duyduğunu ama okulda veya günlük hayatta dayatılmasına karşı olduğunu söylüyor.
Arıcı, sınırdan kontrolsüz şekilde “kafasına göre hikaye uydurarak” giren yasadışı göçmenlerin hiçbir ülkeye fayda sağlamayacağını düşünüyor. Bu göçmenlere sağlanan federal yardımlar da ülkede eleştiri konusu.
Ancak Arıcı, 2020 yılındaki seçimlerde sınırdan geçen çocukların ailelerinden ayrı düşürülüp kafeslerde tutulduğu görüntüleri üzerine tepki olarak Trump’ın rakibi Biden’a oy vermiş.
Lokantaya gelen bir diğer seçmen Aktan Yaycı’nın yakasında “Ben Oy Verdim” çıkartmasını görünce ona da kime ve neden oy verdiğini soruyoruz. Van kökenli Yaycı ve eşi de Trump’a oy vermiş. “Kamala Harris eski bir savcı ve ekonomiden anladığını düşünmüyorum. Trump bir iş adamı ve ekonomik bazı vaatleri vardı. O vaatleri yerine getireceğine inanıyorum.” diyor.
Yaycı fevri çıkışlarından dolayı beğenmediği Trump’a da hiç tanımadığı Biden’a da oy vermek istemediği için geçen seçimde oy kullanmamış. Ama şimdi Trump diyor. Rusya’da 10 yıldan fazla kalmış olan Yaycı Ukrayna’dan çıkma konusunda da Trump’la hemfikir.
Konuyu İsrail-Filistin sorununa getirdiğimizde Arıcı, dünya gerçeklerini kabul etmemiz gerektiğini Trump ya da Biden’ın İsrail’le ortak politikalarda birleştiklerini söylüyor.
Paterson gibi kasabalarda gördüğümüz Filistin bayrakları ve protestolar için ise “Burada bayrak sallayan Filistinliler sonra lüks arabalarına binip güzel lokantalarda yemeklerini yiyecekler. Orada ise çocuklar ölüyor. Gerçekten samimiyseniz gidip ülkenizi koruyacaksınız. Bayrak sallamakla olmaz.” diyor.
Sohbete sonradan katılan ama Trump’ı da Harris’i de beğenmeyen ve oy atmayı düşünmeyen Osman Taymis adlı Türk ise Trump’ın başarısını “ülkesine ve kendisine olan özgüveni” ile açıklıyor.
Sonuçta insanlar bir şeylerin iyi gitmediğini görüyor ve 2016’da olduğu gibi değişim istiyorlar. Cinsiyet ayrımcılığı, yabancı düşmanlığı ve ırkçılık kokan söylemlerine rağmen Donald Trump 2020’deki yenilgisinden sonra yeniden ve yepyeni bir seçmen koalisyonu yaratmayı başarmış durumda: Hem gençlerden hem çalışan beyazlardan hem siyah erkeklerden hem de Latino erkeklerden oy alabiliyor.
Gecenin ilerleyen saatlerinde ekrandan seçim sonuçlarını takip ederken panelistlerden Cumhuriyetçi bir stratejistten belki de gecenin en flaş yorumu geliyor: “Latino ve siyah erkekler Trump’ta erkekliklerini buldular. Onun ekonomik fırsat ve refah vaadi de ailelerini geçindirme konusunda desteğe ihtiyacı olan erkeklere hitap ediyor.”