Yaşam

TÜİK: Cinsel istismara maruz kalan çocuk sayısı artıyor!

2016 yılında cinsel istismara maruz kalan çocuk sayısı 83 bin 552’ye yükseldi

24 Ocak 2019 21:24

TÜİK verilerine göre, Türkiye’de cinsel istismara maruz kalan çocuk sayısı her geçen gün artıyor. 2014 yılında 74 bin 64 olan istismar mağduru çocuk sayısı 2016 yılında 83 bin 552’ye yükseldi. Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nden alınan verilere göre ise 2006 yılında yüzde 42,5 olan çocuk cinsel istismar hükümlülerinin oranı 2016’da yüzde 58,8’e çıkarak ciddi bir artış gösterdi. Cinsel istismar mağduru olan çocukların yüzdesi de 2014’ten 2016’ya yüzde 33 arttı.

Ayrıca Türkiye’de 27 ilde bulunan 30 çocuk izlem merkezine ocak 2011-mayıs 2016 tarihleri arasında 21 bin 68 başvuru olduğu, vakaların yüzde 85’inin kız, yüzde 15’inin erkek çocuklardan oluştuğu saptanmış durumda. Rakamlar çocuk istismarının her geçen gün daha da arttığını ortaya koyuyor.

Üç aşamalı önleme programı

Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Bahar Gökler, çocuk istismarını önlemek için üç aşamalı bir program olduğunu belirterek şunları söyledi: “Birincil önleme ‘Daha istismar olgusu ortaya çıkmadan önce çocukları korumak adına neler yapılabilir?’ bunu içeriyor. İkincil önleme ise risk altındaki gruplara ulaşabilmek. Üçüncül yaklaşımda eğer fiziksel ya da cinsel istismar ortaya çıkmışsa bu çocukların uygun şekilde sağaltımlarını, izlemlerini, psikososyal rehabilitasyonlarını sağlamak, adli ya da sağlık tedbiri uygulanmış olan çocuklarda tedbirlerin uygulanıp uygulanmadığını denetlemek yani çocuğu bütüncül bir yaklaşımla ele almak gerekli.”

Merkez sayısı sadece 12

İstismar olgusu ortaya çıktığında Sağlık Bakanlığı’na bağlı çocuk izleme merkezleri olduğunu ancak bunların sayılarının artırılması gerektiğine işaret eden Gökler, “Bu nedenle üniversitelerde çocuk koruma merkezleri var. Bunlar, istismara uğramış çocukları araştıran, koruyan, izlemlerini sağlayan merkezler. Şu an Türkiye’de sayıları 12, ama giderek bunların üniversitelerde yaygınlaştırılmasını sağlamak ve devletin bu merkezleri desteklemesini sağlamak üçüncül koruma açısından çok önemli” değerlendirmesinde bulundu