IFRRO, Uluslararası Çoğaltım Hakları Kuruluşları Federasyonu 2013 yılı Dünya Kongresini Türkiye’de gerçekleştirdi. 30 Ekim’de düzenlenen “Telif Hakları, Kültürel Çeşitlilik ve Toplu Hak Yönetimi” başlıklı konferansın açılışında konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, korsanla savaşmak için güçlü yaptırımlar uyguladıklarını ve telif hakları dernekleriyle yakın işbirliği içerisinde çalıştıklarını söyledi.
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu değişiklik tasarısının TBMM’ne sevki beklendiği günlerde düzenlenen konferansta, dünyadaki telif haklarının düzenlenmesine ilişkin geçmiş deneyimler aktarıldı.
Konferansın açılışında konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı sosyal hayatın gelişmesi için yayıncılığın önemli olduğunu ve sektörün zarar görmemesi için yazar ve yayıncıların haklarının korunması gerektiğini, bu yüzden korsanla savaşmanın elzem olduğunu söyledi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın telif ve fikri mülkiyet hakları konusunda farkındalık yaratmayı amaçladığını, uluslararası hukuka uygun bir yasama sisteminin, adil ve eşit yaptırımların, güçlü bir idare sisteminin gerekli olduğunu belirten Arıcı Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın fikri mülkiyet haklarının ihlaline karşı etkin ve önemli bir rol üstlendiğini, korsanla savaşmak için güçlü yaptırımlar uyguladıklarını ve telif hakları dernekleriyle yakın işbirliği içerisinde çalıştıklarına değindi.
IFRRO Başkanı Rainer Just Türkiye’nin 1948’de bilimin, düşüncenin ve kültürün ifade edilmesine açık olunması ve yaratıcının maddi ve manevi çıkarlarının korunmasını temel bir ilke olarak kabul eden ve ifade özgürlüğü konusunda maddeler içeren İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin ilk imzacılarından olduğunu anımsatarak başladığı konuşmasında Enis Batur, Yaşar Kemal ve Nobel ödüllü Orhan Pamuk gibi isimleri andı. Just, telif hakları ve hakların etkin şekilde yönetimi, yaratıcılığı devam ettirme ve fikri hakların geniş dağılımını ve aynı zamanda kültürel çeşitliliği devam ettirmeyi, bilimsel ve kültürel ifadeye ve bilgi paylaşımına erişim sağlamayı hedeflemektedir diye konuştu.
Yay-Bir Başkanı Tuğrul Paşaoğlu ise dijital teknolojilerin, sınırlar dahil, ilim ve edebiyat eserlerinin yaratılmasının ve yayılmasının önündeki fiziki engelleri kaldırdığına değindi. Dijital yayıncılığın başından itibaren küresel ekonominin bir parçası olduğunu ve uluslararası standartlar ve düzenlemeler çerçevesinde faaliyet gösterdiğini belirten Paşaoğlu, diğer taraftan kültürel çeşitliliğin korunması ve geliştirilmesi ile sürdürülebilir bir kültür endüstrisi için vazgeçilmez koşullar olan ifade ve yayma özgürlüğü dünyanın birçok yerinde hala kanuni ve siyasi engellerle karşılaştığını söyledi ve ‘Bu kısıtlamalara karşı durmalıyız’ dedi.
31 Ekim Perşembe günü sona erecek kongreye dünyanın dört bir yanından, telif hakları alanında çalışan kurum ve kuruluşlardan 200’ün üzerinde delege, temsilci ve uzman katılıyor.