T24 Ankara
Kamu-Özel-İşbirliği (KÖİ) modeliyle yapılan ve kamuya yükü 81.2 milyar doları bulan şehir hastanelerinin mali süreçlerinin detaylı şekilde işlendiği “Şehir Hastaneleri Milletin Cebinden” kitabının tanıtımı, geniş katılımla yapıldı. Kitabın yazarı T24 yazarı Çiğdem Toker, sözleşmelerin ticari sır gerekçesiyle açıklanmamasını “büyük bir cüretkârlık” olarak nitelerken, “Bu cüretkârlığın altını çizmemiz ve güçlü bir şekilde itiraz etmemiz gerekiyor” dedi.
T24 yazarı Çiğdem Toker’in, şehir hastanelerinin kamuya yükünü ele aldığı “Şehir Hastaneleri Milletin Cebinden” kitabının tanıtımı Mimarlar Odası ev sahipliğinde yapıldı. CHP’li milletvekillerinin de katıldığı etkinlikte konuşan ve katılımcıların sorularını yanıtlayan Toker, Türkiye’de ifade özgürlüğünün büyük bir baskı altında olduğunu vurguladı. Kitabının iki gazetede yayınlanan yazıların derlemesi gibi gözükse de uzun bir hikayesi olduğunu dile getiren Toker, “Konuya çok yabancı olan bir yurttaşın bile, ne olmuş nasıl başlamış gibi temel sorulara yanıt alacağı bir arka plan yazmaya çalıştım” dedi.
“Özel şirketlere imtiyaz, egemenlik hakkı paylaşımı”
Şehir hastanelerinin KÖİ modeliyle yapıldığını ve işletmecilerle 25 yıllık sözleşmeler imzalandığını belirten Toker, halka sorulmadan bütçenin 2040’lı yıllara kadar taahhüt altına alınmış olmasını antidemokratik bulduğunu ifade etti. Şehir hastaneleri ile kamu hizmeti olması gereken alanlarda özel şirketlere imtiyazlar tanındığını belirten Toker, “Belki de bu bir şekilde egemenlik hakkı paylaşımı oluyor” dedi.
Aynı zamanda sözleşmelerin kapalı olduğunu ve milletvekillerinin bilgi taleplerine dahi yanıt verilmediğini kaydeden Toker, şöyle devam etti:
“Meselenin en önemli püf noktası da burası. Döviz üzerinden güncellenecek şekilde 25 yıllık sözleşme imzalanıyor. Milletvekilleri talep ettiğinde bu sözleşmeler ticari sır gerekçesiyle açıklanmıyor. Bu çok büyük bir cüretkarlık. Bu cüretkarlığın altını çizmemiz gerekiyor. Kitabın derdi de bu.”