Ankara'da bir plazanın 20. katından şüpheli şekilde düşerek yaşamını yitiren üniversite öğrencisi 22 yaşındaki Şule Çet’in ölümüne ilişkin davada sanık olarak yargılanan Çağatay Aksu ve Berk Akand'ın avukat Levent Ekmen, 'kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak' suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Aksu'nun anne ve babası hakkında da aynı suçtan suç duyurusunda bulunulması kararlaştırıldı.
Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet, 29 Mayıs 2018'de Ankara'da lüks plazanın 20'nci katından şüpheli bir şekilde düşerek yaşamını yitirdi. İlk olarak olayın intihar olduğu ileri sürülürken, gözaltına alınıp serbest bırakılan Çağatay Aksu (34) ve Berk Akand (33), soruşturma kapsamında daha sonra tutuklandı. Ankara 33’üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada yargılama sırasında sanıklardan Çağatay Aksu'nun avukatı Levent Ekmen, Şule Çet'in intihara meyilli olduğunu ileri sürerek, ders notlarını içeren kişisel veri niteliğindeki transkripti ile kullandığı ilaçlara ilişkin reçetesini mahkemeye delil olarak sundu. Yargılama sonunda Çağatay Aksu'ya 'kasten öldürmek', 'nitelikli cinsel saldırı', 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' ve 'suç delillerini yok etme' suçlarından müebbet ve 12 yıl 6 ay, sanık Berk Akand'a ise tüm suçlarda Aksu'ya yardım ettiği gerekçesiyle 18 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Kararda, sanık Çağatay Aksu'nun, zor durumda olan Şule Çet'i iş bulma vaadiyle içkili mekana çağırdığı ve daha sonra psikolojik baskı uygulayarak plazaya gelmesini sağladığı ve cinsel saldırıda bulunduğu belirtildi.
Avukat hakkında ağır cezada dava
Çet ailesi, sanık Çağatay Aksu'nun avukatı Levent Ekmen hakkında, Şule Çet'in özel hayatına yönelik bilgileri hukuka aykırı şekilde temin ettiği, kişisel veri niteliğindeki reçete ve transkripti mahkemeye ibraz etmek suretiyle adil yargılamayı etkilemeye çalıştığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Soruşturma sonunda Ekmen hakkında Ankara 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
“İntihara meyilli olduğunu gösteren rapordur”
Avukat Ekmen, savunmasında 30 yıllık avukat olduğunu, bunun 25 yılının ceza davalarında geçtiğini belirterek, "Rapor maktulenin intihara meyilli olduğunu gösteren bir rapordur. Benim böyle bir belgeyi sunmamam vicdana sığmaz. Bu belgeleri ben araştırarak bulmadım. Rahatça ulaşılabilecek türde evraklardır. Ben suç işlediğimi düşünmüyorum. Bana göre bu raporların mahkemeye sunulmaması suçtur. Beraatimi talep ederim. Hakkımda hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına muvafakatim yoktur" dedi.
"Avukata belgeleri biz verdik"
Duruşmada tanık olarak dinlenen Çağatay Aksu'nun babası Sayit Aksu ise Şule Çet'e ait belgeleri avukata kendilerinin verdiğini ileri sürerek, "Bir tanesi Adana Yüreğir Hastanesi'nden alınan rapor, bir tanesi de transkript. Bizim devraldığımız bir iş yeri vardı. Oradaki çalışanları işten çıkarmıştık. Şule Çet de oradaki eski çalışanlardandı. Ancak paraya ihtiyacı olduğu için onu işten çıkarmadık. Eski patronu özlük dosyasını bize vermişti. Olaylar olduktan sonra oğlum bu dosya içerisindeki bir raporu avukatına verdi. Bu raporun özlük dosyasına nasıl girdiğini, kim tarafından verildiğini ben bilmiyorum" dedi.
Avukata hapis, anne ve babaya suç duyurusu
Mahkeme heyeti, sanık Levent Ekmen'e 'kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve yayma' suçunu işlediği kanatine vararak, TCK'nın 136/1 maddesi kapsamında önce 3 yıl hapis cezası verirken, bu cezayı duruşmalardaki olumlu tavrı nedeniyle 2 yıl 6 ay hapis cezasına düşürdü. Mahkeme ayrıca sanık savunması ve tanık beyanını dikkate alarak Çağatay Aksu'nun babası Sayit Aksu ve annesi Gülümser Aksu hakkında da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasını kararlaştırdı.
“Kadını sorgulayan deliller hukuka aykırı”
Çet ailesinin avukatı Umur Yıldırım, kararı değerlendirdi. Yıldırım, yargılama sürecinde Şule Çet'in özel hayatı ile ilgili alınan raporları, söylemlerin 'savunma' adı altında kamuoyuna kötü imaj ile yansıtılmaya çalışıldığını belirterek, şunları kaydetti:
"Tabii mahkeme bunların hiçbirine itibar etmedi. Neticesinde hüküm kurdu. Şule'nin özel hayatına yönelik birçok bilgi hukuka aykırı olarak ele geçirildi ve medyaya servis edildi. Bunun neticesinde biz de bir suç duyurusunda bulunduk. Bu raporların kimin tarafından alındığının belirlenip soruşturma başlatılmasını istedik. Bununla ilgili yapılan soruşturma neticesinde Çağatay Aksu'nun vekili avukat Levent Ekmen'e 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Bu karar Şule'nin veya diğer kadın cinayetlerinde kadını sorgulayan, kadının özel hayatıyla ilgili söylemlerde bulunma noktasında delillerin ne derece hukuka aykırı olduğunu ve bunun ne derece savunma hakkı içerisinde yer almadığını ortaya koydu. Bu bizim için çok değerli.''
"Baronun da soruşturma açmasını bekliyoruz"
Şule Çet’in kişisel verilerinin mahkemeye sunulduğunu hatırlatan Yıldırım, ''Şule'nin intihara meyilli olduğu iddia ediliyordu. Bunu 'Şule'nin notları kötüydü, intihar etti' diye öne sürdüler. Bu raporlar bir şekilde birileri tarafından sanıklara verilmiş ve onlar da dosyaya sundular. Bunlar kişisel veriydi. Hiçbir şekilde mahkeme veya savcılık izni olmadan dosyanın içerisine konulamazdı. Çağatay Aksu'nun annesi Gülümser Aksu ve babası Sayit Aksu hakkında da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi. Avukat bu raporları sanığın anne ve babasının kendisine getirdiğini söyledi. Aslında iştirak halinde bu suçu işlediklerini belirtti. Aynı cezayı alacaklarını düşünüyoruz. Bununla ilgili baronun da bir soruşturma yapmasını bekliyoruz. Hem aldığı ceza itibarıyla avukatlık mesleğine engel hem de yaptığı bu işlemin disiplin anlamında bir ceza gerektirdiğini düşünüyoruz" diye konuştu. (DHA)