Gündem

Sahte seçmen iddiaları, YSK'nın 2004 yılındaki kararını hatırlattı

2004 yılında Iğdır'da sonucu etkileyecek sayıda 'sahte seçmen' tespit edilmesine rağmen seçim iptal edilmemişti

09 Nisan 2019 18:12

T24

31 Mart yerel seçimlerinin ardından İstanbul'daki 'sahte seçmen' tartışmaları, 2004 yerel seçimlerinde Iğdır'da ortaya çıkan 'sahte seçmenlere' ilişkin Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) aldığı kararı hatırlattı. YSK, sahte seçmenlerin ortaya çıkarılmasına ve sorumluların ceza almasına karşın, seçim sonucuna ilişkin yapılan itirazı reddetmişti.

2004 yılında düzenlenen yerel seçimlerinde Iğdır'da savcılık tarafından tespit edilmiş 3 bin 640 'sahte seçmen' olmasına karşın YSK, seçimin iptaline ilişkin talepleri "sahte seçmenlerin somut olarak tespit edilemeyeceğini" gerekçe göstererek reddetmişti. Seçimi 2 bin 34 oy farkla kaybeden SHP adayı Hasan Alagöz'ün Savcılığa başvurusuyla birlikte seçimden 3 ay sonrasına kadar 3 bin 640 sahte seçmen tespit edilmiş ancak YSK'nın kararından geri dönüş mümkün olmamıştı.

2004 Iğdır seçimlerinde ne oldu?

28 Mart 2004'te yapılan yerel seçimlerde MHP adayı Nurettin Aras, 9 bin 753 oyla seçimi kazanmış; SHP, DEHAP, ÖDP, SDP, EMEP ve ÖTP’nin oluşturduğu ve seçime SHP listesinden katılan Demokratik Güçbirliği’nin adayı Hasan Alagöz ise 7 bin 719 oy almıştı. İki aday arasında oy farkı 2 bin 34'tü.

SHP adayı Alagöz, seçimden iki gün önce Savcılığa sahte seçmen kaydı yapıldığına dair suç duyurusunda bulunmuş; Savcılık, emniyet aracılığıyla 3 bin 640 seçmenin sahte kayıt yaptırdığını tespit etmişti.

Iğdır Ağır Ceza Mahkemesi, Alagöz'ün suç duyurusunda bulunmasının ardından 03.07.2008 tarihinde 'Sahte İkamet Belgesi Düzenlemek' suçundan 7 muhtar hakkında mahkumiyet kararı vermiş, kararın gerekçesinde, "…Mahallelerinde yapılan araştırma neticesinde belirttiği adreste … bulunmayan ve muhtarlıkta da kaydı olmayan 3640 kişinin bulunduğunun bildirildiği anlaşılmıştır" ifadeleri kullanılmıştı.

Kararın hüküm kısmında ise "…sübut bulan eylemlerine uyan 765 sayılı TCK’nun 355. Maddesi gereğince suçun işleniş şekli, suç konusunun önem ve değeri, tehlikenin ağırlığı da dikkate alınarak … sanıkların ayrı ayrı … CEZALANDIRILMALARINA karar verilmiştir" denilmişti.

YSK, imkan bulunmadığını açıklamıştı

Seçimden hemen sonra SHP adayı Alagöz tarafından Merkez İlçe Seçim Kurulu, İl Seçim Kurulu ve YSK'ya itiraz edilmiş ancak YSK, itirazı 24.04.2004 tarihinde şu gerekçeyle reddetmişti:

"… başka bir yer seçmen kütüğüne temin edip karşılaştırma imkanının bulunmamasına göre somut kalan itirazın … reddi gerekmiştir."

Savcılık 3 ayda 3 bin 640 kişinin sahte seçmen olduğunu tespit etmesine rağmen YSK, başka bir yer seçmen kütüğüyle karşılaştırma imkanının bulunmadığını açıklamıştı.

YSK: Seçimin iptalini gerektirmeyeceği gibi...

Yargı süreci sonucunda YSK'nın olaya ilişkin 01.07.2014 tarihli kararında şu ifadelere yer verilmişti:

"Kesinleşmiş seçmen kütüklerinde yolsuzluklara…dayanılarak mazbatanın veya seçimin iptali istenemez."…"…dilekçede belirtilen olay, kişisel haklara ilişkin olup…işe doğrudan el konulması olanağı da bulunmamaktadır."…"…yolsuzluk yapan şahıslar aleyhine ilgili mercilerce takibat yapılması, dava açılması suçların takibi yönünden doğal bir olay olup, bu bağlamda yürütülen ceza davaları ile verilen ceza mahkumiyetleri seçimin iptalini gerektirmeyeceği gibi geriye yönelik bir değerlendirme yapma olanağı da bulunmadığından, istemin reddine karar verilmesi gerekmiştir."