Gündem

Sağlık Bakanlığı okul yemeği programını uygulayamadı 

20 Kasım 2023 19:24

Sağlık Bakanlığı, 2019-2023 yılları için hazırladığı eylem planında yer alan “okul yemeği” uygulamasının yaygınlaştırılması hedefine ulaşamadı. Eylem planına göre, 2023 yılında bodurluğun ve kronik açlığın yüzde 5-10 oranında azaltılması hedefleniyordu. Hedefin aksine bodurluk ve kronik açlık arttı. MEB sayfasında Emine Erdoğan himayesinde, “Okulumda Sağlıklı Besleniyorum Programı” adıyla başlatıldığı belirtilen uygulama, 1320 pilot okul ile sınırlı kaldı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın "2023-2028 Türkiye Çocuk Hakları Strateji Belgesi ve Eylem Planı" belgesinde ise okul yemeği plan kapsamında yer almadı.  

Sağlık Bakanlığı, 2019-2023 eylem planına başta Doğu ve Güneydoğu olmak üzere tüm Türkiye’de çocuklarda bodurluğun (kronik açlık) önlenmesi amacıyla “Çocukluk Çağında Obezitenin Engellenmesi” başlığı altında okul yemeğinin yaygınlaştırılmasını hedeflemişti. Bakanlık eylem planında 2020 yılında başlatılması hedeflenen program, 2022-2023 eğitim döneminde Mayıs ayında 1320 pilot okulda “Okulumda Sağlıklı Besleniyorum Programı” kapsamında başlatıldı.

Okulumda Sağlıklı Besleniyorum Programı, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından internet sayfasında şu ifadelerle tanıtılıyor:

“Okulumda Sağlıklı Besleniyorum Programı, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından okul öncesinden ortaöğretime kadar çocuklarımızın geleceğe güvenle adım atmaları, fiziksel, bilişsel ve sosyal yönden gelişimlerinin en iyi şekilde sağlanması için Sayın Emine ERDOĞAN Hanımefendi himayelerinde başlatıldı.”

3,7 milyon hane “Aile Destek Programı”ndan yararlandı 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan “Ülkemizde aşırı yoksulluk bulunmamaktadır" demişti. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı verileri ise gerçekleri gözler önüne serdi. Bu verilere göre; aşırı yoksulluk çeken ailelerin dahil edildiği “Aile Destek Programı’ndan” 2023 Ocak-Temmuz döneminde 3,7 milyon hanenin yararlandığı söyledi.

4 kişilik bir hanenin açlık sınırı ne kadar?

4 kişilik bir hanenin açlık sınırı; TÜRK-İŞ’e göre 13.684 TL, DİSK’e göre 12.928 TL. Yani tek asgari ücret 4 kişinin dengeli beslenmesini sağlamıyor. Yoksulluk sınırı noktasında baktığımızda; 4 kişilik hane için yoksulluk TÜRK-İŞ’e göre 44.573 TL, bir başka araştırmaya göre 44.718 TL. Bu 4 kişilik hanelerde anne, baba ve 15-19 yaş aralığındaki genç çalışsa ve her biri asgari ücret alsa haneye 34.206 TL giriyor. 3 kişinin çalışması 4 kişilik haneyi yoksulluk eşiğinin üzerine çıkarmıyor. 

6 Şubat depremleri gerekçe gösterilerek yönetmelik değiştirildi 

2022-2023 Eğitim öğretim yılının başında Türkiye’de 1,5 milyon öğrenci ücretsiz yemekten faydalanırken, 6 Şubat itibariyle Kahramanmaraşlı 11 ili etkileyen depremler gerekçe gösterilerek uygulamanın 5 milyon öğrenciye ulaşması planlanmış, kademeli olarak uygulamanın ilköğretim ve ortaöğretimi de kapsaması hedefiyle valiliklere “Yemek/Beslenme Hazırlama ve Dağıtımı Kılavuzu” gönderilmişti. 

Buna göre; anasınıfı bulunan birleştirilmiş sınıflı ilkokullara devam eden öğrenciler de günlük beslenme hizmetinden yararlandırılacak, yatılı bölge ortaokullarında eğitim alan ve yatılılık hizmetinden yararlanmayan gündüzlü tüm öğrencilere de günlük bir öğün ücretsiz beslenme desteği verilecekti. 

Okul mutfağında yemek hazırlayacak anaokulları ile bünyesinde anasınıfı bulunan okul ve kurumların mutfak ihtiyaçları için ilgili okullara gerekli bütçe tahsisinin yapıldığı, kendi mutfağında yemek hazırlanması mümkün olmayan okullar için beslenme hizmetinin sadece MEB'e bağlı meslek liseleri ve öğretmenevleri ile yemek hazırlayan diğer kamu kurumlarından satın alınarak tedarik edilmesi sağlanacağı da duyurulmuştu Ancak Eylül ayında “Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği” değiştirilerek 6 Şubat depreminden etkilenen 11 il haricindeki illerde anaokullarındaki öğrencilere yemek verme uygulaması kaldırıldı. 

2023 yılında kronik açlığın azaltılması hedefleniyordu ancak arttı 

Sağlık Bakanlığı'nın 2018-2023 eylem planında; 2023 yılında bodurluğun ve kronik açlığın yüzde 5-10 oranında azaltılması hedefleniyordu. Hedefin aksine bodurluk ve kronik açlık arttı. Dünya Gıda Örgütü'nün 2022 verilerine göre Türkiye'de 82,3 milyonluk nüfusun yüzde 18'ine denk gelen 14,8 milyon kişi yetersiz besleniyor. Yetersiz beslenme oranının en yüksek olduğu il ise yüzde 20,6 ile Şırnak olarak belirlendi. Birleşmiş Milletler 2023 Sürdürülebilir Kalkınma Raporu; Türkiye'de yetersiz beslenmenin yaygınlık oranını yüzde 2,5 ve beş yaş altı çocuklardaki bodurluk oranını yüzde 5,5 olarak gösteriyor.  

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2023-2028 Eylem Planında okul yemeği yok 

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın "2023-2028 Türkiye Çocuk Hakları Strateji Belgesi ve Eylem Planı" belgesine göre; "Okul öncesi eğitimde ücretsiz olarak sunulan beslenme hizmetlerinin yaygınlaştırılması" hedeflenmişti. Ancak, bu hedef ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerini kapsamamıştı.

2022 TÜİK verilerine göre 5 yaş altı çocuklarda gelişme geriliği yüzde 6,5

TÜİK'in 2022 Türkiye Sağlık Araştırması verilerine göre; Türkiye'de yetersiz ve dengesiz beslenmeye bağlı beş yaşın altındaki çocuklarda zayıflama oranı yüzde 1,7 iken gelişme geriliği oranı yüzde 5,5 ve aşırı kilolu çocuk oranı yüzde 8,1 seviyesinde. 

Okul yemeği, çocuk işçiliğinin azaltılmasında önem taşıyor 

CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi'nin hazırladığı "Eylem Planında Sağlıklı Beslenme Okulda Açlık Var" raporuna göre, okul yemeği projesi; çocukların okula devamlılığını teşvik, sağlık maliyetlerinin azalması, başarının arttırılması, bilişsel gelişimin desteklenmesi ve çocuk işçiliğinin azaltılması noktalarında önem taşıyor. Öte yandan yine rapora göre; okul beslenme programları için harcanan her 1 euro, ülke ekonomisine 9 euro olarak geri dönüyor.  

2022 yılında suça sürüklenen çocuk sayısı 601 bin 754

Öte yandan çocukların okuldan koparılması suça sürüklenmelerine, cinsel istismara uğramalarına da yol açıyor. 2022 yılında suça sürüklenen çocuk sayısı 601 bin 754 olarak biliniyor. 2015 yılında 2014’e göre çok ciddi bir artış varken; 2022’de 2021 yılına göre yüzde 21’e varan bir artış gözlemleniyor. Suça sürüklenen çocukların yüzde 37,8’ine yaralama, yüzde 25,2’sine hırsızlık isnat edilmiş. Mağdur çocuklara ilişkin verilere göre; yaralama, cinsel suçlar, aile düzenine karşı suçlar gibi tasnifte; cinsel suç mağduru çocuk sayıları 2020 yılında 18,500, 2021 yılında 24,400. 2022 yılında 31.900 olarak açıklandı. Bu rakamlara göre ise her gün 88 çocuğun cinsel istismara uğradığı ortaya çıkıyor. 

“Bunu programımıza aldık, beş yıl sonra yaparız demek 5 yıllık kayıp anlamına geliyor”

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Türkan Günay, konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: 

"Okul çağı, çocukların büyüme ve gelişmelerini içeren önemli bir dönemdir. Özellikle okul çağında büyüme ve gelişmenin hızlanması, öğrenme ve kavrama becerilerinin önem kazanması nedeniyle beslenme ayrı bir önemdedir. Çocuğun okulda belli bir programla sağlıklı beslenmesini, büyümesini, gelişmesini devlet sağlayabilir ve eksikleri tamamlayarak geleceğimize önemli bir yatırım yapmış oluruz. Özellikle yaşamın ilk 8 bin günü insanın hayatını şekillendiren, ilerleyen dönemdeki hastalıklarla karşılaşmasını engelleyen, sağlıklı bir yaşam sürmesini sağladığımız bir dönem. Bu ilk 8 bin güne yaptığımız her yatırım sağlıklı bireyler yetiştirmek için çok önemli. Şunu da bilmeliyiz; çocuk sağlığındaki hiçbir şey ertelenebilir değil. 'Bugün yapmayalım, bu yıl çocuklara okulda beslenme vermeyelim. Bunu programımıza aldık, beş yıl sonra yaparız' demek 5 yıllık kayıp anlamına geliyor. Yani gelecekteki yetişkin insan gücünüzün beş yılını gözden çıkarmış olduğunu gösteren bir şey."

Dünyada durum nasıl? 

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında yaptığı açıklamada, yılda yaklaşık 1 milyon çocuğun yetersiz beslenme nedeniyle yaşamını yitirdiğinin tahmin edildiğini belirtti. 

Bu tahmine baktığımızda; Birleşmiş Milletler (BM) üyesi ülkeler tarafından belirlenen ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamında 2030'a kadar açlığı, yetersiz beslenme türlerini ortadan kaldırmayı hedefleyen çalışmaların çok uzağında kalınıyor. 

Dünyada 5 yaş altı 45 milyon çocuğun boylarına göre "tehlikeli derecede" zayıf olduğunun belirtildiği açıklamada, bu çocuklardan 14 milyonunun yüksek derecede ölüm riskini içeren ve en şiddetli "çocuk zayıflığı" sorunuyla karşı karşıya olduğu da aktarıldı.

Çatışma, iklim krizi, doğal afetler ve kaynakların tükenmesi; açlık ve kıtlık riskini önemli ölçüde arttırıyor.