Sabah gazetesi yazarı Okan Müderrisoğlu sığınmacı tartışmasına ilişkin olarak, “Halen Türkiye'de kötü niyetlerle köpürtülmek istenen sığınmacılar sorunu ancak siyasi sahada organize edildiğinde, ülkenin huzur ve istikrarı için anlık tehlikeler doğurabilir. Yoksa orta uzun vadede demografi ve ulusal güvenlik açısından zaten düşünülmesi gereken bir yığın faktör söz konusu!” görüşünü savundu.
Müderrisoğlu yazısında, “Neyse ki benim hep önemsediğim 'devlet aklı' proaktif davranıyor ve müteyakkız halde çalışıyor. Bugün daha detaylı biçimde öğreniyoruz ki... Sığınmacıların yoğun olarak yaşadığı illerden başlayarak hemen tüm yerleşim merkezlerinde valilikler ve kaymakamlıklar düzenli "güvenlik" toplantıları yapıyor, nabız tutuyorlar. Bir vali yardımcısının başkanlığında, sosyal yardım programları koordine ediliyor Hepsinden önemlisi, farklı ülkelerden Türkiye'ye sığınan yabancılar arasından "kanaat önderleri" belirleniyor. Valiliklerdeki toplantılara katılımları sağlanıyor." ifadesini kullandı.
Müderrisoğlu şunları kaydetti:
"Buraya kadar takdir edilecek çalışmaların eksik yanları da söz konusu... Örneğin, mülki amirler konuya ağırlıklı olarak "güvenlikçi politikalarla" bakıyor. Neredeyse sığınmacılara, "Vatandaşlarınızı tembihleyin problem çıkarmasınlar, fazla ortada görünmesinler" diyebiliyorlar. Veya... Bazı güvenlik güçlerinden gördüğü muameleden rahatsızlığını beyan eden, yabancı kanaat önderi diyebileceğimiz isimlerin lafını ağzına tıkayabiliyorlar. (Nitekim somut örnekleri bizde mahfuz)
Çoğu zaman, hangi sığınmacıya, hangi kurumların, hangi dönemlerde, ne ölçüde maddi destek verdiği de bilinmiyor. Neden? Çünkü bu noktada yaygın bir veri tabanı oluşturulmuş değil. Lakin iyi uygulamalar da var. Mesela, Kahramanmaraş tecrübesi diğer illerin örnek almasını gerektiriyor. Ve nihayet... Kamu yöneticileri, güvenlik birimleri ve yargı mensuplarının benzer örnek olaylar karşısında, standart davranış kodları geliştirmedikleri anlaşılıyor."