Türkkan ayrıca “Ruanda ile yapılan turizm anlaşması hemen ardından ne oldu da beş günde Kigali’den İstanbul’a 157 uçuş yapılacak? Ben size söyleyeyim: Kigali - İstanbul arasındaki bu uçuşlarla, İngiltere’nin Ruanda’ya gönderdiği istilacı göçmenler gelecek ülkemize” diye yazdı.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Volkan Demir ise Cumhuriyet gazetesine yaptığı açıklamada “Bu turizm alanında işbirliği anlaşması konusunda kamuoyunun ve bizlerin bazı tereddütleri giderilmelidir” diye konuştu.
‘Ruanda’dan Türkiye’ye birçok uçuş yapılacağı’ iddiaları doğru mu?
X’teki paylaşımların önemli bir bölümünde Ruanda’dan Türkiye’ye yapılacak uçuş sayısının bir anda artış gösterdiği iddiası, ekran görüntüleriyle birlikte paylaşılıyor.
Paylaşılan görüntüler, Skyscanner’ın da aralarında olduğu, uçak bileti satışı da yapan bazı internet sitelerine ait.
Bu ve benzeri sitelerde, kalkış ve varış noktaları seçildiğinde, farklı havayolu şirketlerinden gelen bilgilerle, yolculuk için satın alınabilecek tüm biletleri sıralanıyor ve karşılaştırılıyor.
Ancak bu biletlerin her biri, farklı bir uçuşu temsil etmiyor.
Ekran görüntülerinde göze çarpan ilk detay, biletlerin aktarmalı uçuşlara ait olduğu.
Yani bu internet sitelerinde Ruanda’nın başkenti Kigali’den İstanbul’a uçmak istediğiniz bilgisini girdiğinizde, farklı aktarma rotalarıyla onlarca sonuç ortaya çıkabiliyor.
Fakat bunlar Ruanda’dan Türkiye’ye onlarca uçuş yapılacağı anlamına gelmiyor.
İddia sahiplerinin kullandığı Skyscanner uçak bileti sitesinde, pazar günü Ruanda’dan Türkiye’ye doğrudan bir uçuş yok.
Ancak Türk Hava Yolları kendi internet sitesinde doğrudan uçuş olarak sattığı bir uçuşu listeliyor.
Buna göre, Ruanda’dan İstanbul’a “mültecileri taşımak için onlarca uçuş yapılacağı” iddiasına dayanak olarak paylaşılan görüntülerin yanlış yorumlandığı görülüyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı iddialara nasıl yaklaşıyor?
BBC Türkçe, iddialarla ilgili Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileriyle iletişim kurdu.
Görüştüğümüz bir bakanlık kaynağı, iddiaların tamamen sosyal medya manipülasyonu olduğunu söyledi.
Aynı kaynak, öncelikle anlaşmanın 2019 yılına ait olduğunu, uluslararası anlaşmaların yürürlüğe girmesiyle ilgili prosedürleri takiben geçtiğimiz günlerde onaylanıp Resmi Gazete’de yayımlandığını söyledi.
Bakanlık kaynağı ayrıca anlaşmanın içeriğinin de asıl olarak turizm alanında bilgi akışıyla ilgili olduğunu belirtti ve şunları ekledi:
“Anlaşmanın içinde hiçbir şekilde bir turist akışı yok. Ruanda’dan Türkiye’ye gelen turist sayısının şu kadar artırılması amaçlanıyor gibi bir madde, hatta böyle yorumlanabilecek bir madde yok. Oradan mülteciler gelsin şeklinde yorumlanabilecek bir madde de yok.
“Bu anlaşma, Türkiye Cumhuriyeti’nin açılımları doğrultusunda, Afrika açılımı sonucu, Türkiye’nin bu bölgede etkinliği artırmak için aldığı tedbirlerden biri olarak düşünülebilir. O bölgede Türkiye, turizmle ilgili bilgi, birikim ve deneyimlerini aktaracak. Geleceğe dönük bir yatırım olarak değerlendirilebilir. Çünkü siz eğer o boşluğu doldurmazsanız gelip başka bir Avrupa ülkesi veya dünya ülkesi orada faaliyette bulunuyor.”
İngiliz yetkililer ne diyor?
BBC Türkçe’nin konuştuğu bir İngiliz hükümeti yetkilisi, öncelikle Türkiye ile İngiltere arasında bir göçmen iade anlaşması olmadığını söyledi.
Bu yetkili, Ruanda konusunda ise İngiltere Başbakanı Rishi Sunak’ın, İngiltere’de genel seçimler yapılıncaya kadar Ruanda’ya mülteci gönderilmeyeceği yönündeki açıklamasını hatırlattı.
Sunak geçen günlerde yaptığı bir açıklamada, 4 Temmuz’da ülkede yapılacak seçimlere kadar düzensiz göçmenlerin Ruanda’ya gönderilmeyeceğini söylemişti.
Dolayısıyla resmi açıklamalara göre İngiltere henüz Ruanda’ya düzensiz göçmenleri göndermeye başlamadı.
Sunak, seçimleri kazanması durumundaysa göçmen uçuşlarının başlayacağını belirtmişti.
BBC Türkçe’nin görüştüğü yetkili Türkiye ile Ruanda arasındaki turizm anlaşması konusundaysa herhangi bir bilgilerinin olmadığını, bunu bu ülkenin yetkililerinin bilebileceğini söyledi.
Bütün bu bilgi ve resmi açıklamalar, ortada “İngiltere’den Ruanda’ya gönderilen düzensiz göçmenlerin oradan Türkiye’ye gönderildiği” ya da “son günlerde Ruanda’dan Türkiye’ye yapılan doğrudan uçuşların arttığı” gibi iddiaların doğruluğunu kanıtlayacak somut verilerin bulunmadığını gösteriyor.