Avrupa Konseyi’nin yapay zekâ için kurduğu grupta Türkiye’yi temsil eden Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyesi Taha Yücel‘in öne sürdüğü “yapay zekânın insan haklarına etkisi” konusu için 13 kişiden oluşan bir uzmanlar ekibi oluşturuldu. Ekibin tek üyesi olan Yücel, “Yapay zekânın çerçevesini çizeceğiz” dedi. "Bu teknolojiyi kötü niyetli insanlar kullanırsa katliam yapılabilir. Yapay zekâ öğrenen ve gelişen bir sistem. Bir vicdani ve insani hassasiyeti yok. Bir robot, kontrolden çıktığı zaman ne yapabilir? Örneğin; sürücüsüz araçlar yapay zekâ ile işliyor. Peki, sürücüsüz araç yapay zekâyı kullanarak yolda giderken bir yayaya çarpıp öldürse, bunun sorumlusu kim olacak” ifadesini kullandı.
Hürriyet'ten Ahmet Can'ın haberine göre, önümüzdeki dönemlerin en büyük potansiyeli yapay zekâda. Sürücüsüz otomobillerden bankacılık işlemlerine kadar birçok alanda kullanılacak olan yapay zekâ konusundaki tartışmalar da tüm hızıyla sürüyor. Bu konudaki tartışmaları gündeme getirmek için 47 ülkeden oluşan Avrupa Konseyi, yapay zekâ için bir grup kurdu. Bu gruba Türkiye’yi temsilen ‘Medya ve Bilgi Toplumu Uzmanlar Grubu’ kapsamında Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Üyesi Taha Yücel de katkı sağlıyor. Yapay zekânın uygulama alanları konusunda bir sunum yapan Yücel, yapay zekânın beraberinde getirebileceği insan hakları sorunlarını da Avrupa Konseyi’nin dikkatine sundu. Avrupa Konseyi bünyesinde oluşan bir uzmanlar grubunda üye ülkelerden bazı temsilcilerin yanı sıra Oxford, MIT ve Stanford gibi önde gelen üniversitelerden doktoralı akademisyenler de katılıyor.
"Bu teknolojiyi kötü niyetli insanlar kullanırsa katliam yapılabilir"
Konsey’de gündeme gelen bu konuyu konuşmak için bir araya geldiğimiz Yücel, yapay zekâ altyapısının özellikle işlemci gücünün, saklama kapasitelerinin ve bağlantı hızının artması ile daha çok işlevsel olarak kullanılır hale geldiğini belirtti. Yücel, “Yapay zekânın çok faydalı kullanımları var. Sağlık sektöründe yüksek doğruluk oranıyla teşhis koyma, doktorların yapay zekâ ile ortaklaşa çalışması ve daha hızlı tecrübeye ulaşması ilk akla gelen örneklerden. Davalarda verilen kararların büyük doğruluk oranıyla verilmesi gibi yapay zekânın pek çok faydalı kullanımı olacak. Aynı zamanda çok riskli kullanım alanları da ortaya çıkacak. Bir insansız hava aracı (İHA) düşünün, yapay zekâ ile işliyor. Bu teknolojiyi kötü niyetli insanlar kullanırsa katliam yapılabilir. Yapay zekâ öğrenen ve gelişen bir sistem. Bir vicdani ve insani hassasiyeti yok. Bir robot, kontrolden çıktığı zaman ne yapabilir? Örneğin; sürücüsüz araçlar yapay zekâ ile işliyor. Peki, sürücüsüz araç yapay zekâyı kullanarak yolda giderken bir yayaya çarpıp öldürse, bunun sorumlusu kim olacak” dedi.
Avrupa Konseyi’nde yapay zekânın açabileceği insan hakları konusunu gündeme getirdiğini belirten Yücel, şunları söyledi: “Konsey bu konuyu önemsedi ve 47 üye ülke arasından yapay zekâ konusunda dünyada yetkinliği kanıtlanmış, bu konuda çalışmaları ve bilimsel yeteneği olan, bu konuda katkı sağlayacak 13 kişiden oluşan bir uzmanlar grubu oluşturuldu. Bu grup, ‘Teknolojik Yakınsama, Yapay Zekâ ve İnsan Hakları’ konulu bir raporu Avrupa Konseyi’nin karar mercilerine sunuyor. Bu çalışma sayesinde insan hakları yönünden yapay zekânın bir bakıma çerçevesi çizilecek. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin önüne yapay zekâ ile ilgili bir dava geldiğinde bu çalışma karara yardımcı olacak.”
Yapay zekânın Türkiye için büyük bir şans olduğunu ve Türkiye’nin çok fazla sanayi yatırımı, bir altyapı yaptırımı yapmadan, beyin gücünü kullanarak, yazılım geliştirme gücünü kullanarak çok etkin olacağı bir alan olduğunu anlatan Yücel, sözlerine şu şekilde devam etti: “Yazılım konusunda çok iyi bir yetişmiş beyin gücümüz var, genç bir nüfusumuz var. Bunları doğru yönetir, doğru yönlendirir, doğru eğitirsek yazılım sektöründe Türkiye’nin dünyada çok ciddi ağırlığı olur, olmalıdır. Eğitim sektöründe, silah-savunma sanayiinde, endüstride, her türlü haberleşmede ve sağlıkta yazılım geliştirme avantajımızı çok iyi kullanmalıyız.”
AİHM, raporlarına bakacak
BU konuda ilk toplantının yapıldığını ve yol haritasının ortaya çıktığını ifade eden Taha Yücel, “Görsel-işitsel alandan araçlara, sağlık sektörüne, silah sanayisine kadar yapay zekânın bütün kullanım alanlarına ilişkin mümkün olduğunca kapsayıcı bir çalışma yaptık. Türkiye’den bu konuyla ilgili uzmanların katkılarını da alıyoruz. Böylece Türkiye’nin orada katkısını en üst düzeye çıkartmayı planlıyoruz. Ülkemizde bu konudaki çalışan değerli bilim adamlarımızın, uzmanlarımızın da sağlayacağı katkılar bizim için çok kritik” dedi. Hazırladıkları raporun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde de işe yarayacağının altını çizen Yücel, şunları söyledi: “İleride yapay zekâ ile ilgili bir konu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin önüne geldiğinde, mahkeme bu rapora bakarak, bu rapordan istifade ederek karar verebilecek. Avrupa Konseyi’nin karar merciinde Parlamenterler Meclisi var. Oraya sunulacak. Üye ülkeler Konseyin onayladığı doküman çerçevesinde yapay zekâ ile ilgili kendi düzenlemelerini yapacaklar.”
Taha Yücel kimdir?
BİLKENT Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünden yüksek şeref derecesi ile mezun olan Taha Yücel, 1996’da Boğaziçi Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünde sayısal karasal yayıncılık planlamasını konu alan tezi ile yüksek lisansını tamamladı. 1998’a kadar RTÜK’de teknik denetim uzmanı olarak çalıştı ve TSE bünyesindeki Radyo Televizyon Standartları Hazırlık Komisyonu’nda görev aldı. 1998’den 2005’e kadar özel sektörde üst düzey yöneticilik yaptı. 2011’de Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyeliğine seçildi. Bir dönem RTÜK Başkanvekilliği de yapan Taha Yücel, Aselsan’da Genel Müdür Yardımcılığı ve UGES Sektör Başkanlığı görevini yürütürken 2017’de üçüncü kez RTÜK üyeliğine seçildi.