Gündem

Reina saldırısında yaralanan ABD'li, Silivri'deki duruşmaya katıldı

Raak, duruşmada 'CIA için mi çalışıyorsun' diye sorulduğunu belirtti

03 Nisan 2018 11:34

2017 yılbaşı gecesi İstanbul’daki Reina kulübünde düzenlenen 39 kişinin öldüğü saldırıda yaralanan ve ‘ikinci tetikçi’, ‘CIA Ajanı’ denilen Amerikalı Jake Raak geçen hafta İstanbul’a döndü. Silivri’deki duruşmaya katılmak için gelen Raak, duruşmada ‘CIA için mi çalışıyorsun’ diye sorulduğunu belirtti. Raak, kendisinin saldırganın yüzüne ‘Sen silahsız bir hiçsin’ diye bağırdığını söyledi.

Hürriyet’ten Rıza Canikligil'e konuşan Raak, “Duruşmanın yapılacağını medyadan öğrenince İstanbul’a tek başıma gittim. Aynı otele yerleştim. İlk gün Reina’ya gidip kapısına bir demet çiçek bıraktım. Duruşma günü Silivri’deki mahkemeye Uber çağırıp tek başıma gittim. Şoföre zar zor olsa da kim olduğumu internetteki fotoğraf ve videoları göstererek anlattım. O da kapıdaki askerlere durumumu anlatıp mahkeme salonuna girmemi sağladı" dedi. 

Raak, "Arkadaşlarım İstanbul’a gitmemi istemiyorlardı, özellikle basındaki komplo teorilerinden de endişeleniyor, İstanbul’da başıma kötü bir şeyin geleceğinden korkuyorlardı. Ben o haberleri hiç ciddiye almamıştım.Duruşma salonu çok büyüktü. İçeride güvenlik görevlisinden çok, tutuklu IŞİD üyesi vardı. Saldırıyı gerçekleştiren Abdulkadir Masharipov da salondaydı. Yanımda oturan diğer kişinin Reina’nın sahibi olduğunu öğrendim. Ne konuşuluyor hiç anlamıyordum. Salon çok büyüktü, konuşanları ekranlardan izleyebiliyordum" ifadesini kullandı. 

Raak duruşmada yaşananları şöyle anlattı: 

Önümüzde mikrofonlar vardı. Bana sadece sanıkların avukatları sorular sordu. Bana ‘CIA için mi çalışıyorsun’, ‘ABD hükümetinin elemanı mısın’ gibi inandırıcılığımı bozacak sorular yönelttiler. Reina’da o gece neler gördüğümü anlattırdılar. Daha sonra; ‘Saldırganı görsen tanır mısın’, ‘Ekranda gördüğün kişi o geceki saldırgan mıydı’ diye sordular. Ben İstanbul’a saldırganın yüzüne iki laf etmek için gelmiştim. Yüzüne bakarak bunu söylemek istediğim için mahkemeden izin isteyerek saldırganın karşısına geçtim. Ona “O silah olmadan sen bir hiçsin” dedim. Avukatları, “O gece kulüp karanlıktı, onu nasıl tanıdın? Alkollü değil miydin” diye sorular yönelttiler.