"Esenyurt Belediye Başkanımız Prof. Dr. Ahmet Özer hakkında tutuklandıktan 155 gün sonra düzenlenen iddianame, kılıfına bile uydurulamamış bir kumpasın ürünüdür.
İçi boş iddialarla, suçsuz yere tutuklanan Başkanımız hakkında, 155 gün beklenerek suç uydurulmaya çalışılmıştır. Ancak 83 sayfalık iddianamenin tamamına yakını açık kaynaklardan ulaşılan asılsız detaylarla doldurulmuştur.
Yıllarca kamuda ve akademide üst düzey görevlerde bulunan, bugün kendisini tutuklayan iradenin dahi geçmişte konferans, çalışma ve hatta TBMM İhtisas Komisyonlarına konuşmacı olarak davet ettiği Ahmet Özer hakkında somut delil bulamadıkça, FETÖ döneminden hatırladığımız gizli tanık yöntemiyle düzmece bir iddianame hazırlanmıştır.
Türk Ceza Kanunu'nun 314'üncü maddesinin 2’nci fıkrasına göre terör örgütüne üyelik suçundan iddianameyi düzenleyen savcılık, artırıcı neden olarak kullanılmak üzere Terörle Mücadele Kanunu'nun 3'üncü ve 5'inci maddelerini de zorlama yoluyla iddianameye eklemeye çabalamıştır.
İddianamedeki gizli tanık beyanları tamamen soyut ve temelden yoksundur. Geçmişe dair 12 yıl geriye giden telefon görüşme kayıtlarında sadece taziye araması bulunabilmiş, kiracısından hesabına aktarılan kira ödemesi ve devlet kurumlarınca tanınan bir derneği ziyaret etmesi “örgüt üyeliği” sayılmıştır.
Seyyar giyotin imzalı bu iddianame siyasi operasyonun ürünüdür. Siyasi iktidarın aparatları, Ahmet Özer’in suçsuzluğu ve Esenyurt halkının tertemiz iradesini asla gölgeleyemeyecektir."
