Gündem

Numan Kurtulmuş'tan Can Atalay açıklaması: Meclis'e düşen sorumluluk Anayasa'daki çelişkileri kaldırmak

01 Şubat 2024 17:13

TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın vekilliği düşürüldüğü sırada yurt dışında olan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, kendisinin Türkiye'de olması halinde de kararı Bekir Bozdağ'ın okuyacağını söyledi. Kurtulmuş, "Meclis'in üzerine düşen sorumluluk Anayasa'da var olan bu konudaki çelişkileri ortadan kaldırmaktır. Yüksek yargı birbirleriyle çelişen, kararları farklılaşan kurumlar olmanın ötesine geçmelidir" ifadelerini kullandı. 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine yönelik ilk kez konuştu. 

Kurtulmuş, siyasi tartışmaların "köpürtüldüğünü" ve bunu doğru bulmadığını söyledi.

Kurtulmuş, "Biz burada, milletimizin verdiği yetkiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi adına, milletimizi temsilen ülkeler arasında diplomatik ilişkileri arttırmak ve parlamenter diplomasinin imkanlarından istifade etmek için görüşmeler yaparken, böyle bir çalışmanın içerisindeyken benim şahsımı da işin içerisinde katan, hatta bu ziyaretle Atalay'ın kararının okutulmasını bir şekilde ilişkilendiren bazı açıklamaları kategorik olarak reddettiğimi ifade etmek isterim. Bunlar haksız ve doğru olmayan yorumlardır. Bu ziyaretler aylar öncesinden planlanmıştır" ifadelerini kullandı.

Kararın Meclis Başkanı yokken okunmasına yönelik eleştirileri değerlendiren Kurtulmuş, "Meclis Başkanı'nın teamüller gereği Meclis'i ne zaman yöneteceği bellidir. Biz bu hafta Ankara’da olsaydık dahi kararı yine Sayın Bozdağ okutacaktı. Çünkü Meclis'in çalışmalarında Genel Kurul yönetimi nöbetçi başkanvekili tarafından deruhte edilmektedir. Dolayısıyla bu süreci, hele hele buradan doğacak siyasi tartışmaları sokakta halletmeye kalkmak doğru değildir" dedi

"Hiçbir mahkeme devletin diğer kurumlarının üzerinde bir hak ve yetkiye sahip değil"

İki yargı kurumu arasındaki hukuki ihtilafın tarafının Meclis olmadığını söyleyen Kurtulmuş, "Bu süreçte Meclis'in taraf olmaması için de özel bir özen gösterdik. En başta, Meclisin ilk açıldığı gün Atalay’ın ismi okundu, davet edildi. Tabii tutuklu olduğu için gelemedi. Arkasından özlük hakları verildi, danışmanları atandı. Ayrıca İnsan Hakları İzleme Komisyonu'na, bağımsız milletvekillerine düşen kontenjandan yine bütün partilerin ortak anlayışıyla, Başkanlık Divanında Can Atalay’ın olmasıyla ilgili ortak bir yaklaşım sergilendi. Ben bunu defaatle daha evvel de söylemiştim. Yani bu süreçte Meclisin tavrı bellidir. Bizim yerel mahkeme adına karar verip Meclis olarak Atalay'ın tutukluluk halini kaldırmak gibi bir yetkimiz yok. Dolayısıyla fiili olarak tutukluluk süreci devam etti. Meclis'te birçok defa milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırıldı, milletvekillikleri düştü. Buna benzer olaylar, defaatle tekrarlandı. Bu anlamda esas itibarıyla Meclis'in üzerine düşen sorumluluk Anayasa'da var olan bu konudaki çelişkileri ortadan kaldırmaktır. Yüksek yargı birbirleriyle çelişen, kararları farklılaşan kurumlar olmanın ötesine geçmelidir. Her birisinin fonksiyonu bellidir. Her birisinin vazifesi bellidir. Hiçbir mahkeme devletin diğer kurumlarının üzerinde bir hak ve yetkiye sahip değildir. Dolayısıyla bütün bunların yeniden düzenlenmesi, örneğin; 153. Madde, 138. Maddelerin yeniden düzenlenmesi ve 14. Maddesi’nde devlete karşı işlenen suçları belirleyen faaliyetlerin daha sarih, daha açık bir hale getirilmesi için bazı değişikliklerin yapılması gerekir. Meseleyi şahsileştirmemek gerekir derken, bu ya da benzeri problemleri sistemik olarak çözmenin Meclis'in görevi olduğunu hatırlatmak isterim" diye konuştu.

Kurtulmuş, "Şu denebilir. 'Daha evvel de bitmişti, niye okutmadınız da şimdi okutuyorsunuz.' Kararın okutulmasında acele edilmeyerek hem ilgili milletvekiline hukuki yolları tüketme, hem de yüksek mahkemelere aralarındaki içtihat farklılıklarını hal yoluna koyma imkânı verilmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin bu kararlarını hukuki açıdan denetleme durumunda olmadığımız gibi icrası konumunda da bulunmuyoruz. Muhatap derece mahkemesidir" diyerek sözlerini tamamladı.

TBMM tarihinde bir ilk; Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen Can Atalay'ın milletvekilliği düşürüldü!

TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkındaki, Gezi davasında 18 yıl hapse mahkûm edildiğine ilişkin karar TBMM Genel Kurulu’nda 30 Ocak'ta okundu. Meclis'te bir ilk yaşandı ve Anayasa Mahkemesi’nin iki kez bu konuda hak ihlali kararı vermiş olmasına rağmen Genel Kurul'da Can Atalay kararı okunarak Atalay'ın milletvekilliği düşürüldü. Genel Kurulu yöneten TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ'a, kararı okuduğu sırada anayasa kitapçığı fırlatıldı.
 
Kararın okunmasının hemen ardından TBMM internet sitesinde yer alan, "Milletvekilliği Sona Erenler" sayfasına Can Atalay da eklendi. 
 
 

Can Atalay'dan ilk açıklama

Vekilliğinin düşürülmesi kararının ardından Atalay'dan ilk açıklama geldi. Atalay, Seçilmiş Hatay Milletvekili sıfatıyla yayınladığı açıklamada, "Anayasa’nın açık; hiçbir kuşkuya yer bırakmayan hükümlerine karşın seçilmiş Hatay milletvekilinin milletvekilliğini 'düşürdüler.' Türkiye, bu kuralsızlık, hukuksuzluk deli gömleğine sığmayacak. Hep beraber göreceğiz" dedi.

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU YAZDI - AYM kararına uymayan Yargıtay’ın dediği oldu: Anayasaya uyulmadı, TİP milletvekili Can Atalay’ın vekilliği düşürüldü, AYM kılını bile kıpırdatamadı

TIKLAYIN - Can Atalay'dan ilk açıklama: "Kuralsızlık, hukuksuzluk deli gömleğine sığmayacak, hep beraber göreceğiz"