Size tanınmış mucitleri sorsak muhtemelen hemen Thomas Edison, Alexander Graham Bell hatta Leonardo da Vinci'yi sayacaksınız.
Peki Mary Anderson?
Ya da Ann Tsukamoto?
Bu isimler size bir şey ifade ediyor mu?
Bu iki kadın, her gün kullandığımız bazı ürünlerin mucitleri.
İkinci Dünya Savaşı'nda ABD Donanması ile savaşa katılan Amiral Grace Hopper'a, Mark 1 adlı yeni bir bilgisayarda çalışma görevi verilmişti.
Bilgisayar programcılığının ön saflarına geçmesinden kısa süre bir önceydi.
1952'de ilk kod derleyicisini yazdı. Bu derleyici, kelimelerle anlatılmış yönergeleri bilgisayarın anlayabileceği kodlara tercüme ediyordu. Böylece programlama daha da hızlandı; bu, bilgisayarların çalışma yöntemlerinde devrim niteliğindeydi.
Kodlardaki 'hata ayıklama' kavramı olan 'de-bugging' de Hopper sayesinde popüler oldu.
Dr. Shirley Ann Jackson Amerikalı bir fizik kuramcısı. 1970'lerdeki araştırmaları günümüzde kullandığımız telefonla arayanların kimliğinin görünmesini sağlıyor.
Telekomünikasyon alanındaki çalışmaları ise daha sonra fax makinesi, fiber optik ve güneş enerjisi hücrelerinin geliştirilmesinin önünü açtı.
Massachusetts Institute of Technology'de doktora derecesi alan ilk siyahi kadın oldu.
1903 kışı... Mary Anderson o zamanlar New York'u ziyaret ediyor.
Yolda bir kişinin biriken karı temizleyerek arabasının camını açmaya çalıştığını görüyor.
Orada aklına arabalardaki sileceklerin fikri geliyor.
Ardından aynı yıl içinde bunun patentini alıyor.
Ancak araba üreticileri bu sileceklerin sürücülerin dikkatini dağıtacağını savunuyor.
Daha sonra tabii ki silecekler araçlarda standart haline geliyor ama Anderson'ın ismini hatırlayan olmuyor.
Uluslararası Uzay İstasyonu'nda kullanlılan uzun ömürlü Nikel-Hidrojen pillerinin mucidi Porto Rikolu bilim insanı Olga D. Gonzalez-Sanabria.
Gonzales-Sanabria, bu pil teknolojisini 1980'lerde NASA'nın Glenn Araşatırmalar Merkezi'nde keşfetmişti.
Cochrane, bulaşıkları hizmetçilerinden daha hızlı yıkamanın bir yolunu arıyordu; hızlı yıkayacak ama tabakları da kırmayacak.
Kendi icadı olan ilk bulaşık makinesi, bakır bir kazan ve motordan oluşuyordu. Ama bu düzenek, su basıncını kullanan ilk bulaşık makinesi olarak tarihe geçecekti.
Cochrane'in alkolik kocası ona devasa bir borç bırakarak ölmüştü. Kadın mucit 1886'da bulaşık makinesinin patentini aldı ve kendi fabrikasını kurdu.
Evde genellikle yalnız yaşayan hemşire Marie Van Brittan Brown, kendini daha güvende hissettirecek bir yöntem arayışındaydı.
Kocası Albert'le birlikte 1960'larda suçun yükseldiği bir dönemde ilk ev güvenlik sistemini kurdular.
Cihaz oldukça komplikeydi. Bir motor tarafından kontrol edilen kamera gözetleme deliğinden bakıyordu.
Görüntüler ise yatak odasındaki ekrana aktarılıyordu.
Ekran düzeneği ise alarm tuşuyla desteklenmişti.
Tsukamoto, kök hücre izolasyonunun patentini 1991'de aldı.
Kanser hastalarının dolaşım sistemini anlama ve hastalığın muhtemel tedavisi için devrim niteliğinde bir araştırmaydı.
Tsukamoto, araştırmalarına devam ediyor.
Kimyager Kwolek, kurşun geçirmez yeleklerdeki hafif lifleri keşfetti.
1965'teki keşfettiği materyal, çelikten 5 kat daha güçlüydü. Bu nedenle milyonlarca hayatı kurtardı, kurtarmaya devam ediyor.
Ayrıca bu madde cep telefonlarından uçaklara ve asma köprülere kadar birçok yerde kullanılıyor.
Monolpoly oyununun yaratıcısı Charles Darrow olarak lanse ediliyor. Ancak gerçek pek öyle değil, tarihin bu en popüler oyunun kuralları Elizabeth Magie tarafından konuldu.
Magie'nin kuralları yenilikçi bir oyun oluşturup sahte paralar ve mülklerle servet biriktirmekten geçiyordu.
1904'te tasarladığı oyunun adı da 'The Landlord's Game' idi.
Aynı oyun, 'Monopoly' ismiyle Parker Brothers tarafından yayınlandı.
Parker Brothers, oyunun mucidi olarak görülen Darrow'a 500 dolar ödedi. Ayrıca Magie'den de patentini alarak bir nevi bu popüler oyunun 'tekelini' ele almış oldu.
