Dünya

İsrail'in Lübnan saldırısı ardından ABD'den açıklama: Orta Doğu'da topyekün savaş kaçınılmaz değil

30 Temmuz 2024 23:09

Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, İsrail ile Lübnan arasındaki gerginliğin diplomasi yoluyla azaltılması gerektiğini düşündüklerini kaydederek, "Orta Doğu'da topyekün bir savaşın kaçınılmaz olduğuna inanmıyoruz" dedi.

TIKLAYIN - İsrail Başbakanı Netanyahu ve Savunma Bakanı Gallant'a Golan Tepeleri saldırısına "nasıl ve ne şekilde karşılık verileceğini belirleme" yetkisi

TIKLAYIN - İsrail'den Lübnan'ın başkenti Beyrut'a saldırı: Uluslararası kurumlarda çalışanlar ve ailelerinin tahliyesi başladı 

Beyaz Saray Sözcüsü Jean-Pierre, günlük basın brifinginde İsrail ile Lübnan arasında artan gerginliğe ilişkin son durumu değerlendirdi.

Jean-Pierre, İsrail'in Lübnan'a yönelik kısa süre önce düzenlediği saldırıya ilişkin henüz detaylı bilgilere sahip olmadıklarını ve saldırıyı İsrailli muhataplarıyla şu sıralarda görüştüklerini söyledi.

ABD'li sözcü, artan gerginliğe çözüm yolunun diplomasi olduğuna vurgu yaparak, "(Orta Doğu'da) Topyekün bir savaşın kaçınılmaz olduğuna inanmıyoruz. Biz halen bunun kaçınılabilir olduğuna inanıyoruz. Başkan Biden'ın 3,5 yıldır diplomasiye inandığını gördünüz, özellikle konuştuğumuz Mavi Hat bölgesinde." değerlendirmesini yaptı.

Jean-Pierre, İsrail-Lübnan arasındaki söz konusu bölgelerde diplomatik çözümün halen mümkün olduğunu ve bu yolla bölgedeki İsrailli ve Lübnanlı vatandaşların evlerine güven içinde dönebileceklerini ifade etti.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel de bugünkü basın brifinginde, Mavi Hat bölgesinde diplomatik çözümün mümkün olduğunu ve bunun için çaba göstermeye devam edeceklerini söylemişti.

İsrail-Hizbullah gerginliğini artıran Mecdel Şems saldırısı

İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri'nde bulunan Dürzi köyü Mecdel Şems'de geçen cumartesi (27 Temmuz 2024) bir futbol sahasına düzenlenen roket saldırısında aralarında çocukların da olduğu ve yaşları en fazla 20'ye ulaşan 12 kişi hayatını kaybetmişti. İsrail, saldırıdan Hizbullah'ı sorumlu tuttu ve Lübnanlı militan gruba "ağır bir bedel ödetme" sözü vermişti. 

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Dürzi liderle yaptığı telefon görüşmesinde "Hizbullah şimdiye kadar ödemediği türden ağır bir bedel ödeyecek" demişti. 

Hizbullah, 7 Ekim'den bu yana İsrail'de ya da İsrail tarafından ilhak edilmiş topraklarda gerçekleşen en ölümcül saldırı olan saldırının sorumluluğunu reddetmişti. Militan grup tarafından yapılan yazılı açıklamada, "İslami Direniş'in olayla kesinlikle hiçbir ilgisi yoktur ve bu konudaki tüm yanlış iddiaları kategorik olarak reddetmektedir" denilmişti.

İsrail, 1967'den beri bölgeyi işgal ediyor ve 1981'de ilhak etti.

Saldırının ardından Lübnan ile İsrail arasında artan gerginlik, bölgesel savaş korkularını yeniden canlandırdı. 

İki ülkeyi ayıran "mavi çizgi"nin her iki yakasında yaklaşık 200 bin kişi, 7 Ekim'den bu yana devam eden "kontrollü" çatışma ve saldırılar nedeniyle yerinden edilmiş durumda. Bu durum, hükümetin daha fazla saldırıyı önlemesi talepleri arasında İsrail içinde giderek artan bir öfkeye yol açıyor.

Lübnan hükûmeti de artan bölgesel çatışma endişeleri ortasında saldırıyı kınadı.