İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Cumhurbaşkanlığı yatırım planına alınmayan Eyüpsultan-Bayrampaşa Tramvay Hattı'nın yapımını başlattı. Belediye kaynakları kullanılarak tamamlanacak 5 istasyonlu hattın yapım çalışmalarının başlama törenine İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Eyüpsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen, Bayrampaşa Belediye Başkanı Hasan Mutlu ve CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de katıldı.
Bayrampaşa Meydan İstasyonu’nda düzenlenen törende konuşan Ekrem İmamoğlu, ulaşımın depremle birlikte İstanbul'un en önemli konusu olduğunu söyledi.
Raylı sistemlerin 1 kilometresinin maliyetinin yaklaşık 2 milyar lira olduğu belirten İmamoğlu, "Belediye başkanlarımızın birçoğunun o kadar yıllık bütçesi yok. 2 milyar lira, 1 kilometre. Dolayısıyla bu işe gözümüzün nuru gibi bakıyoruz. En ucuza, en kalitelisini, en iyisini nasıl yaparız? Çünkü yapacağımız her iş, tarihi bir iş olacak. Aynı zamanda sizin paranızı yönettiğimiz için, her kuruşunu titiz harcamayı da kendimize ilke ediniyoruz" diye konuştu.
"Programa 12 bin proje alındı, burası alınmadı"
Kendilerine engelleri çıkarıldığını söyleyen İmamoğlu, "Bu işler engellenir mi Allah aşkına? Milletin parasıyla yapılıyor. Ve İstanbul, buna çok ihtiyaç duyuyor. Burada eskiden yapılmış olan projeyi de ele alarak, 2022 yılından itibaren yaptığımız çalışmalarla, 25 milyon Euro'luk bir tasarruf elde edecek proje revizyonu yaptık. Yaptığımız bu revizyonla, projeyi aldık Ulaştırma Bakanlığı’na getirdik ve bakanlığın fizibiliteleri onaylama mercine onaylattık. Daha sonra bu projenin Cumhurbaşkanlığı Strateji Bütçe Başkanlığı tarafından Kamu Yatırım Planı’na alınması için başvurulara başladık. İstanbul'da tek dertleri var; CHP'li belediye var diye alınmadı programa. 12 bin proje geçti Türkiye çapında yatırım programından ama şu hat geçmedi" dedi.
"Sen, bunu onaylamayarak milleti cezalandırıyorsun milleti" diyen İmamoğlu, "Bu hangi akıl biliyor musunuz? Bunu imzalamayan akıl, seçimde kullansınlar diye Cumhurbaşkanlığı'nın ödeneğini, geri ödemesiz bir şekilde, AK Partili 23 belediyenin kasasına 45’er milyon lira yollamayı kendine hak gören ama aslında haksızlığın, hukuksuzluğun, daniskasını yapan anlayışın imza atmaması meselesidir. Belediye başkanlarını birbirinden ayırt eden akıl var ya herkesi birbirinden ayırır ve herkesi birbirinden farklılaştırır. Biz, insanımızı birbirinden ayıran, uzaklaştıran, kutuplaştıran akla karşı mücadele ettik. ‘Sen onaylamıyor musun? Biz de başlıyoruz. Kiminle? Milletin parasıyla başlıyoruz’ dedik. Durum bundan ibaret" ifadelerini kullandı.
"Cumhurbaşkanı onaylasa da temelini birlikte gezsek"
Projenin yatırım programına alınmasını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la hattın açılışını yapmayı istediğini dile getiren Ekrem İmamoğlu, şunları söyledi:
"Gönlüm bunun yatırım programına alınmasını istiyor. Cumhurbaşkanlığı onaylasa, vallahi billahi beraber bunun temelini gezsek, birlikte açılışını yapsak. Bu vatan, işte o zaman cennet vatan. Bana dediler ya ‘Kimin parasını kime veriyorsun?’ Ben de tam ona cevaben diyorum ki; Allah aşkına seçimden önce, 40 gün kala, İstanbul'un 23 AK Partili belediyeye 45’er milyon lira verirken, kimin parasını kime veriyorsun? Basite almayın bu meseleyi. 45 milyon lira! Peki 45’er milyon lira ücretsiz, yani geri ödemesiz verildi de gidip SGK borcunu mu ödedi? Yok. Size bir şey söyleyeyim mi? Seçimi kazanmak için yollandı. Milletimiz ne dedi ona biliyor musunuz? ‘Beni, senin paran ikna etmez kardeşim. Beni, benim vicdanım ve aklım ikna eder. Ben aklımla karar veririm. Vicdanımla karar veririm.’ Bu bakımdan milletin sözü geçerlidir."
"Milletin makamı olduğunu unutanı bu millet yollar"
"İlçe belediyesi başkanıyken, büyükşehirden engelleniyorduk. Şimdi Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı aldık; yok bakanlık engeli, yok Cumhurbaşkanı engeli… (Kalabalıktan ‘Orayı da alacağız’ sesleri üzerine) Millet, işini bilir. Milletin lafını dinlemeyen, milletin iradesine karşı duran, ‘Benim makamım’ diyen, milletin makamı olduğunu unutanı bu millet ne yapar? Yollar. Onun için ben diyorum ki; millet sizi yollamadan, gelin belki adaletli bir yarışa girebilirsiniz. Belki, ‘Ya bak biz doğruyu yaptık. Onun için oyunuzu istiyoruz’ diyebilirsiniz. Gelin bu haksızlığı, hukuksuzluğu bırakın. Ayrımcılık yapmayın. Partizanlık yapmayın."
"Partizanlık yapan arkadaşım olursa, karşısına dikilmeyen namerttir"
"Benim bir belediye başkanım bile, Türkiye'nin neresinde olursa olsun, o yol arkadaşım partizanlık yapsın; yemin ediyorum gidip onun karşısına dikilmeyen namerttir. Bak bu kadar net. Partizanlık yapamaz. Benim ayrımım ne biliyor musunuz? Partili olmak, partisine layık olmaktır. Ama partizanlık yapmak, partisine ihanet etmektir. Bak bu kadar net. Çünkü milletine ihanet ediyor demek ki. Bu kadar basit Bu, siyaset yapmanın ahlakının çok önemli bir hattıdır. Bu yoldan vazgeçmeyeceğiz."
"Boğaz kıyısında imarsız yere imar çıkaran biz değiliz"
"Bir hususu söylemek isterim. Bugün basına düşen, işte İstanbul Boğazı’nda, efendim neymiş ‘Bir tane binayı İmamoğlu yaptırıyor'. Ya size kargalar bile güler. Bir kere biz, Allah'a şükür 5 seneyi geçti, bir vatandaşın arsasına imar çıkarmadık. Bir vatandaşa ya da kamuya ait yeşil alanı rant projesi yapmadık. Bir projeyi bile meclise getirmedik. Bizden önce her gün bu konuyla ilgili meclisten karar çıkaranların aklına şaşıyorum. O bakımdan biz süreci layığıyla takip ederiz. Hak yedirmeyiz, hukuku çiğnemeyiz. Bir yanlış varsa, o yanlışın hesabını sorarız, gereğini yaparız. Kimse bundan şüphe etmesin. Bu yönüyle Boğaz’ı koruyan biziz. Ama Üsküdar'da imarsız yere, Boğaz’ın kıyısına imar çıkaran biz değiliz. Şehircilik Bakanlığı, biz değiliz. Ama mahkemeye bunu veren ve itiraz eden gene biziz.
Biz bu şehri var ya kötü niyetlerden koruyoruz. ‘Askeri alanları bu millete yeşil alan olarak açacağız’ diyen, ama sonradan burayı lüks konut projelerini açanlardan koruyoruz. İmarsız yere, orada yıkım yapıyoruz diye, birisine kıyak yapmak adına, o kıyakçılığı yapanlardan ve Boğaz’ın kıyısına imarı verenlerden bu şehri koruyoruz. Bu yönüyle biz neyiz biliyor musunuz? Biz, milletçe İstanbul'un muhafızıyız, muhafızı. İşte bu bakış açısıyla, İstanbul'un muhafızı olmak; korumak olduğu kadar, atılım yapmaktır, yatırım yapmaktır. Halkçı ve icraatçı bir bakış açısıyla iş yapmaya devam edeceğiz." (ANKA)