İmamoğlu'nun 'ihaleye fesat karıştırdığı' gerekçesiyle yargılandığı dava 30 Kasım'a ertelendi

İçişleri Bakanlığı’nın ihbarı üzerine İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında “ihaleye fesat karıştırma” suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması, bugün Büyükçekmece Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dava 30 Kasım'a ertelendi. Mahkeme, duruşmaya katılmayan İmamoğlu'nun gelecek celseye hazır edilmesine karar verirken, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı'na iddia edildiği gibi 250 bin TL kamu zararı olup olmadığı konusunda müzekkere yazılmasına hükmetti

İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 6 sanığın, İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde 'İhaleye fesat karıştırma' iddiasıyla yargılanmasına başlandı. Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya Ekrem İmamoğlu katılmazken, Diğer sanıklar Cem Ülken, Fidan Gül, Hasan Çetin, Hilal Çuhadar, Mehmet Hepgül ve Türkan Demirel Dişisağlam ve taraf avukatları hazır bulundu.

Sanıklar savunmalarını yaptı

Türkan Demirel Dişisağlam, "İşlemediğim bir suçtan dolayı karşınızdayım. İhale dosya açma tutanağının, iş deneyimi belgesi olduğunu göreceksiniz. Bu belge bu davanın şu anda yersiz yere olduğunu gösterecektir. Zarflar açıldığında çok sayıda iş bitirme belgeleri vardı, çoklu bir evrak sunulmuştu. İhale alıcısının ihaleye katılma ve alma yeterliliği vardır. TÜRSAB A belgesi sözleşme imzalandıktan sonra olan döneme ait belgedir. İhale için yeterlilik belgesi değildir. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum beraatimi istiyorum dedi.

"İmamoğlu bana talimat vermedi"

İhale yetkilisi olan Fidan Gül, "Komisyonun kararında tüm evrakların tam olduğuna dair belge geldiğinde, bende gönlüm rahat bir şekilde imza attım. İhale usulüne uygun şekilde gerçekleştirilmiştir. TÜRSAB A belgesi yeterlilik kriteri olarak istenen belge değildir. Zaten yeterlilik belgesi kriteri olarak koyduğunuz takdirde açık ihalelere katılacak firmaları kısıtlar yani rekabeti engelleyeceği için istenmesi doğru değildir" diye konuştu. Hakimin, 'Ekrem İmamoğlu'nun bu ihalede size herhangi bir talimatı oldu mu?' Sorusuna ise Fidan Gül, "Kesinlikle Ekrem başkan ne bana ne başkasına talimat vermemiştir. Bende harcama yetkilisi olarak talimat vermedim. Kamuyu 250 bin TL zarara uğratma suçlaması da asılsızdır" ifadelerini kullandı. Diğer 3 sanık da suçlamaları kabul etmeyerek kanuna ve yönetmeliklere uygun hareket ettiklerini söyledi. Bütün sanıklara ihaledeki imzaları teyit ettirildi. 6 sanık da imzaların kendilerine ait olduğunu belirtti.

İmamoğlu ani program değişikliği nedeniyle duruşmaya katılamadı 

Ekrem İmamoğlu'nun avukatı müvekkilinin ani program değişikliği nedeniyle duruşmaya katılamadığını önümüzdeki celse kendisini hazır edeceklerini beyan etti.

İçişleri Bakanlığı avukatı ise davaya katılma talebinde bulundu. Mahkeme İçişleri Bakanlığı'nın davaya katılma talebini kabul ederken savunmasını yapan 6 sanığın vareste tutulmalarına İmamoğlu'nun ise gelecek çelse hazır edilmesine karar verdi. Ayrıca Beylikdüzü Belediye Başkanlığı'na kamu zararı olup olmadığı konusunda müzekkere yazılmasına hükmetti. Duruşma 30 Kasım'a ertelendi.

İddianameden 

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 'ihbar eden' olarak İçişleri Bakanlığı yer aldı. İddianamede, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı tarafından 'Kültür Merkezlerinde Personel Çalıştırılması ve Kültür Sanat Organizasyonları Hizmet Alım İşi' ihalesinde şüphelilerin fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri aktarılmıştı. Şüpheliler ihaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olmayan kişilerin ihaleye katılmasını sağlamak ve teklif edilen malları, şartnamesinde belirtilen niteliklere sahip olmadığı halde, sahip olduğundan bahisle değerlendirmeye aldığı iddia edilmişti. Böylece şüphelilerin 250 bin 86 TL tutarında kamu zararına neden olarak üzerlerine atılı 'ihaleye fesat karıştırma' suçunu işledikleri anlaşılmıştır" ifadeleri kullanılmıştı. İddianamede, İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu 7 kişinin 'ihaleye fesat karıştırma' suçundan 3'er yıldan 7'şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. Ayrıca 7 kişi hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi gereğince siyasi yasak uygulanması da istenmişti. (DHA)