Sabah yazarı Hıncal Uluç, geçen günlerde Kulüpler Birliği'nin Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) gönderdiği dört maddelik talep yazısıyla ilgili, "Adamlar alenen, resmen, bir de kendilerine 'Kulüpler Birliği' kisvesi vererek devleti tehdit ediyorlar ve devlet harekete geçmiyor' ifadelerini kullandı.
Kulüpler Birliği Vakfı, yapılan toplantı sonrasında Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) 4 maddelik bir talep listesi göndermiş, taleplerin kabul görmemesi halinde maçlara çıkmama dahil tüm seçeneklerin değerlendirileceği vurgulanmıştı. Kulüpler Birliği'nin TFF'ye gönderdiği bu yazıyı değerlendiren Uluç, "Aslında Kulüpler Birliği de değil. Çünkü toplantıda böyle alınmış bir karar yok. Pek çok başkan, 'Biz böyle bir şeyin altına imza atmadık' dedi. Buna rağmen 10 gündür Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir'den tık yok. Pek çok şey gibi onu da yaladı yuttu. Sözünü ettiğim şey bir, tek bir kulüp başkanının, gazetelerden okuduğum anladığım kadarı ile Ali Koç'un işi bir tehdit! (Bizde gazetecilik de öldü. Bir tek gazete işin aslını öğrenmeye teşebbüs, öğrenen varsa, o da yazmaya cesaret edemedi. Ali Koç hem Fenerbahçe, tiraj demek, hem de Koç Holding, reklam demek, sıkar mı?)
Kulüpler Birliği imzası altında Türkiye Futbol Federasyonu'na gönderilen yazıda, Nihat Özdemir'den TFF'nin bugüne dek Türk futbolu adına aldığı en doğru, en geçerli kararını, yabancı futbolcu sayısını sahada 8, toplamda 14 olarak sınırlayan kararını kaldırması istendi ve yazıya bir de korkunç tehdit eklendi: 'Bu dediğimizi yapmazsanız sahaya çıkmayız!'
Böyle bir tehdide karşı Federasyon Başkanı nasıl ses çıkarmaz? Nasıl eylem yapmaz? Türkiye Futbol Federasyonu 'devlet' demek. Adamlar alenen, resmen, bir de kendilerine 'Kulüpler Birliği' kisvesi vererek devleti tehdit ediyorlar ve devlet harekete geçmiyor. Olacak şey mi? Oluyorsa, 'Devlet yok, anarşi var' demektir. 'Güçlü olan istediğini yaptırır!' Bu mudur Türkiye, Spor Bakanı'mız? Siz uzayda bir yerde mi yaşıyorsunuz? Yoksa siz de mi 'Ali Koç'a bulaşmayalım' diyenlerdensiniz? Türkiye'yi ucuz, on para etmez Afrikalı ve Güney Amerikalıların at oynattığı pazar haline getiren, menecerleri zengin eden, kulüpleri pahalı altyapı kurma ve yönetmeden vazgeçirip bu ucuz dış pazarın müşterisi yapan 'yabancı transferini tamamen serbest bırakan' sistemin rezilliğini Euro 2020 elemelerinde gördük. Türk Milli Takımı'nda Türkiye'de oynayan 3, sadece üç futbolcu çıkabildi" diye yazdı.
Yazının tamamı için tıklayınız...
Ne olmuştu?
Kulüpler Birliği Vakfı, yapılan toplantı sonrasında Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) 4 maddelik bir talep listesi göndermişti. Bunların yapılmaması halinde maçlara çıkmama dahil tüm seçeneklerin değerlendirileceği vurgulanmıştı.
Kulüpler Birliği tarafından yapılan açıklama şöyleydi:
"Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığına;
Aşağıda yer alan başlıklarda Türkiye Futbol Federasyonu tarafından alınan kararların ve yapılmakta olan uygulamaların yeniden gözden geçirilerek, bu hususlarda alınmış kararlardan aşağıda imzası bulunan kulüplerimizin talebi doğrultusunda geri dönülmesi ve yine kulüplerimizin istekleri doğrultusunda yeniden karar alınması talebimizi bilgilerinize sunarız.
-Türkiye Futbol Federasyonu ile yayıncı kuruluş arasındaki ciddiyetten uzak ilişkilerden ötürü sözleşmenin sürekli tadil edilerek kulüplerimizin her sene finansal zarar görmesi,
-Merkez Hakem Kurulu, Disiplin Kurulu ve Tahkim Kurullarının atama ve işleyişleri,
-Yabancı oyuncu sayısındaki kulüplerimizin taleplerinin göz ardı edilmesi,
-Kulüp Lisans Talimatı kriterlerininin ülkemiz gerçekleri dışına kalması, Türk futbolunun sürdürülebilir olmasını artık imkansız kılmıştır.
Tüm bu gelişmelerden ötürü aşağıda imzası bulunan Süper Lig Kulüpleri olarak Türkiye Futbol Federasyonu'nun Kulüpler Birliği'nin uygunluğu olmadan alacağı kararları kabul etmeyeceğimizi bildiririz.
Yayın ihale sürecinin dünyada başarılı örneklerinde olduğu gibi tarafımızca yapılması ve yönetilmesi gerekliliğini öngörmekteyiz. Bu nedenle yayın ihalesinin tüm süreçlerinde Kulüpler Birliği'nin onayının aranmasını talep ediyoruz.
Ayrıca gerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gerekse Kamu Denetçileri Kurumu'nun tavsiye kararı doğrultusunda; Türk futbol yargı sisteminin bağımsız ve Genel Kurul tarafından seçilerek oluşturulması, Merkez Hakem Kurulu'nda liyakatin esas olması, sistemle alınan kararların şeffaf olması; yabancı oyuncu sayısı konusunda alınan karadan ivedilikle geri dönülmesi, Kulüp lisans Talimatı kriterlerinin pandemi koşullarının oluşturduğu etki ve kulüplerimiz gerçekleri doğrultusunda yeniden oluşturulması, daha önce Kulüpler Birliği olarak başkanlığınıza ilettiğimiz ve cevap alamadığımız ya da olumsuz cevap aldığımız tüm resmi başvurularımızın yeniden değerlendirilmesi taleplerimizi bilgilerinize arz ederiz.
Bu taleplerimizin kabul görmemesi halinde, Türk futbolunun sürdürülebilirlikten uzak olacağı gerçeği göz önüne alınarak aşağıda imzası olan kulüpler olarak müsabakaları çıkmama dahil tüm seçenekleri değerlendireceğimizi bilgilerinizi arz ederiz."