Adana’da durdurulan mühimmat yüklü MİT TIR’ları ile ilgili haberleri nedeniyle 92 gün tutuklu kalan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün yargılandığı davaya ilişkin duruşma savcısı Evliya Çalışkan esas hakkındaki görüşünü açıkladı. Çalışkan mütalaasında, Dündar’a yöneltilen “devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgileri, temin edip açıklama ve bu suça iştirak” suçlaması nedeniyle 25 yıla kadar, Gül’e yöneltilen “devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgileri açıklama” suçundan da 10 yıla kadar hapis istedi. Savcı Çalışkan, sadece dosya içeriğindeki deliller, kişiler ve eylemler üzerinden değerlendirme yapılması zorunlu olduğunu belirterek, Yargıtay içtihatlarında “casusluk ve casusluk amacıyla belge bilgi temin edip açıklama” suçları için öngörülen unsurların gerçekleşmediğinin kabulünün gerektiğini ifade etti.
Yargıtay beklensin
Cumhuriyet'ten Canan Coşkun'un haberine göre; savcı mütalaasında, Dündar ve Gül’e isnat edilen “FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü’ne üye olmaksızın bilerek isteyerek yardım ve bu şekilde suça iştirak”, “casusluk ve casusluk amacıyla belge bilgi temin edip açıklama” iddiasının Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nde görülen MİT TIR’larına ilişkin davadan bağımsız düşünerek hüküm vermenin mümkün olmadığını savundu. Savcı, bu nedenle Yargıtay’daki davanın sonucunu beklemek üzere, “darbeye teşebbüs ve silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek isteyerek yardım etme” suçunun dosyadan ayrılmasının usulî zorunluluk olduğunu dile getirdi.
Erdoğan ‘casusluk’ demişti
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan son olarak 28 Şubat’ta Fildişi Sahilleri’ne yaptığı gezi öncesinde Can Dündar ve Erdem Gül’e tahliye yolunu açan Anayasa Mahkemesi’nin ‘hak ihlâli var’ kararına ilişkin yaptığı yorumda “İfade ve düşünce özgürlüğü maskesi altında ülkeye saldırı hakkı kimseye tanınamaz. Çünkü bu bir casusluktur. Anayasa Mahkemesi’nin kararına uymuyorum, saygı da duymuyorum” demişti.