Gündem

DHA YURT BÜLTENİ 8

1)TARIM BAKANI PAKDEMİRLİ: 1 YIL ET İTHALATINA İHTİYAÇ YOK GİBİ TARIM ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Türkiye'nin 6 ay ya da 1 yıl et ithalatına ihtiyacının olmadığını belirterek, "Bugün itibariyle bir hesap yaptık

30 Kasım 2018 15:47

1)TARIM BAKANI PAKDEMİRLİ: 1 YIL ET İTHALATINA İHTİYAÇ YOK GİBİ

TARIM ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Türkiye\'nin 6 ay ya da 1 yıl et ithalatına ihtiyacının olmadığını belirterek, \"Bugün itibariyle bir hesap yaptık. Türkiye\'nin  6 ay,  1 yıl daha et ithalatına ihtiyacı yok gibi gözüküyor. \"dedi. Pakdemirli, balık tüketilmesi tavsiyesinde de bulunarak, \"Et 6 kilodan, 15 kiloya gelmiş, tavuk 10 kilodan 26 kiloya gelmiş, ama balık 6 kilodan 5,5 kiloya inmiş. Balığı daha fazla tüketmemiz lazım. Balıkta da 1 milyar dolar ihracatımız var.\" dedi. Tarım ve Orman Bakan Pakdemirli, Konya\'da Hürriyet Gazetesi ve Denizbank işbirliğiyle Selçuklu Kongre Merkezi\'nde düzenlenen \'Konya Tarım Zirvesi\' programına katıldı. Çiftçileri gördüğünde büyük bir enerji aldığını belirten Bakan Pakdemirli, \"Çiftçilerimizden ben çok enerji alıyorum. Her şeyi devletten beklemememiz lazım. Denizbank her şeyi devletimizden beklememiz gerektiğini bizlere gösterdi. Denizbank Genel müdürümüze de buradan söylüyorum; çiftçilerimizin faiz miktarlarını düşüreceksiniz, bunun takipçisiyim.\" dedi.
Bakan Pakdemirli\'nin bu sözleri salondan büyük alkış aldı.
BİZDE YANLIŞ KARARLAR VEREBİLİYORUZ
Orman ve tarım bakanlıklarının birleşmesine değinen Pakdemirli, şöyle konuştu:
\"Toprağı susuz, suyu da topraksız düşünemezdik. İki bakanlık arasında bakıyorum, su ile toprak arasında ciddi bir çekişme olmuş. İster istemez farklı bir yönetim, farklı bir anlayış. O yüzden toprak ve suyu birlikte yönetiyoruz. 81 ilde şunu gördüm, incir çekirdeğini doldurmayacak kadar problemler Ankara\'ya gelinceye kadar ya çok büyüyor ya da Ankara\'ya hiç ulaşmıyor. Ankara\'da inanın çok iyi niyetlerle iyi işler yapıyoruz. Biraz sizlerden uzak olunca bazen de yanlış kararlar alabiliyoruz. Henüz 4 ay gibi bir sürede görevde olmama rağmen illerin yarıya yakınını gezdim. İnşallah sene başından itibaren havzaların başına yöneticiler atacağız böylece biz görevlerimizin bir kısmını devrediyor olacağız.\"
TARIM, SAVUNMA SANAYİNDEN DAHA ÖNEMLİ
Türkiye\'de çiftçilerin yüzde 80\'nin toprağının özelliğini bilmediğini ifade eden Pakdemirli,  toprağı  bilinmesi halinde kaynak ve ne üretileceğinin de bilineceğini kaydetti. Tarım\'ın, savunma sanayiden daha önemli olduğunu vurgulayan Pakdemirli, \"Ne yazık ki tarım, Türkiye\'de herkesin ağzına sakız ettiği ve herkesin de konuşmaktan imtina etmediği bir alan. Biz bugün değerli ordumuzla ilgili nasıl konuşmuyorsak, onun önemini anlamışsak, bunu da bu şekilde anlamamız lazım. Tarım bana göre, savunma sanayinden daha önemli. Çünkü, füzeleriniz olabilir, uçak mekikleriniz olabilir, helikopterleriniz olabilir; ama buzdolabınız boşsa bunların hiçbir şeyin anlamı yok. Türkiye\'de görüyoruz birçok insan herkes bu konuda bir şey söylemekten çekinmiyor, imtina etmiyor. Muhakkak bu işin ciddiyetini ele alıp. iktidarıyla, muhalefetiyle, üreticisiyle, çiftçisiyle topyekün bu zor ev ödevini yapmamız gerekiyor. Yüzde 50 tarımsal hasılayı artırmamız gerekiyor.\" diye konuştu.
TÜRKİYE\'NİN 1 YIL ET İTHALATINA İHTİYACI YOK
Bakan Pakdemirli, Türkiye\'nin 6 ay ya da 1 yıl et ithalatına ihtiyacının olmadığını belirtti. Pakdemirli, sözlerini şöyle sürdürdü: \"Et konusu çok konuşuluyor. Bugün itibariyle bir hesap yaptık. Türkiye\'nin  6 ay,  1 yıl daha et ithalatına ihtiyacı yok gibi gözüküyor. Tavukta 400 milyon, ette zaman zaman vatandaş senede 6 kilo et yiyorken, şimdi 15 kilo et yemeye başlamış. Balığı 2002 yılında 6 kilo yiyormuşuz, şimdi 5 kilo yiyoruz. Gıdadan sorumlu bir bakan olarak  bende doğru diyet tavsiyesinde bulunmayı bir görev biliyorum. Diyorum ki, doğru diyet balığı yiyeceğiz, tavuğu yiyeceğiz, eti de yiyeceğiz, yemeyeceğiz demiyorum, ama hepsini daha dengeli bir şekilde tüketirsek; et 6 kilodan, 15 kiloya gelmiş, tavuk 10 kilodan 26 kiloya gelmiş, ama balık 6 kilodan 5,5 kiloya inmiş. Balığı daha fazla tüketmemiz lazım. Balıkta da 1 milyar dolar ihracatımız var. 2023 hedeflerimiz şimdiden tutmuştur. 2023 için yeni bir hedef koyduk. 2 milyar dolar ihracat yapacağı diye. Ama biraz da biz de tüketelim. Hep yabancı faydalanmasın. Türkiye\'de 2019 itibariyle 16 milyar civarında bir destek var. Bu destekler 2002 ye göre tam 8 misli artmış. Bunun karşılığında ne elde etmişiz. Üretimimiz 8 misli artmamış. Türkiye\'nin 16 yıllık performansımız çok kötü değil.\" diye konuştu.
Bakan Pakdemirli, Ziraat Fakültesi\'ndeki öğrencilere de bur programı düzenleyeceklerini belirterek, \"Bakanlık olarak özellikle ziraat fakültesini seçecek arkadaşlarımıza, kardeşlerimize ve özellikle üniversitenin ilk 15 bininde olan, 20 bininde olan arkadaşlarımıza bir burs programı üzerinde çalışmaya başladık, yakın zamanda açıklayacağız.\" dedi. 
(Görüntü Dökümü
-------------------
- Bakan\'ın valiliği ziyareti 
- Tarım zirvesine katılması 
- tarım zirvesindeki konuşması 
- Genel ve detay
(Haber- kamera: Tolga YANIK- Hasan DÖNMEZ KONYA DHA))
================================================

2)BABALARININ ÇİTE BAĞLADIĞI 2 ÇOCUĞU POLİS KURTARDI
 
OSMANİYE\'de Suriyeli Mahmut E., yaramazlık yaptıkları iddiasıyla 3 ve 5 yaşındaki çocuklarını evlerinin yanındaki ahırı çevreleyen demir çite ellerinden iple bağladı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine gelen polis, iki çocuğu bağlı oldukları yerden kurtarıp, baba Mahmut E.\'yi gözaltına aldı. Olay merkez Fakıuşağı Mahallesi\'nde meydana geldi. Vatandaşlar biri kız iki çocuğun, demir çitlere bağlı olduklarını görünce polis haber verdi. İhbar üzerine bölgeye gelen polis, 3 yaşındaki Ahmet E. ve ablası 5 yaşındaki Ragad E.\'yi iple bağlandıkları çitten kurtardı. Yaklaşık bir saat bağlı kaldıkları belirlenen çocuklar, sağlık kontrolünden geçirilmek üzere hastaneye götürülürken, olayla ilgili baba Mahmut E. ise gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Çocukların çite bağlı görüntüleri
-Polis çocukların ellerinin bağlı olduğu ipleri keserken
-Çocukların ellerinin çözülmesi
-Polisler ve çocuklardan detay

BOYUT:23.5 MB   SÜRE: 00\'43\"
Haber: İbrahim EMÜL/Kamera: OSMANİYE, (DHA) 

=================================================

BODRUM\'DAKİ SELİN BİLANÇOSU AĞIR OLDU
3)KAYMAKAM YILMAZ İNCELEMELERDE BULUNDU

Muğla\'nın Bodrum ilçesinde selin zarara uğrattığı bölgelerde incelemelerde bulunan Kaymakam Bekir Yılmaz, yaşananlara belediye, UMKE, AFAD, İtfaiye ve Kızılay ekiplerinin anında müdahale ettiğini ifade edip, \"Şükürler olsun can kaybı, yaralanma olmadı. Dün akşam saat 19.00 gibi hayat normale döndü. Suyun girdiği konutlarda, işyerlerinde hasar oldu. İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, AFAD zarar tespit çalışması yapıyor. 300\'ün üzerinde ihbar aldık. Bugün hayat normale döndü. Artık önemli bir yağış beklemiyoruz\" dedi.
Sorunun alt yapı yetersizliğinden kaynaklandığını vurgulayan Bekir Yılmaz, \"Bataklığı kurutmadan biz sivrisinekle uğraşıyoruz. Burası dere yatağı, zamanında dere yatağı üzerine binalar yapılmış. İşin doğası bozulmuş, çalışmalar da yetersiz kalmış. Temel sorun alt yapı çalışmalarının zamanında yapılmaması, yetersiz kalması. Ani yağışta alt yapımız yetersiz kalıyor. Suyun denize en kısa zamanda tahliyesi için alt yapının olması lazım. Bu işi DSİ ile belediyenin çözmesi lazım. En kısa zamanda bunun olması lazım. Yoksa bunlar kaçınılmaz. Alt yapı için DSİ\'nin çalışması var. Bunu en kısa zamanda yapmaya çalışıyoruz. İnşallah bunları artık yaşamayız, bu sorunun çözümü için çalışmamız gerekiyor\" diye konuştu.

ESNAF TEPKİLİ

Selin en yoğun yaşandığı Dere Caddesi üzerinde işyeri bulunan esnaftan Nurten Kolçak, \"Dün bir anda öleceğiz diye korktuk. Deniz gibi üzerimize su geldi. Dükkanın dışına kendimizi zor attık. Belediye MUSKİ\'ye, MUSKİ Bodrum Belediyesi\'ne topu atıyor. Ben vergimi Bodrum Belediyesi\'ne veriyorsam, sorumlusu onu bilirim. Mesela Albatros bölgesinde havuz yapılmalı. Tepeden gelen suyun gelmesini önlemedikten sonra bu suyu durduramazsın. Alt yapının olması lazım. İşyerimde her şeyim yüksekte olduğu için hasar görmedim ama diz boyu su oldu, ağaç dalları bile geldi. İtfaiye yardım edemedi. Esnaf olarak toplandık, dükkanı temizledik. Ben esnafım, dükkanım bugün açık olmalı ve ben servis yapmalıyım. Bodrum\'da havuz yapılmalı, suyun giderilmesi sağlanmalı\" dedi. Esnaftan Ali Sarıer ise \"Sel yaşandı. Önlem alınamayan bir sel. Yıllardır çektiğimiz çile. Yapacak bir şey yok, biz elimizden geleni yaptık. Gündüz olsa biz önlem alırız dedik ama onu da yapamadık. Zararım çok. Suyun girdiği yerde zarar olmaz mı? Sabah girdik dükkana, temizledik. İnşallah bundan sonra olmaz diye umut ediyorum ama kesin olacak\" dedi.

Görüntü Dökümü
-------------------------
- Selin zarar verdiği yerlerden görüntü.
- İşyerlerinden görüntü.
- Temizlik ve onarım çalışmalarından görüntü
- Esnafla röportaj.
- Kaymakamla röpörtaj.
- Anons
Haber: Taylan YILDIRIM, Kamera: Mücahit BEKTAŞ / BODRUM (Muğla), (DHA

================================================

4)AIDS\'Lİ YUSUF\'UN AİLESİ İLGİSİZLİKTEN YAKINDI

ŞANLIURFA\'da, 10 yıl önce 2 yaşındayken üzerine çaydanlığın devrilmesi sonucu götürüldüğü Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesindeki Yanık Ünitesi\'nde tedavi görürken, HIV\'li kan verilmesiyle AIDS hastalığına yakalanan Yusuf Ç.\'nin ailesi ilgisizlikten şikayet ediyor. 10 yıldır hastalıkla mücadele ettikleri anlatan Yusuf\'un babası, \"Normal zamanı bırakın, 1 Aralık Dünya AIDS gününde bile kapımızı kimse çalmıyor\" dedi.Ulucanlar Mahallesi\'nde oturan Yusuf Ç.\'nin, 2008 yılının mart ayında HIV virüsü bulaşmasıyla başlayan dramı sürüyor. Bugün 12 yaşına gelen Yusuf, 6 ayda bir Ankara\'ya götürülerek tedavisine devam ediyor. AIDS’e yakalanmasının ardından dışlanmasıyla evlerini mahalle dışına taşıyan baba Mehmet Ç., yaşananların ardından Sağlık Bakanlığı tarafından yerleştirildiği sağlık ocağında asgari ücretli olarak çalışmasını sürdürüyor.
Mehmet Ç., hastalığın ardından büyük sıkıntılar yaşadıklarını ve olayda ihmali bulunduğu için Sağlık Bakanlığı aleyhine açtıkları davayı 2012 yılında kazanarak 1 milyon 393 bin lira tazminat kazandıklarını hatırlattı. Kimsenin kendileriyle ilgilenmediğini öne süren Mehmet Ç., 1 Aralık Dünya AIDS Günü öncesinde de hatırlanmamalarına sitem ediyor. Evde oyun oynarken, kaynar suyun dökülmesi sonucu sol omuz ve kolunda yanık oluşan oğlunu hastaneye götürmeleriyle dramlarının başladığını söyleyen baba Mehmet Ç., şunları anlattı:
\"Oğlum Yusuf\'u üzerinde kaynayan çaydanlığın kolunun üzerine dökülmesi üzerine hastaneye götürdük. 24 gün yanık servisinde tedavi gördü. Bu sürede oğluma Kızılay’dan alınan 1 ünite kan verilmişti. Daha sonra oğlum taburcu oldu. Bir süre sonra oğlumun yanan kolunda deri çekilmesi meydana geldi. Tekrar hastaneye gittiğimizde onu plastik cerrahiye götürmemizi istediler ve Gaziantep’e sevk ettiler. 3 gün burada kaldıktan sonra doktorlar bizi Adana’ya sevk etti. Burada muayene edilen çocuğuma HIV virüsü bulaştığı söylendi. Hayatımda hiç duymadığım için HIV ve AIDS\'in ne olduğunu bilmiyordum. Daha sonra araştırdığımızda bunun kötü bir hastalık olduğunu öğrendim.Oğlunun hastalığıyla dünyalarının yıkıldığını anlatan 10 çocuk babası Mehmet Ç., şöyle devam etti:
\"Bu hastalığı öğrenmemizin ardından bütün ailemin fertlerini hastaneye çağırıp kan tahlilleri yapıldı. Hepimizin testi temiz çıktı, sadece Yusuf’un kötüydü. Bu olayın ortaya çıkması üzerine yapılan araştırmada oğlum yanık ünitesinde kaldığı günlerde verilen HIV\'li kandan AIDS hastalığı bulaşmıştı. Oğlumun tedavisi ömür boyu sürecek, şimdilerde 6 ayda bir Ankara\'ya götürüyorum. Oğlum bu hastalığa yakalanmasıyla birlikte kimse kapımızı çalmadı. Dünya AIDS Günü\'nde de kimse gelmiyor. Oğlumu bu hastalığın pençesine düşmesine neden olan sorumlular için açtığımız davayı kazandık. Keşke böyle bir olay yaşanmasaydı da o tazminatı da almasaydık. Para insanın huzurunu sağlığını yerine getirmiyor. Bu hastalık sürecinde oldukça zor günler geçirdik. O dönemler kimse bizimle konuşmuyor, yaklaşmıyor ve herkes bize hastalıklı olarak bakıyordu. Dışlandığımız için evimi, köyün dışına taşıdım. Şimdi oğlum 5\'inci sınıfa gidiyor. Oğlumun başına gelenler kimsenin başına gelmesin.\"

KÜÇÜK YUSUF, DOKTOR OLMAK İSTİYOR

Yusuf  Ç. ise eğitimini mahalle okulunda sürdürüyor. Ortaokul öğrencisi Yusuf, büyüyünce doktor olup, hastaları iyileştirmek istediğini söyledi.

Görüntü Dökümü
----------------------------------
- AİDS\'li Yusuf Ç., Evde ders çalışması        
- Baba Mehmet Ç.\'yle yapılan röp.      
- Evin bahçesinde babasıyla top oynayan Yusuf Ç.,
- Olayın yaşandığı hastane tabelası
 - Genel ve detay görüntüler

(Haber-Kamera: Ali LEYLAK-ŞANLIURFA-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 956MB

==================================================

5)HASTANEDE PERSONELİN DÜŞÜRDÜĞÜ ASİT ŞİŞESİ KIRILDI, PANİK YAŞANDI

Kayseri Şehir Hastanesi\'nde, laboratuvarda görevli bir personelin depoda elinden düşürdüğü asetik asit şişesinin kırılmasıyla koridora koku ve duman yayıldı. Kısa süreli paniğe neden olay sırasında koridor boşaltıldı, temizlik ve havalandırma çalışması yapıldı. Başhekim Prof. Dr. İlhami Çelik, \"Duman ve kokudan dolayı önlem aldık, sorun yok\" dedi.
Kayseri Şehir Hastanesi\'nde laboratuvarda görevli bir personel depodayken elinde taşıdığı asetik asit şişesini düşürdü. Kırılan şişeden asetik asidin dökülmesiyle koridora koku ve duman yayıldı, panik yaşandı. Olaya müdahale eden yetkililerin talimatıyla laboratuvardaki personel dışarı çıkarıldı. Hastaların girmesinin yasak olduğu koridor da boşaltıldı, havalandırma ve temizlik çalışması yapıldı. Laboratuvar ve koridor, temizlik çalışmasının ardından yeniden hizmete açıldı.
İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Ali Ramazan Benli, Hastane Başhekimi Prof. Dr. İlhami Çelik ile birlikte laboratuvarda incelemelerde bulundu. Sağlık Müdürü Benli, olayla ilgili yaptığı açıklamada, \"Laboratuvarın depo kısmında bir personelin asit şişesini düşürmesi sonucu o ortama koku yayılması üzerine önlem alındı. Orada zaten vatandaşlarımız yok, sadece çalışanlarımızı dışarı çıkardık. Oranın havalandırılması ve gerekli dezenfektan işlemlerinin yapılması sonucu herhangi bir hayatı tehdit edecek bir durum bulunmamaktadır. Basit bir uygulama ile temizlik gerçekleştirildi. Koku ve dumandan dolayı sadece tedbir alındı, başka bir sıkıntı yok\" ifadelerini kullandı.

Başhekim Çelik de sadece tedbir amaçlı önlem alındığını söyledi, \"Koku ve duman vardı, bu yüzden gerekli önlemleri aldık. Sadece çalışanlar etkilenmesin diye önlem aldık. Hastalar zaten oraya girmiyor, orada hasta yok. Duman ve kokudan dolayı önlem aldık, sorun yok\" dedi.

Görüntü dökümü
---------------------------
-Önlem alınan koridordan görüntüler
-Laboratuardan görüntüler
-Sağlık Müdürü Ali Ramazan Benli ve Başhekim İlhami Çelik\'ten açıklamalar
-Detaylar
(Haber: Cafer ZENGİN/KAYSERİ, DHA)
 DV 1 dosya 2 dakika 18 saniye / 259 MB

==================================================

6)TERÖR ÖRGÜTÜ PKK\'YA AİT 3 SIĞINAKTA 6 TÜFEK ELE GEÇİRİLDİ
 
BATMAN merkeze bağlı Demirbilek ile Çayüstü köyleri kırsalında düzenlenen operasyon kapsamında yapılan aramalarda, terör örgütü PKK\'nın kullandığı 3 mağara içerisinde, 6 Kalaşnikof tüfek ve bu silahlara ait mühimmat ele geçirildi.
Demirbilek ile Dicle Nehri kıyısındaki Çayüstü köyleri kırsal alanında düzenlenen operasyonla ilgili, İl Jandarma Komutanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, \"Batman İl Jandarma Komutanlığınca, Merkez Demirbilek ve Çayüstü köyü kırsalında, 29 Kasım\'da yapılan operasyonda tespit edilen 3 sığınak içerisinde yapılan kontrolde; 6 Kalaşnikof piyade tüfeği ve çok miktarda fişek ele geçirilmiştir\" denildi.

BATMAN, (DHA

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir