Gündem

DHA YURT BÜLTENİ -6

1)BAŞKAN KOCAMAZ, PARTİSİNDEN İSTİFA ETTİ   MERSİN Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, 50 yıl hizmet verdiği Milliyetçi Hareket Partisi'nden (MHP) istifa ettiğini açıkladı

20 Kasım 2018 15:39

1)BAŞKAN KOCAMAZ, PARTİSİNDEN İSTİFA ETTİ
 
MERSİN Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, 50 yıl hizmet verdiği Milliyetçi Hareket Partisi\'nden (MHP) istifa ettiğini açıkladı. MHP tarafından yeniden Büyükşehir Belediye Başkanlığı\'na aday gösterilmeyen Burhanettin Kocamaz, Kongre ve Sergi Sarayı\'nda geniş bir katılımın olduğu toplantıda önemli açıklamalarda bulundu. 50 yıldır mücadelesini verdiğim MHP\'de politika üretmenin gittikçe zayıfladığı, vatandaşa izlenen politikaları anlatamadığını belirten Kocamaz,  vefa, saygı ve sevgi anlayışının yok edildiğin söyledi. Kocamaz, \"Gördüğümüz muameleler neticesinde sağlığımızı kaybettiğimiz bir dönemde, daha önce partiden gönderilmeye zorlanan birçok kişiden sonra sıranın bize geldiğini ve bu gibi anlayışlarla daha fazla yol yürüyemeyeceğimi gördüğüm ve bize güvenenlerin bugüne kadar gönül verip yol arkadaşlığı yapan vatandaşlarımızın Mersin adına taleplerini yerine getirme konusunda özellikle MHP çatısı altında hizmet üretmenin ortadan kalktığı ve adeta \'Çek git\' denildiği bir dönemde; rahmetli Başbuğ\'a olan sadakatimi ve ülkücü fikir ve düşüncelerimi saklı tutmak üzere hayatımın en zor kararını veriyor ve 50 yıllık içinde bulunduğum Milliyetçi Hareket Partisi\'nden istifa ediyorum\" dedi. Kocamaz\'ın bu kararının ardından salonu dolduranlar destek sloganları attı.
MHP, Mersin Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak merkez Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tunay\'ı  göstermişti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------------
-Salondan görüntüler

-Kocamaz\'ın salona girişi

Haber-Kamera:Adnan AÇIKGÖZ- Mustafa ERCAN/MERSİN,(DHA)

=======================================================

2)ZONGULDAK\'TA SİS ETKİLİ OLDU

ZONGULDAK-İstanbul Karayolu\'nda etkili olan sis nedeniyle görüş mesafesi 10 metreye kadar düştü.
Kentte sabah saatlerinden itibaren sis etkili oldu. Deniz üzerinden gelen sis, kent merkezi ve karayolunda görüşü etkiledi. Görüş mesafesi yer yer 10 metreye kadar düştü. Limanda denizin üstünü kaplayan sis nedeniyle balıkçı tekneleri açılamadı. Sis, Zonguldak-İstanbul yolunda da etkili oldu. Sis nedeniyle sürücüler araçlarıyla güçlükle ilerledi. Zonguldak çıkışında trafik ekipleri, ulaşımın yavaşlamasına neden olan sise karşı sürücüleri dikkatli olmaları konusunda uyardı.

Görüntü Dökümü
-------------------------
-Siste ilerleyen araçlar
-Sisten detay
-Siste yürüyen vatandaş

(1.40) Boyut: (186 MB)
Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK, (DHA)

========================================================

(ÖZEL)
3)TRABZON\'DA, ARAPLARA ARAZİ SATIŞI YARGIYA TAŞINDI
 
KARADENİZ Bölgesi, son yıllarda Arap turistlerin akınına uğruyor. Araplara yönelik arazi satışı, tartışmaları da beraberinde getirdi. Trabzon\'un Beşikdüzü ilçesinde otel ve alışveriş merkezi yapılmak üzere Şehit Üstteğmen Erdal Kurtoğlu Parkı\'nın Arap yatırımcıya satışı yargıya taşındı. Bir grup vatandaş, Beşikdüzü Belediyesi\'nin arazi satışının iptali istemiyle Trabzon İdare Mahkemesi\'ne dava açtı. Satışın iptalini isteyen grubun avukatı Ozan Karagöz, satışın usulsüz ve değerinin altında yapıldığını iddia ederken, Beşikdüzü Belediye Başkanı Orhan Bıçakçıoğlu ise \"Farklı bir imar planına verilen yürütmeyi durdurma kararını maalesef bu yatırımcılar ile ilgili verilmiş gibi bir algı operasyonu yapılmaya çalışılıyor. Katiyen öyle bir şey yok. Şu anda Arap girişimcinin yatırımları devam ediyor\" dedi.
Karadeniz\'in 3 bin 600 metre ile en uzun teleferik hattının kurulduğu Trabzon\'un Beşikdüzü ilçesinde Araplara satılan arazi tartışmalara neden oldu. İlçede otel ve alışveriş merkezi yapılmak üzere Şehit Üstteğmen Erdal Kurtoğlu Parkı\'nın Arap yatırımcıya satışı yargıya taşındı. İlçede bir grup, Beşikdüzü Belediyesi\'nin arazi satışının iptali istemiyle Trabzon İdare Mahkemesine dava açtı. Yargı süreci devam eden parkın yeşil alan olarak kalmasını isteyen kimi vatandaşlar satışa karşı çıkıyor, kimileri de ilçede turizmi geliştireceği için satışa destek veriyor.
\'YANLIŞ YAPIYORLAR\'
Beşikdüzü ilçesinde vatandaşların oturup dinlendiği bir park alanında otel yapımına karşı olduklarını belirten Ahmet Güdü, \"Burası çarşının en güzel yeridir. Hastası olan, gidip gelenlerin hepsi bu parkta gelip oturup dinleniyor. Burada otel yapılırsa bizim gidecek yerimiz kalmıyor. Burası yabancılara niye satılsın? İyi bir şey yapmıyorlar. Yanlış yapıyorlar. Vatandaş olarak karşıyız\" dedi.
Parkta otel yapılmasına karşı olduklarını ifade eden Tahsin Dilli de \"Ben burada otel yapımını uygun görmüyorum. Vatandaşın menfaatine ve yararına tamamen aykırı. Eğer buraya yabancı yatırımcılar geliyorsa Beşikdüzü halkı saf dışı kalmış demektir. Hiçbir yararı yok. Bu parkı tekrardan biraz daha güzelleştirilip halkın kullanımına açmalılar\" diye konuştu.
\'ARAPLAR GELSE İYİ OLUR\'
Araplara satılan parka otel yapılmasının uygun olacağını söyleyen Ali Kara ise \"Burasının Araplara satılmasını uygun görüyorum. Çünkü buruya gelenler yatırım yapacak. Burası Türkiye\'ye kalacak. Araplar gelse iyi olur. Ülkeye, ilçeye döviz girdisi sağlanır\" diyerek otel yapımına destek verdi.
Beşikdüzü Adacık Mahallesi Muhtarı Ünal Sağlam da yapılan her yatırım iyi olduğunu savundu. Sağlam, \"Buraya yapılacak olan otelin ilçeye faydası olacak. İlçeye katkı sağlayacak. Otelin yapımına karşı dava açmışlar ama yanlış yapmışlar.  Yapılacak otel maddi olarak gelir getirecek\" ifadelerini kullandı.
AVUKAT: OTEL ARAZİSİ 10 KAT UCUZA SATILDI
Davayı açan avukat Ozan Karagöz, arazinin 2012\'de 8 milyon 500 bin lira bedelle ihale edildiğini belirterek o dönemde dolar kuru karşılığının 4 milyon 444 bin dolar olduğunu söyledi. Karagöz, \"2016\'da ise 1 milyon 450 bin TL bedelle satıldı. 2016\'da ihale için muhammen bedel metrekare bedeli 208 lira olarak belirlendi. Resmi gazete ve ulusal gazetede ilan şartı engellendi. İlan sadece bir defa ve kapanan bir gazetede yayınlandı. İhaleyi kazanan Arap şirket Aralık 2015\'de İstanbul\'da kurulmuş. İhale için Ocak 2016\'da teklif veriyor. İhale öncesi Türkiye\'de hiçbir proje ve yatırım yapmamış. Eski otel arazisi 10 kat ucuza alındıktan sonra, imar izni 8 kattan, 35 kata çıkarıldı. Eski otel arazisinin yanındaki 10 dönümlük Şehit Erdal Kurtoğlu parkı ihale yapılmadan Arap şirkete satıldı. En nihayetinde, Arap şirketine satılan eski otel arazisi ve Şehit Kurtoğlu Parkı en son verilen yürütmenin durdurulması kararı gereğince; imar durumu 35 kat değil, 8 kat olacaktır. Park alanındaki alışveriş projesi imara aykırı duruma gelmiştir. Park alanı olarak devam edecektir\" dedi.

BELEDİYE BAŞKANI: SATIŞ USÜLE UYGUNDUR

Beşikdüzü Belediye Başkanı Orhan Bıçakçıoğlu da Arap yatırımcıya satılan arazinin yargıya taşınmasını değerlendirdi. Şehit Erdal Kurtoğlu Parkı\'nın kendilerince Arap yatırımcıya satıldığını belirten Bıçakçıoğlu, şunları dedi:

\"Bizim yaptığımız ihaleyle ilgili araziyi usulsüz satış yaptığımız, birilerine peşkeş çektiğimizi iddia ettiler. Arap yatırımcıya Şehit Erdal Kurtoğlu Parkı adı verilen yeri sattık. Bu satışla ilgili iptal davası açmak istediler fakat dava açma sürecini bir kaç günle geçirdiler. Danıştay  \'birkaç günden bir şey olmaz, bırakın açsınlar\' kararı verdi. İdare Mahkemesi\'nin kararını bozarak, dava açma hakkı verdi. Davanın sonucunda satılan yerlerin usule uygun olduğuna karar verildi. Bu karar 24 Ekim\'de alındı. Bu karardan bir hafta sonra Trabzon Büyükşehir Belediyesi\'nin yaptığı 5000\'lik planlarla ilgili 60\'ın üzerinde dava açıldı. Bilirkişiler yapılan planlarda, eksiklik bularak mahkemeye bildirdi. O konuyla ilgili bir yürütmeyi durdurma kararı verildi. O imar planına verilen yürütmeyi durdurma kararını maalesef bu yatırımcılar ile ilgili verilmiş gibi bir algı operasyonu yapılmaya çalışılıyor. Katiyen öyle bir şey yok. Şu anda Arap girişimcinin yatırımları devam ediyor.\"

Görüntü Dökümü
------------------
Yapılacak otel yerinin DRONE görüntüleri
Park alanından detaylar
İlçe belediye başkanı Orhan Bıçakçıoğlu röportajı
Vatandaş röportajları
Detaylar

Haber: Selçuk BAŞAR - Kamera: Tolga SAĞLAM TRABZON-DHA

================================================

4)300 BİN SURİYELİ, ÜLKESİNE DÖNDÜ

TÜRK Silahlı Kuvvetleri\'nce (TSK) düzenlenen Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla terör örgütlerinden arındırılan bölgelere dönüşler sürüyor. Suriyeliler, çalınan davul eşliğinde oynayarak, ülkelerine dönmenin sevincini yaşarken, bugüne kadar 300 bin kişi, gönüllü olarak Türkiye\'den ayrıldı.
Ülkelerindeki iç savaşın ardından evlerini terk eden 4 milyona yakın Suriyeli, Türkiye\'ye sığındı. Sınıra yakın kentlerde yaşamını sürdüren Suriyeliler, TSK tarafından düzenlenen Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatları sonrası ülkelerine geri dönmeye başladı. Terör örgütlerinden temizlenen bölgelerin yeniden inşa edilmesiyle umutlanan Suriyeliler, gruplar halinde Öncüpınar Sınır Kapısı\'na gelerek, gönüllü olarak tekrar dönmemek üzere ülkelerine dönüyor.
Bugün de Türkiye\'nin çeşitli illerinden gelen yaklaşık 400 Suriyeli, işlemlerini yaptırdıkları Kilis\'teki Öncüpınar Sınır Kapısı önünde çalınan davul eşliğinde oynayıp, halay çektikten sonra ülkelerine gitti. Türkiye\'ye ve Türk halkına teşekkür eden Suriyeliler, TSK tarafından teröristlerden arındırılan topraklarına gidecekleri için mutlu olduklarını söyledi.
Göç İdaresi yetkilileri ise TSK\'nın harekatları ile güvenli hale getirilen Cerablus ile Afrin arasındaki bölgeye bugüne kadar yaklaşık 300 bin kişinin geri döndüğünü belirtti. Ülkelerine dönmek isteyenlere kolaylık sağlandığını belirten yetkililer, Suriye tarafına geçişlerin ise cumartesi ve pazar hariç haftanın 5 günü yapıldığını kaydetti.

Görüntü Dökümü
----------------------------------
- Öncüpınar Sınır Kapısı
- Sınır hattında bekleyen Suriyeliler
- Suriyelilerin konuşması
- Suriyelilerin kamyonetteki eşyaları
- Davul eşliğinde oynayanlar
- Genel ve detay görüntüler

(Haber-Kamera: Reşit ÇELEBİOĞLU-KİLİS-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 433 MB

=======================================================

5)HELİKOPTERLE TRAFİK DENETİMİNDE ARAÇLARI ARIZALANAN AİLE İLE YANGIN TESPİT EDİLDİ

ÇORUM\'da, jandarma trafik ekipleri tarafından havadan helikopter destekli yol denetimi yapıldı, kurallara uymadığı belirlenen sürücülere cezai işlem uygulandı. Denetimler sırasında araçlarının arızalanmasıyla yolda kalan ailenin, el sallayarak helikopterden yardım istemesi de dikkat çekti. Helikopterden ekiplerin bölgeye sevk edilmesiyle, arızasası giderilen aracın, daha sonra yoluna devam ettiği belirtildi. Osmancık-Merzifon D100 karayolu Merzifon istikametindeki anız yangını da helikopterden fark edilerek, müdahale edildi.

Trafik Güvenliği Stratejisi Eylem Planı kapsamında, Çorum İl Jandarma Komutanlığı sorumluluk sahasında helikopter destekli trafik denetimi gerçekleştirildi. Ankara\'dan havalanan helikopter, Sungurlu-Çankırı yolu, Çankırı Devlet Karayolu, Çorum-Laçin-Osmancık karayollarında ve birçok güzergahta havadan denetimlerde bulundu. Gerçekleştirilen denetime, 4\'ü radarlı olmak üzere 13 jandarma trafik timi, 2\'si mobil Plaka Tanıma Sistemi (PTS)  olmak üzere 10 jandarma asayiş timi, 70 jandarma trafik ve asayiş personeli katıldı. Denetimlerde, 663 sürücü ve araç kontrol edilirken, trafik kurallarını ihlal ettiği saptanan 27 sürücüye 9 bin 907 TL idari para cezası kesildi, 11 araç ise trafikten men edildi.

EL SALLAYIP HELİKOPTERDEN YARDIM İSTEDİLER

Öte yandan denetimler sırasında, Çorum-Çankırı D180-02 karayolu Eskialibey köyü kavşağında içerisinde ailenin bulunduğu bir araç arızalanıp yolda kaldı. Arızalanan araçta bulunan aile fertleri, üzerlerinde havalanan helikoptere el sallayarak yardım istedi. Bunun üzerine, helikopterdeki ekipler telsiz muhaberesinden durumu jandarma trafik ekiplerine iletti. Telsizle iletilen bölgeye sevk edilen jandarma ekipleri, araçtaki akü arızası nedeniyle yolda kalan aileye yardım etti. Akü takviyesi yapılan aracın, daha sonra yoluna devam ettiği belirtildi. 

Bu arada helikopter destekli denetimler esnasında ekiplerce, Osmancık-Merzifon D100 karayolu Merzifon istikametinde anız yangını da fark edildi. Havadan fark edilen yangın büyümeden, bölgeye sevk edilen jandarma ekipleri ve vatandaşların müdahalesi sonucu kısa sürede söndürüldü.

Kent genelinde trafik kazalarını azaltmak ve sürücülerin trafik kurallarına uyması hususunda havadan helikopter destekli denetimlerin süreciği de bildirildi.

Görüntü Dökümü
-------------------
-Havadan çekiymiş yol ve denetim yapan  göreviler
-Karadan jandarmanın denetimleri
-Yolda kalan aile
-Detaylar

(SÜRE:  1.37 Dk ) (BOYUT: 100 MB)
Haber-Kamera:Yusuf ÇINAR/ÇORUM, (DHA

=======================================================

6)KIZ KARDEŞİNE TECAVÜZ İDDİASIYLA TUTUKLANDI, ÖLEN BEBEĞİN MEZARI KAYBOLDU
 
 KOCAELİ\'de 26 yıl önce rahatsızlandığı için götürüldüğü hastanede 6 aylık hamile olduğu ortaya çıkan ve o tarihte 17 yaşında olan N.A.\'nın, tecavüz suçundan 14 yıl 7 aydır cezaevinde yatan öz ağabeyi, yargılanmanın yenilenmesini istiyor.  2 ay sonra cezasını tamamlayarak tahliye olacak olan ağabey, kardeşine tecavüz edenin kendisi olmadığını savunarak, doğduktan 2 ay sonra ölen bebeğin mezarının bulunup DNA testi yapılması ve davanın yeniden görülmesi için savcılığa başvurdu. Ağabeyin avukatı, \"Bu bir onur mücadelesi, cezaevinden başı dik çıkmak istiyor\" dedi. 
Kocaeli\'nin Gölcük ilçesinde 1992 yılının Eylül ayında 17 yaşında olan zihinsel engelli N.A., evde hastalandı. Ailesi tarafından hastaneye götürülen N.A.\'nın 6 aylık hamile olduğu ortaya çıktı. Doktorlar durumu hemen jandarmaya bildirdi. Başlatılan soruşturmada N.A.\'nın hamile olduğunu öğrenen ailesine, amcasının oğulları olan Ş.A., S.A. ve N.A.\'nın adını verdiği, ailenin de kardeşlerden birine kızlarıyla evlenmesi için baskı kurduğu ortaya çıktı. Ancak soruşturma sürerken N.A. tek başına jandarma karakoluna giderek kendisine ağabeyinin tecavüz ettiğini öne sürdü

AĞABEY GÖZALTINA ALINDI

Ağabey D.A. jandarma tarafından gözaltına alındı. D.A. ifadesine suçlamayı kabul etmeyerek, \"Geceleri evde, gündüz işteyim. 7 ay öncesine kadar ineklerimiz vardı, bunları kardeşim N.A. otlatmaya götürürdü. Ablam gelin gidince, N.A.\'yı yemek yapması için evde tutmaya başladık. İnekleri de sattık. N.\'nin hamile olduğunu bir ay önce öğrendim. Kardeşim, hamile olduğunu öğrendiğimde, bunu kendisine yapanların amcamın çocukları olduğunu söyledi. Onlar ise kabul etmedi. Çocuğun babasını bulamayınca kendisine babam ve ağabeyim ile birlikte ilaç içirdik. Fakat çocuk düşmedi. Kendisi şu an 7 aylık hamile. Kız kardeşime nasıl tecavüz ederim?\" dedi.

\'İLK İFADEMİ BASKIYLA VERDİM, OLAYI YAPANLAR AMCAMIN ÇOCUKLARI\'

D.A. tutuklanırken olayla ilgili olarak 24 Eylül 1992 tarihinde Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi\'nde dava açıldı.  \'Reşit bulunmayan fiile mukavemet, akli dengesi bozuk mağdurun ırzına geçmek ve devamlı cinsel ilişkide bulunmak\' suçundan açılan davada amca çocukları N.A., Ş.A. ve S.A. da tutuksuz sanık olarak yer aldı. Davanın 26 Ekim 1992 günü görülen ilk duruşmasında N.A. jandarmadaki ifadelerini baskı altında verdiğini öne sürerek, kendisine tecavüz edenin ağabeyi olmadığını savundu. N.A. korkutulduğu için bu yönde ifade verdiğini belirterek, \"Bana Ş.A. tecavüz etti. S.A. ve N.A. da ayrı ayrı zamanlarda rızamla benimle birlikte oldu. Beni korkuttukları için \'ağabeyim yaptı\' dedim. Ağabeyimden şikayetçi değilim, üç sanıktan şikayetçiyim. Jandarmadaki ifademi amcalarım verdirtti\" dedi. Ağabey D.A. da \"Amcamın çocukları kardeşimi korkutmuş, bu nedenle bana iftira atmıştır. Suçsuzum\" diye konuştu.

DNA TESTİ İÇİN ÖRNEK ALINAMADI

Duruşma sonunda ağabey tahliye edilirken, 4 sanık ve doğacak bebekten DNA örneği alınmasına ve N.A.\'nın akli dengesinin yerinde olup olmadığının belirlenmesine karar verildi. Ancak tutuksuz sanıklar, DNA örneği alınması için Adli Tıp Kurumu\'na gitmedi. Dava dosyasına sanıklar ile ilgili olarak \'Maddi durumları olmadığından Adli Tıp Kurumu\'na gidemediği\', \'Adreslerinde bulunamadığı\' şeklinde tutanaklar girdi.
BEBEK 2 AYLIKKEN ÖLDÜ
Dava sürerken N.A. bir kız bebek dünyaya getirdi. Bebek 2 aylık iken 3 Ocak 1993 tarihinde zatürreden öldü.  Bebek, Gölcük Mezarlığı\'na defnedildi. Mahkeme bebeğin ölümünü şüpheli buldu. Bebeğin mezarının açılarak, otopsi yapılması istendi. Mezarı açılan bebeğe Adli Tıp Kurumu\'nda otopsi yapıldı. Ölümün zatürreye bağlı olduğu kesinlik kazandı.

10 YIL SONRA KARAR VERİLDİ

Yaklaşık 10 yıl devam eden davada 31 Mayıs 2002 yılında karar verildi. Mahkeme heyeti \"Mağdura  küçük yaştan beri ağabeyi D.A.\'nın cinsel istismarda bulunduğunu,  hamile bıraktığını,  babasının olayı gizlemeye çalıştığını, N.\'ye tehdit ile amca çocuklarının adını verdirdiğini\" belirterek, D.A.\'yı  14 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırdı.
AĞABEY TUTUKLANDI
Yargıtay cezayı onadı ve D.A. 2005 yılı Mayıs ayında tutuklanarak, yeniden cezaevine konuldu. 2009 yılında ise şartlı tahliye ile salıverildi.  Ağabey D.A. 2009 yılında \'Tarihi eserlerin korunması kanuna muhalefet\' suçundan ceza alınca bir kez daha tutuklandı. Şartlı tahliye hakkını da kaybederek, üçüncü kez cezaevine gönderildi. Cezasının bitmesine 2 ay kalan ağabey, D.A. kardeşine tecavüz ettiği suçlamasının iftira olduğunu savunmaya devam ediyor. Ağabey, kardeşinin bebeğininin mezarının bulunarak, DNA örneği alınması ve yargılamanın yeniden yapılması için kolları sıvadı.
AVUKAT TAN: BEBEĞİN CESEDİNE DNA YAPILSIN
D.A.\'nın avukatı Ozan Kutay Tan, davanın yeniden açılması ve bebekten DNA alınarak yeniden değerlendirilme yapılması için tüm yargı yollarını denediklerini belirterek, şunları söyledi:
\"Mağdur müvekkilimin öz kardeşi. Diğer sanıklar da mağdurun amcasının çocukları. O dönem
savcılık tarafından DNA testi yapılması talep edilmiş. Mahkeme de bu yönde ayrı ayrı kararlar alıyor. Ancak o dönemki jandarma tarafından, bölgenin de köy ortamı olmasından kaynaklı, hukukun kabul edemeyeceği durumlar gerekçe gösterilerek DNA testi gerçekleştirilmiyor. Bebek doğduktan 2 ay sonra ölüyor. Mezarından çıkarılıp otopsi yapıldıktan sonra tekrar gömülüyor. Problem de burada başlıyor. Nerede olduğu, nereye gömüldüğü bilinmiyor. Bununla alakalı resmi evrak da bulamadık. Tüm gayretimiz müvekkilimin haklarını kullanması için. Ceza yargılamasında şüphenin ortadan kalkması gerekiyor. Bu şüphenin ortadan kalkması için de DNA testinin yapılmış olması gerekiyor.  DNA testinin yapılmasının ardından gerçek sanıklar ortaya çıkar. Biz gerçek suçluların ortaya çıkmasını istiyoruz.\"
\'MÜVEKKİLİMİN TEK DERDİ KENDİNİ ARINDIRMAK\'
Öncelikle bebeğin mezarının bulunmasını istediklerini belirten avukat Tan,  \"Bu bebeğin bulunmasını ve müvekkilimizle birlikte diğer sanıklara da DNA testinin yapılmasını istiyoruz. Diğer sanıklar beraat etmiş durumda, müvekkilim ise bu suçtan halen cezaevinde. Müvekkilimin tek derdi alnı açık başı dik bir şekilde dışarıda yürüyebilmek, gezebilmek. Hayatını bu suçla devam ettirmek istemiyor. Zaten cezasını tamamlama noktasında. Bu bir onur mücadelesi\" dedi.
Selda Hatun TAN/İZMİT(Kocaeli), (DHA) 

===================================================

7)İTFAİYEYE TOMA DESTEĞİ

Muş\'un Varto ilçesinde meydan gelen yangına Toplumsal Müdahale Aracı olan TOMA ile müdahale edildi.
İlçenin Kültür Mahallesi Aşağı Çarşı Sofular Sokakta, İsa Öztürk\'ün işlettiği kahvehanede sabah saatlerinde aniden dumanlar yükselmeye başladı. Arka kısımda bulunan tandır evinin bacasından yükselen kıvılcımlardan çıktığı tahmin edilen yangına itfaiye ekipleri müdehale etti. Sokakların dar olması nedeniyle itafiye ekiplerinin giremedi binanın arka kısmına Varto İlçe Emniyet Müdürlüğü toplumsal müdahale aracı olan TOMA devreye girdi. İtfaiye ve TOMA\'nın karşılıklı su sıkması sonucu yangın kısa sürede kontrol altına alındı. Korkulu anların yaşandığı yangında emniyet yetkililerine teşekür eden esnaflardan Kemal Işıklaş, \"Saat 07.30\'da iş yerimi açtığım sırada bir anda dükkânıma bitişik olan kahvehanede dumanların yükseldiğini gördüm. İtfaiyeye haber verdik. Fakat sokaların dar olaması nedeniyle itfaiye aracı binanın arka tarafına giremedi. Bu kez emniyetten gelen TOMA yangına su sıktı ve yangın kısa sürede kontrol altına alındı\" diye konuştu. Varto Belediyesi İtfaiye Müdürü Kamer Bingöltekin ise, \"Yangın ihbarını alır almaz kısa sürede olay yerine geldik. Ancak sokakların dar oluşu nedeni ile itfaiye aracımız giremez oldu. Vatandaşların bazen tepkilerini alıyoruz. Ama sokaklar çalışmamıza engel oluyor. İlçe Emniyet Müdürlüğünde toplumsal müdahale aracı bize destek oldu. Kendilerine teşekkür ediyoruz\" dedi

Görüntü Dökümü
------------------------:
-Yanan kahvehane
-TOMA\'nın su sıkması
-Toplanan vatandaşlar
-Kemal Işıkbaş ve İtfaiye Müdürü Kamer Bingöltekin ile röp

Haber-Kamera: Fatih ÇELİK/VARTO (Muş)(DHA)


 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir