Gündem

DHA YURT BÜLTENİ-3

1)MARDİN'DE 3 TERÖRİST, 250 KİLO PATLAYICIYLA YAKALANDI   MARDİN'de, polisin düzenlediği operasyonda, bir araçta 32 ayrı eylemde kullanılmak üzere düzenekleri ile hazırlanan yaklaşık 250 kilo patlayıcı ele geçirildi

01 Kasım 2018 13:02

1)MARDİN\'DE 3 TERÖRİST, 250 KİLO PATLAYICIYLA YAKALANDI
 
MARDİN\'de, polisin düzenlediği operasyonda, bir araçta 32 ayrı eylemde kullanılmak üzere düzenekleri ile hazırlanan yaklaşık 250 kilo patlayıcı ele geçirildi. Olayla ilgili araçtaki PKK\'lı 3 terörist ile bu kişilerle işbirliği yaptığı belirtilen 2 kişi gözaltına alındı. Mardin Emniyet Müdürlüğü ekipleri, düzenledikleri operasyonla, bir araçla seyahat PKK\'lı 3 teröristi yakaladı. Araçta yapılan aramalarda 250 kilo patlayıcı ele geçirildi. Patlayıcıların 32 ayrı saldırıda kullanılmak üzere düzenekleriyle birlikte hazırlandığı belirlendi. Teröristlerin bombaları, olası saldırıların gerçekleştirileceği noktalara taşıdığı ifade edildi. Teröristlerle işbirliği içinde olduğu öne sürülen 2 kişi de yakalanarak gözaltına alındı. Mardin Valiliği\'nin konu ile ilgili detaylı açıklama yapacağı belirtildi.


DHA-Güvenlik - Türkiye-Mardin / Artuklu - Nezir GÜNEŞ

======================================================

2)HARRAN ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ İSTİFA ETTİ

HARRAN Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Taşaltın, görevinden istifa etti.
Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Taşaltın, pazar günü bir televizyon kanalında yayınlanan programda; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan\'a itaat etmenin farz olduğunu, karşı çıkmanın ise haram sayılacağını söyledi. Erdoğan\'ın FETÖ ile mücadelede yalnız kaldığını ve yeni sistemde daha yetkili olduğunu ifade eden Taşaltın, \"Elbette yalnız FETÖ ile mücadelede yalnızdı. Şu anda başkanlık sistemine gittiğimiz dönemde çok daha yetkili durumda Cumhurbaşkanımız. İslami olarak Cumhurbaşkanı\'na itaat etmek farz-ı ayn\'dır. Karşı gelmek de harpten kaçmak manasına gelir, haramdır. Biz itaat ediyoruz, Cumhurbaşkanımızdır\" dedi. Programın ardından birçok izleyici ve sosyal medya kullanıcısı Rektör Prof. Dr. Taşaltın’a tepki gösterdi. Ak Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı\'nın da tepki gösterdiği Taşaltın, görevinden istifa etti. Prof. Dr. Taşaltın, yaptığı yazılı açıklamada, 6 Nisan 2015 tarihinden bu yana görev yaptığı rektörlük makamında Şanlıurfa\'ya ve üniversiteye hizmet etmeye çalıştığını belirterek, \"Lakin gelinen noktada özel bir televizyon programında yaptığım şahsi konuşmalarım maalesef çarpıtılarak, kamuoyunda Sayın Cumhurbaşkanımızı yıpratmak üzere kullanılmaya kalkışılmıştır. Bu nedenle üniversitemi ve Cumhurbaşkanlığı makamını yıpratmamak için rektörlük görevimden ayrılıyorum. Detaylı açıklamayı daha sonra yapacağım\" dedi.

Görüntü Dökümü
-----------------------------------
- Harran Üniversitesi Rektörü Ramazan Taşaltın konuşma yapması        
- Konferanslara katılan Taşaltın      
- Öğrencilerle sohbet eden Taşaltın
- Genel ve detay görüntüler

 Haber:Ali LEYLAK-Kamera: ŞANLIURFA-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 242 MB

====================================================

3)EĞLENCE MEKANINDA ÇALIŞAN EŞİNİ ÖLDÜRDÜ

KONYA\'da Mesut Babayiğit (35), eğlence mekanında çalışan 1 yıllık eşi Hanife Babayiğit\'i (24) iş çıkışı araziye götürüp tüfekle vurduktan sonra ağır yaralı halde hastaneye bırakarak kaçtı. Son sözlerinde kendisini eşinin vurduğunu söyleyen Hanife Babayiğit yaşamını yitirirken, polis tarafıdan yakalanan Mesut Babayiğit tutuklandı. Babayiğit, ifadesinde, eşinin eğlence mekanında çalışmasının istemediğini belirterek, \"Konuşmak için buluştuk. Hanife beni tahrik etti\" dedi.?Olay, dün saat 08.00 sıralarında merkez Selçuklu ilçesi Beyhekim Mahallesi\'nde, dağlık arazide meydana geldi. Zaman zaman inşaat işleri yaptığı belirtilen Mesut Babayiğit, bir süre birlikte yaşadığı Hanife Babayiğit ile bir yıl önce evlendi. 1 yaşındaki bir kız çocuğu sahibi olan çift arasında ekonomik nedenlerle şiddetli geçimsizlik başladı. Geçen yıl Eylül ayında bir eğlence mekanında işe başlayan Hanife Babayiğit, burada çalışmasını istemeyen eşi tarafından darp edildi.
İKİ KEZ EVDEN UZAKLAŞTIRILDI
Hanife Babayiğit\'in şikayeti üzerine Mesut Babayiğit\'e evden uzaklaştırma kararı verildi. Uzaklaştırma süresinin dolmasının ardından çift, yeniden bir araya geldi. Bir ay önce yine eşine şiddet uygulayan Mesut Babayiğit hakkında yeniden uzaklaştırma kararı verildi. Bu kararın ardından çiftin polis merkezine giderek barıştıklarına dair tutanak tutturduğu ve bir araya geldiği öğrenildi.
İŞ ÇIKIŞI ALIP, ARAZİYE GÖTÜRDÜ
Daha önceki evliliğinden üç çocuğu bulunan Mesut Babayiğit, dün saat 05.00 sıralarında eşiyle, çalıştığı eğlence mekanının çıkışında buluştu. Eşini alıp araziye götüren Babayiğit, burada aracın içinde konuşmaya başladı. Eğlence mekanında çalışmak istemediğini belirten Mesutd Babayiğit ile eşi Hanife arasında tartışma çıktı. Tartışma büyüyünce bagajdaki tüfeği alan Mesut Babayiğit, eşi Hanife\'yi karın bölgesinden vurdu.
SON SÖZLERİNDE KENDİSİNİ EŞİNİN VURDUĞUNU SÖYLEDİ
Mesut Babayiğit, yaralı eşini yakınlardaki Beyhekim Devlet Hastanesi\'ne bırakıp, kaçtı. Burada ilk müdahalesi yapılan Hanife Babayiğit, ambulansla Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi. Son sözlerinde kendisini eşinin vurduğunu söyleyen Babayiğit, yapılan tüm müdahalelere karşın kurtarılamadı.
Olayla ilgili çalışma başlatan Asayiş Şubesi Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Mesut Babayiğit\'i kısa sürede yakaladı. Gözaltına alınan Babayiğit\'in suç aleti tüfeği ise merkez Meram ilçesinde bulunan ailesinin evinin bahçesine sakladığı tespit edildi. 
KISKANDIĞI İÇİN VURMUŞ
Mesut Babayiğit polisteki ifadesinde, eşinin kendisini tahrik ettiğini ileri sürerek şunları söyledi: 
\"Eşimin eğlence merkezinde çalışmasını istemiyordum. Etrafında erkekler olması nedeniyle onu kıskanıyordum. Hanife, beni kıskandıracak hareketler de yapıyordu. Bu konuyu konuşmak için sabah 05.00\'te Hanife\'yi çalıştığı eğlence mekanından aldım. Arabayla araziye gittik. Konuşma sırasında Hanife beni hep tahrik edip, üzerime geldi. Gururumu kıracak sözler söyledi. Ben de araçtaki tüfekle onu vurdum\" dedi.
Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Mesut Babayiğit, \'kasten adam öldürme\' suçundan çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Görüntü Dökümü:
------------------------------
- Şüphelinin adliyeye sevk edilmesi
- Olayın meydana geldiği araçta polisin inceleme yapması
- Hastaneden detaylar

(Haber-Kamera: Tolga YANIK KONYA DHA)
===========================================================

4)KADIN TORUNLARIN TÖREYE KARŞI BAŞLATIKLARI 66 YILLIK MİRAS MÜCADALESİ

OSMANLI Padişahı Sultan 2\'nci Abdulhamid\'in tahtta olduğu 1880 yılında Diyarbakır\'ın Silvan ilçesinde yaşayan Şemdin Bin Mamo, oğulları Ömer ve Abdurrahman\'a binlerce dönümlük toprağı miras olarak bırakıp, kızı Hanı\'yı ise mirastan mahrum bıraktı. Hanı\'nın torunu Fadile Yazar\'ın, mirasta hak sahibi olma ve varisi olduğunu ıspatlamak için 1952 yılında başlattığı miras mücadelesini bugün torunu Deniz Açıkgöz sürdürüyor. 48 yaşındaki Açıkgöz, \"Bu dava ben doğmadan önce başlamıştı. Büyükannem Fadile Yazar\'ın mahkemeye gittiği günleri hatırlıyorum. Çok büyük mücadele verdi. Onun mücadelesini bugün biz sürdürüyoruz\" dedi. Davanın avukatı Abdulbaki İzci ise \"Fadile Yazar\'ın bu mücadelesi 70 yıla aşkındır sürüyor. Bu dava olumlu sonuçlarınsa kadınların miras hakkı yönünde örnek olacak bir davadır. En az 20 hakim tarafından görülen bu davanın önünümüzdeki günlerde köyde yapılacak keşfin ardından sonuçlanmasını bekliyoruz\" diye konuştu.Diyarbakır\'ın Silvan ilçesinde 3 köyde arazisi bulunan Şemdin Bin Mamo,1880 yılında vefat etmeden önce mirasını Ömer ve Abdurrahman adlı 2 oğluna bıraktı. Fakat kızı Hanı\'yı mirastan mahrum bıraktı. Aradan geçen uzun yıllardan sonra Hanı\'ın kızı Asiye, kızı Fadile Yazar\'a büyükannesinin mirastan mahrum bıkarıldığı anlatınca torun Yazar, hukuk yollarına başvurdu. 
DAVALI VE DAVACI SAYISI 500\'ÜN ÜZERİNE ÇIKIYOR
1952 yılında mirastan mahrum bırakılan büyükannesi Hanı\'nın varisi olarak, Hanı\'nın kardeşleri Ömer ve Abdurrahman\'ın torunları aleyhine miras mücadelesi başlattı. Varislik davasını kazanan Yazar, bu kez 1968 yılında  mirasta hak sahibi olma davası açmasıyla dava süreci Silvan Kadastro Mahkemesi\'nde başladı. Davanın bilinen en eski kayıtları 1974 yılına ait olurken, Fadile Yazar\'ın başlattığı miras davasında, Hanı\'nın kızı Asiye\'den olma Yazar ailesi, Emine\'den olma Akar ailesi ve Fatma\'dan olma Özer ve Şimşek ailesi de davaya müdahil oldu. Böylece Hanı\'nın mevcut mirasçılarının sayısı 121 kişiye yükseldi. Mirasçı davasının Hanı\'nın erkek kardeşleri Ömer ve Abdurrahman dava edilen yüzlerce torunu birlikte davada, davalı ve davacı sayısı 500\'ün üzerine çıktı.

\'KADINLARA MİRAS BIRAKILMAMASI İÇİN ÇOĞU ZAMAN NÜFUSTA KAYITLARI YAPILMIYOR\'
Davanın avukatı Abdulbaki İzci, kadınların mirastan faydalanmaması için nüfusta kayıtlarının yapılmadığını ifade ederek, Hanı, kız çocuğu olması nedeniyle babasından kalan mirastan faydalanamadığı söyledi.  İzci, \"Kadastro çalışmaları esnasında Şemdin Bin Mamo\'nun toprakları, oğulları Ömer ve Abdurraman\'a kaldığı ortaya çıktı, Hanı ise mahrum bırakılmış. Hanı öldükten sonra, kızı Asiye\'nin kızı yani torunu Fadile Yazar, büyükannesini mirasçı kılmak adına dava açtı. Açtığı veraset davasını kazandı. Davaya kazandığında müşterekler ise kararın iptali için dava açıyor. Karşı tarafın açtığı iptal davası ise Yargıtay tarafından bozularak, Yazar varisliği hak kazandı. Fadile Yazar\'ın bunu kazandıktan sonra, Şemdin Bin Mamo\'nun Silvan ilçesindeki Gülizera, Kejikan ve Mergevehş köylerindeki tapularla ilgili devam eden kadastro davalarına katılıyor. Hak talebiyle davayı takip ediyor. Yıllarca davayı takip ettikten sonra o da vefat ediyor. Şu an dava Silvan Kadastro Mahkemesi\'nde devam ediyor. Fadile Yazar\'ın bu mücadelesi neticesinde gerek kendisinin mirasçıları davaya müdahil olmuşlar. Bu dava yaklaşık 70 yıldır sürüyor. Bu dava olumlu sonuçlarınırsa kadına miras verilmesi, kadın mücadelesi açısından örnek olabilecek bir dava haline gelecektir. Önümüzdeki günlerde davanın keşfinin yapılmasının ardından karar çıkacağını bekliyoruz. Kadınlara miras bırakılmaması Türkiye\'de önemli bir sorun. Kadınların mirastan mahrum bırakılmasını Güneydoğu bölgesinde daha çok fazla olduğunu görüyoruz.  Kadınlara miras bırakılmaması için çoğu zaman nüfusta kayıtları yapılmıyor, yıllarca kimlik çıkarılmıyor. Kadastro çalışmaları uzun sürmesinden dolayı dava süreci de uzuyor. Bizim davamızda en az 20 hakim görev yapmıştır\" diye konuştu.

\'BÜYÜKANNEMİN DAVASINI BİZ SÜRDÜRÜYORUZ\'
Bugün davayı sürdüren Fadile Yazar\'ın torunu 40 yaşındaki Deniz Açıkgöz ise, dünyaya gelmeden önce bu davanın başladığını dile getirerek, küçük yaşlarda büyükannesinin duruşmalara katıldığı hatırladığını söyledi. Açıkgöz, \"Zamanında dedem ile büyükannem bu dava için çok uğraştılar. Dedemin vefatının ardından  büyükannem tek başına mücadele verdi. Kar kış demeden duruşma günü geldiğinde büyükannem ile babam Silvan\'a mahkemeye giderdi. Büyükannem Çok büyük mücadele verdi. 18 yıl önce onu kaybettik. Büyükannem 70 yıl önce bir kadın olarak başlattğı bu mücadeleyi biz sürdürüyoruz\" dedi.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Avukat İzci\'nin açıklamaları
-Açıkgöz\'ün açıklamaları
-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Ahmet ÜN/DİYARBAKIR, (DHA)

======================================================

5)80 YAŞINDAKİ REHBERDEN ÖĞRENDİĞİ \'KAVUT\'U TÜRKİYE\'YE TANITIYOR

MERSİN\'de emekli öğretmen Begüm Balcı, tesadüfen keşfettiği bir çeşit helva olan kavutu, sağlıklı bir tat olduğu düşüncesiyle fuarlarla Türkiye\'ye tanıtıyor. Antalya Yöresel Ürünler Fuarı\'na katılan Balcı, içinde un, şeker, gluten bulunmayan kavutu, özellikle çölyak hastalarının tercih ettiğini söyledi.Mersin\'de tarih öğretmeniyken TÜBİTAK destekli \'Göçebe yaşam ile yerleşik yaşam arasında değişen değerler\'i araştırma projesinde yer alan Begüm Balcı, Yörük kültürünü tanımak için öğrencileriyle dağlara çıktı. Araştırma yapan ekibe yol gösteren 80 yaşındaki rehber, ilerleyen yaşına rağmen herkesin önünde dağları tırmandı. Balcı ve öğrencileri, ilerlemiş yaşına rağmen çevikliğiyle dikkat çeken rehberin \'kavut\' denilen bir çeşit helvayla beslendiğini öğrendi.
KEÇİBOYNUZU, FISTIK, SUSAM, AKDARIDAN OLUŞUYOR
Begüm Balcı, emekli olduktan sonra arkadaşlarıyla Dokuma ve Kültür Ürünleri Geliştirme Derneği\'ni kurdu. Yerel ürünlerin ekonomiye kazandırılmasını savunan dernek, \'Hobiden kobiye\' sloganını benimsedi. Parası olmayan ama fikirleri olan kişilerin kobiye dönüşmesi için çabalayan dernek, birçok kişiye yol gösterdi. Dernek başkanı Begüm Balcı, yıllar önce dağda adını ilk kez duyduğu kavutu yaşatma gereği hissetti. Balcı, kavutun Bozyazı ilçesi ve çevresinde Yörükler ile çobanların uzun yürüyüşlerde ve dağda hayvanlarını otlatırken günlük enerji ihtiyacını karşılamak için tercih ettiği çok değerli bir besin olduğunu söyledi. Yörede yetişen organik keçiboynuzu, fıstık, susam ve akdarının helva kıvamına gelinceye kadar dibekte dövülerek kavutun elde edildiğini belirten Balcı, “Uzun süre bozulmadan saklanabilen kavutun 50 gramı günlük besin ihtiyacını karşılayacak nitelikte\" dedi.
ÇÖLYAK HASTALARI RAHATLIKLA TÜKETEBİLİR
Bozyazı kavutunu önce kendisinin ürettiğini dile getiren Balcı, “Kavutu önce pazarlarda sattım. KOSGEB kursuna gittim, girişimcilik belgesini aldım. KOSGEB\'in kredisinden yararlanarak firma kurdum. İnternet sitesinden ürünlerimizi satıyoruz. Fuarlara katılıyoruz. Antalya\'da düzenlenen Yöresel Ürünler Fuarı\'nda (YÖREX) büyük firmalarla ikili görüşmeler yapmaya başladık. Büyük firmalarla temas kurduk. Ürünümüz tamamen doğal ve hiçbir kimyasal içermiyor. Kavutun içinde un, şeker, gluten bulunmuyor. Kurumuş meyvelerin dibekte sorgucu ile dövülerek helva kıvamına getirilmesiyle meydana geliyor. Çölyak ve diyabetlilerin rahatlıkta tüketebileceği bir helva. Çölyak hastası müşterilerimiz epeyce fazla. Bunu yedikten sonra kendilerini çok iyi hissettiklerini söylüyorlar\" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
-------------------
- Simit yapanlar
- Bürak yapanlar
- Tatlı için yapılan hazırlık
- Röp: Begüm Balcı
- Kavut\'tan görüntü
- Detay

Haber: Hasan DEMİRBAŞ-Kamera: Alparslan ÇINAR/ANTALYA-DHA)

========================================================
6)KAMPÜSTEKİ KEDİLER İÇİN EV YAPTILAR

ERZURUM Atatürk Üniversitesi Hayvanseverler Kulübü tarafından sahipsiz ve sokakta yaşayan kediler için apart şeklinde kedi evi oluşturuldu. Ahşaptan yapılan kedi evinin çevresi ise demir kafesle koruma altına alındı. Kedilerin rahatlıkla girebildiği evin içerisine yatabilecekleri bölümler yapıldı. Kulüp üyeleri, yardımsever veya harçlıklarından aldıkları yiyecekleri her gün getirdikleri apart şeklindeki kedi evine bırakıyor. Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi (KKEF) İngilizce Öğretmenliği 3\'üncü sınıf öğrencisi olan Kulüp Başkanı Tuğçe Güner, \"Bu kedi evi projemiz. Atatürk Üniversitesi kampüsü içerisinde kediler için bir barınma evi yapmak istedik. Bunu rektörlüğe proje olarak sunduk ve onaylandı. Sonucunda da bu kedi evini yaptırdık. Sadece bununla kalmayıp devamıda getiriyoruz. Küçük kedi evleri yapacağız. Bu kedi evimizin haricinde tek kapasiteli kedi evleride yaptırmak istiyoruz. Okulumuzun atölyesinde bunuda proje olarak sunduk ve onaylandı. Projeden köpeklerde faydalanabilecek. Evleri Fakültelerin önüne bırakacağız. Projenin tutulup tutulmadığını 3-4 kedi evi ile deneyeceğiz. Eğer kediler bu evlerden faydalanabiliyorsa devamını getireceğiz. Tamam Erzurum kış şartlarına uyarlanmış bir şekilde yapıldı. Grafik ve tasarımı arkadaşlarımız tarafından hazırladı. Hayvanseverlerin yardıkmlarını bekliyoruz\" diye konuştu.
    Soğuk ve çok kar alan Erzurum\'a sokakta yaşayan hayvanların başını sokabileceği sıcak bir yuva oluşturmak istediklerini ifade eden Atatürk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi öğrencisi Hüseyin Altın ise şunları söyledi:
    \"Kedi evi projesi benim sorumluluğum altında. Haftanın yedi gününü arkadaşlarla bölüştük. Her gün başka arkadaşlarımız kedi evine gelip, buranın temizliğini yapıyor. Burada kediler için düzenli besleme yapıyoruz. Sadece kedi evini değil, çevre temizliğnii de yapıyoruz. Kampuste bulhduğumuz sahipsiz kedileri getirip burada besliyoruz. Onlar da hayatlarından çok memnunlar. Yemleri bağışlarla ya da ailelerimizin bizlere gönderdiği harçlıklarıyla karşılamaya çalışıyoruz.\"

Görüntü Dökümü
---------------------
-Kedi evinden detay 
-Öğrencilerin kedileri beslemesi
-Kedi evinin etrafında toplanan kediler
-Kedilerin birbirleriyle oynaması
-Kedilerin beslenmesinden detay 
-Tuğçe Güner ile röp
-Hüseyin Altın ile röp

Haber: Turgay İPEK - Kamera: Zafer KUMRU / ERZURUM,(DHA)
SÜRE: 04.47 BOYUT: 536 MB
 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir