Gündem

Demokratikleşme paketi Meclis’te

Temel Hak ve Hürriyetlerin Geliştirilmesi Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısına göre, parti propagandaları farklı dil ve lehçelerle de yapılabilecek

05 Aralık 2013 16:04

Hükümetin “çözüm süreci” kapsamında bir süredir hazırlıklarını sürdürdüğü demokratikleşme paketi TBMM’ye sunuldu. Kanun Tasarısı ile, siyasi partilerin farklı dil ve lehçelerde propaganda yapabilmesi, yüzde 3’ün altında oy alan partilere de Hazine yardımı yapılması, siyasi partilerin eş genel başkanlık sistemi uygulayabilmesi, farklı dil ve lehçelerde özel okul açılabilmesine olanak sağlanırken, inanç, düşünce ve kanaatlerden kaynaklanan yaşam tarzına müdahale ile  ayrımcılık ve nefret suçlarına verilecek cezalar artırılıyor.

Temel Hak ve Hürriyetlerin Geliştirilmesi Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısına göre, siyasi partiler ve adaylar tarafından yapılacak her türlü propaganda, Türkçe’nin yanında farklı dil ve lehçelerle de yapılabilecek. Yanısıra, adaylar önseçim propagandasında Türkçe’den başka dil ve yazıyla da kendilerini ifade edebilecekler.

Tasarıyla, halen BDP’nin uyguladığı “eş başkanlık” sistemi de genelleştiriliyor. Buna göre, siyasi partiler, tüzüklerinde yer almak ve iki kişiden fazla olmamak üzere eş genel başkanlık sistemini uygulayabilecekler. Tasarıyla ayrıca, siyasi partilerin beldelerde teşkilat kurma zorunluluğu kaldırılıyor.

 

Partilere Hazine yardımı

 

Düzenlemeyle siyasi partilere yapılan Hazine yardımının kapsamı genişletiliyor. Tasarıya göre, milletvekili genel seçimlerinde toplam geçerli oyların yüzde 3’ünden fazlasını alan siyasi partilere de devlet yardımı yapılacak. Söz konusu yardım, en az devlet yardımı alan siyasi partinin daha önce aldığı yardım ile genel seçimlerde aldığı toplam geçerli oy esas alınarak kazandıkları oyla orantılı olarak kullandırılacak. Devlet yardımı her koşulda 1 milyon liranın altında olamayacak.

 

Toplantı ve yürüyüş komitesi

 

Tasarıyla, toplantı ve gösteri yürüyüşleri ve bu etkinliğe karar veren komiteyle ilgili esaslarda yeniden belirleniyor. Buna göre, toplantı ve gösteri yürüyüşleri, tüm il ve ilçe sınırları içinde her yerde yapılabilecek. Ancak, il ve ilçelerde toplantı ve gösteri yürüyüşü yer ve güzergahı, kamu düzenini ve genel asayişi bozmayacak ve vatandaşların günlük yaşamını zorlaştırmayacak şekilde TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerin il ve ilçe temsilcileri ile en çok üyeye sahip üç sendikanın ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının il ve ilçe temsilcilerinin görüşleri alınarak illerde vali, ilçelerde ise kaymakamlar tarafından belirlenecek. Tasarıya göre, toplantı ve gösteri yürüyüşüyle ilgili güzergahın yerel gazeteler ile valilik ve kaymakamlık internet sitelerinden ilan edilmesi zorunlu olacak. Tasarıyla ayrıca, kapalı yerlerdeki toplantıların saat 24.00’e kadar yapılmasına da olanak sağlanıyor. Bununla birlikte, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde katılımcı ve konuşmacıların sesz ve görüntülerinin kolluk (emniyet-jandarma) tarafından kaydedilmesi mevzuata da giriyor. Polis ve jandarmanın elde ettiği kayıtların, şüpheliler ile suç delillerinin tespiti dışında başka bir amaçla kullanılamayacağı esası getiriliyor.

 

Farklı dillerde özel okul açılabilecek

 

Tasarıya göre, Özel Öğretim Kurumları Kanununa tabi olmak şartıyla, Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerle eğitim ve öğretim yapmak amacıyla özel öğretim kurumları açılabilecek. Bu kurumlarda eğitim ve öğretimi yapılacak dil ve lehçeleri Bakanlar Kurulu belirleyecek. Tasarıyla ayrıca, Türkçe’de kullanılması yasak olan X, Q, W gibi harflere de izin veriliyor.

 

Kişilerin temel hak ve özgürlüklerine müdahaleye ceza geliyor

 

Tasarıya göre, cebir ve tehdit kullanılarak eğitim ve öğretim faaliyetinin engellenmesi, kişinin eğitim ve öğrenim hakkına müdahale, öğrencilerin toplu olarak oturdukları binalara veya bunların eklentilerine girilmesine engel olunması halinde fail veya failler hakkında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek. Söz konusu ceza, kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi ile dinin inancın yerine getirilmesi veya dini ibadet ya da ayinlerin bireysel veya toplu olarak yapılmasının cebir ve tehdit kullanılarak engellenmesi halinde de uygulanacak.

 

Nefret ve ayrımcılığa da ceza

 

Düzenlemeye göre, dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle, bir kişinin kamuya arz edilmiş olan bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya kiraya verilmesini, bir kişinin kahu hizmetinden yararlanmasını, kişinin işe alınmasını, kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını engelleyen kimseye 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek.

 

Köylerin eski isimleri geri verilecek

 

Tasarıya göre, Türkçe olmadığı gerekçesiyle değiştirilen köylerin eski adları geri verilecek. Tasarıyla ayrıca, suç işlemiş kişilerin siyasi partilere üye olamayacağına ilişkin halen yürürlükte bulunan kanun hükmü de kaldırılıyor. Böylece, bir kişi, suç işlemiş dahi olsa istediği bir siyasi partiye üye olabilecek.