Eğitim

Danıştay'dan "şeffaflık" kararı; Millî Eğitim Bakanlığı'nın müfredat hazırlık sürecinin kamuoyuyla paylaşılması istendi

20 Aralık 2024 08:17

Güncelleme: 20 Aralık 2024 08:23

Danıştay, Milli Eğitim Bakanlığı'nın gizlilik içinde hazırladığı yeni eğitim müfredatının kamuoyu ile paylaşılmasını istedi. Muhalefetin, "çağdışı" olarak tanımladığı ve "dindar ve kindar nesiller yetiştirme" amacı güttüğünü öne sürdüğü "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" ile ilgili sürecin açık ve şeffaf olması gerektiği vurgulandı.

Türkiye'nin eğitim politikalarında tartışma yaratan yeni "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" öğretim programının hazırlık süreçleri, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından gizlilik içinde yürütüldü. Bu durum, muhalefetin "çağdışı eğitim manifestosu" eleştirilerine neden oldu. Ancak Danıştay, Laiklik Meclisi'nin (LM) açtığı davada önemli bir karara imza attı. Cumhuriyet'in haberine göre, MEB'den, müfredatın hazırlanış sürecine dair bilimsel değerlendirme raporları, uzman görüşleri ve çalıştay raporları gibi belgeleri talep ederek, sürecin şeffaflaştırılmasını istedi.

MEB'in, "Maarif Kongreleri" adı altında düzenlediği toplantıların içeriği ve kararları kamuoyundan saklanırken, bu kongrelerde alınan kararlar hakkında hiçbir bilgi paylaşılmamıştı. Son kongre geçtiğimiz hafta gerçekleşmiş, fakat içerikleri hala gizli tutulmuştu.

Yeni öğretim müfredatıyla ilgili ilk metinler 27 Mayıs'ta yayımlanmış, 17 Ağustos'ta her eğitim kademesinin ilk sınıflarında uygulanmaya başlanmıştı. Bu gelişmelerin ardından, Danıştay'da müfredatın iptali için dava süreçleri başlatıldı. LM tarafından 26 Haziran'da açılan davada, Danıştay 8. Dairesi, idari yargılama usulleri çerçevesinde ret kararı vermiş ve LM'den laiklik ihlallerini belirtmesini istemişti. 26 Kasım'da yapılan değerlendirmede, LM'nin başvurusu kabul edildi ve dava, esasının görüşülmesine geçti.

Danıştay'ın ara kararında, MEB'den öğretim programlarının hazırlık aşamasında oluşturulan çalışma grupları veya bilim komisyonlarının varlığına dair bilgiler ile ilgili belgelerin sunulması istendi. Bu karar, LM'nin iptal istemiyle ilgili gerekçelerini güçlendiren önemli bir adım olarak değerlendirildi.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir