Politika

Cumhurbaşkanı Erdoğan; Teröristleri Cudi, Tendürek ve Kandil'e gömdük (2)

"SANAL MAHKEMELER BENİM ÜLKEMİ MAHKUM EDEMEZ" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kongrenin yapıldığı spor salonunda halka yaptığı konuşmasına ABD'de devam eden Rıza Zarrap davasını anlatarak başladı

02 Aralık 2017 19:20

\"SANAL MAHKEMELER BENİM ÜLKEMİ MAHKUM EDEMEZ\"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kongrenin yapıldığı spor salonunda halka yaptığı konuşmasına ABD\'de devam eden Rıza Zarrap davasını anlatarak başladı. Salonu dolduran gençlerden dik durmalarını isteyen Erdoğan, \"Gençler ben inanıyorum ki hiç bir zaman ne makamların ne paranın, ne pulun, ne beşeri bir gücün karşısında eğilmeyeceksiniz. Eğilirseniz hakkımız size helal olmaz. Eğer böyle olursak işte 15 Temmuz\'da bize saldıranlar geldikleri gibi giderler. 250 şehidimiz olur, 2 bin 193 gazimiz olur, ama birileri Amerika\'ya gider, birileri batının değişik ülkelerine gider, bu ülkenin asıl sahipleri yine burada kalır. Bak biz buradayız, onlar nerede? Kimisi Hans\'ın kulu kölesi oluyor, kimisi Corc\'un kulu kölesi, kimisi sahte kurulan mahkemelerde yargılanmak suretiyle güya benim ülkemi yargılamaya kalkıyor. Boşuna uğraşmayın. Bizim abdestimizden şüphemiz yok ki  namazımızdan şüphemiz olsun. Sanal oluşturulan mahkemelerle o FETÖ denilen alçağın uydurma temsilcileriyle kurulan mahkemeler asla benim ülkemi mahkum edemez\" dedi. 
HAYVANCILIKTA SAĞLANACAK TEŞVİKLERİ ANLATTI
Türkiye\'de uzun süreden bu yana et fiyatlarının yüksekliğini, hayvancılığın yetersizliği sebebiyle ithalata yönelmeyi tartışıldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle konuştu:
\"Kars; hayvancılık bakımından Allah vergisi tabiat imkanları sayesinde önemli imkanlara sahip bir şehrimiz. Eğer hayvancılık sorununu Kars\'ta çözemiyorsanız burada gerçekten sıkıntı var demektir. Gıda Tarım ve Hayvarcılık bakanım burada. Şimdi 50 baş hayvan bakıyorsa bunların kesime gidişinde her biri için 250 lira teşvik vereceğiz. Küçük başta da 25 lira. 1 Ocak\'tan itibaren başlıyor. O zaman 50 baş bunu hedefleyeceğiz. Aynı şekilde ihracat pazarlarına yakın olduğu halde fabrikalar atölyeler yoksa Kars\'ta ters giden bir şey var demektir. Biz Kars\'ı 300 binin altına düşen nüfusuyla değil, yılda 3 milyon turisti ağırlayan yüzüyle görmek istiyoruz. Kars\'ın sorunları çözülmeden, Doğu\'nun sorunları çözülmez, Doğu\'nun sorunları çözülmeden de Türkiye\'nin sorunları çözülmez. İnşallah önümüzdeki dönemde el birliğiyle Kars\'ı hayvancılıktan turizme kadar ayağa kaldıracak adımları atacağız.\"
\"CHP, KEMAL\'İ KURBAN EDECEK\"
Konuşmasında CHP Genel Başkanı  Kemal Kılıçdaroğlu\'nun iddialarını cevaplayarak sürdüren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ana muhalefet partisini \'Ana Hıyanet\' olarak değerlendirdi. Kılıçdaroğlu ile yaşanan bu tartışmaalara cevap verdiği için halktan özür dilediğini dile getiren Erdoğan, şöyle dedi:
\"Aslında bugün sizlerle konuşacak çok konumuz, çok meselemiz var. Ama yaklaşık iki haftadır süren tatsız bir tartışma var ki,  cevap versek yakışmıyor, cevap vermezsek acaba deniliyor. Vaktinizi böyle çirkin iftiralara cevaplayarak israf etmekten dolayı sizlerden, milletimizden özür dileyerek açıklık getirmek istiyorum. Ana muhalefetin başındaki zat bir iddia ortaya attı. Lafta çok büyük özüne baktığınızda ortada tam bir komedi var. İşin komikliği ilk adımda başlıyor. Bu şahıs geçen haftaki grup konuşmasında bir takım iddialara atıfta bulundu. Çorum\'da 17 Kasım\'da bir konuşma yaptım diye söz başladı. Arkadaşlarım aradılar, taradılar böyle bir konuşma bulamadılar. Çünkü beyefendi 17 Kasım\'da Çorum\'a gitmemiş Tekirdağ\'daymış. Tekirdağ Belediyesi\'nin ve Çorlu Belediyesi\'nin programına katılmış. Demek ki Çorlu ile Çorum\'u karıştırmış. Tekirdağ nere Çorum nire? Çorlu nire, Çorum nire. Kendince güya siyasi hayatının en önemli açıklamasını yapıyor. Ama Çorum\'la Çorlu\'yu ayır edecek durumda değil. Artık kendisinin bu tür zırvalarına alıştığımız için bunun üzerinde çok durmanın anlamı yok. Aynen şu ifadelerle şahsımı itham ediyor; \'Senin çocukların, yakınların vergi cennetlerine para gönder di mi göndrermedi mi?\' güya hesap uzmanı oturup hesaplaşalım diyor, sorduğu soru bu. Tabi bu zatı dinleyerek heba edecek vaktim olmadığı için söyledikleri kulağımı biraz geç ulaştı. Gayet açık bir cevap verdim. Benim çocuklarım hiç bir yere para göndermediler. Yurt dışı bankalarına da eniştemin de dünürlerimin de böyle bir parası yok. Kendisine dedim ki öne sürdüğün iddiaların belgesi var mı açıkla. Ardından belge varsa çıkar milletin önünü gereğini yayarım. Yoksa milletin önene çık iftira attığını söyle diye meydan okudum. Azıcık onuru haysiyeti, şerefi olan, yüreğinde utanma duygusu, yüzünde kızarma hissi olan birisinin iki yoldan birini seçmesi gerekirdi. Sonra bu zat kürsüye çıktı, elinde bir takım kağıtlar sallayarak, ne adasındaki bir hesaba şu kişi şu kadark bu kişi bu kadar milyon dolar yatırdı diye iddialarını belgelendirdi. Belge dediği bu kağıtları düne kadar da kimseye vermedi.  Bir açılış töreninde önce kendisinin geçmişte var yok diye çıkan bir çok yaylanını ifade ettim. Ardından sorduğu soruya cevabımı bir kez daha tekrarlayarak benim ya da yakınlarımdan birinin yurttışında hesaba giden tek kuruş parası olmadığını söyledim. Zaten söylediği bu 5 arkadaştan bir tanesi güya benim özel kalem müdürümmüş. Benim öyle bir özel kalem müdürüm olmadı, o isim bir iş adamı. Zerre kadar senin aklın olsa gerçekten bu kişinin özel kalem müdürü mü diye sorardın. Kılavuzu karga olanın....Bunlar işte maalesef böyle bir yanlışın peşinde gidiyorlar. Dün belge dedikleri kağıtları gördükten sonra birileri bunu fena halde tongaya düşürmüş. CHP\'nin hiç bir zaman bitmeyen adam harcama, adam ayağını kaydırma oyununa bu defa Kemal\'in kendisini kurban edecekler, yazık. Artık orası bizi çok da ilgilendirmiyor. Varsın kendi derdine kendisi yansın. Bu zatın belge diye salladığı kağıtlar bir şirketin alışverişi içini yapılan ödemelerin dekontları. Cumhurbaşkanının yakınlarının değil, yani ortada gönderilen bir para filan yok.\"
\"BEN BUNA ANA HIYANET DİYORUM\"
CHP lideri Kılıçdaroğlu\'na eleştirilerini sertleştirerek sürdüren Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi:
 \"Gelelim zurnanın \'zırt\' dediği yere. Hani Cumhurbaşkanın yakınları vergi cennetlerine para gönderiyordu? Hani nerede bunların belgeleri? Kimsenin ağzı torba değil ki büzesin, herkes olur olmaz konuşuyor. Siyasetçiysen hele bir de buna ana muhalefetin başındaysan ben buna ana hıyanet diyeceğim bunun başındaysan ağzından çıkana dikkat edeceksin iddianı ya ispatlayacaksın ya da bedelini ödeyeceksin. Bu kadar açık net iddia karşısında azıcık onuru haysiyeti şerefi olan birisi ne yapar elinde belge varsa milletin önüne koy, ben gereğini yaparım, Cumhurbaşkanlığını bırakırım, siyasetten çekilirim. Yoksa sen siyasetten çekil CHP\'nin başından çekil de karşımızda doğru dürüst muhalefet olsun. Belge diye gösterdiği kağıtlar yurtdışına tek kuruş para gönderdiğimizi ispatlayamıyor. Bu şahıs iftira olduğunu söyledi mi? Bir zamanlar meşhur bir şarkı vardı; \'Allah\'ım neydi günahım\' Bu zatla muhatap olmakta bize aynısını hatırlatıyor. Siyasi hayatımın en seviyesiz, saldırılarına bu dönemde maruz kaldım. Şeytan taşlamaktan tavafa fırsat kalmadı. Ben bu zata haddini bildiririm. Bunun yalanlarını dinlemek zorunda kalan milletimizin Allah yardımcısı olsun. Partisi içinde birileri kendisinden kurtulmayı kafaya koydukları için olacak sahte belge iddialarla bu zatı rezil kepaze ediyorlar. Kendisinin surat derisi biraz ağır olduğu için yalanı yüzüne vurmamıza  rağmen yerinde durmayı başarıyor. Daha önce şahsımın İsviçre\'de hesapları olduğunu söyledi, ispatlayamadı terbiyesizliğine verdik,  mahkemelerde paralar kazandık. Bir TV programında, \'Baykal\'ın kasetini Erdoğan izledi\' dedi ispatlayamadı, Tsunami için toplanan paraların Açe\'ye gönderilmediğini iddia etti. Belgeler karşısında kılını bile kıpırdatmadı. Şimdi de Suriyelilere harcanan paraya kafayı takmış. Senin onlarla ilgili en ufak bir derdin var mı ki? Sen ne anlarsın muhacirden, ne anlarsın Ensardan. Biz 30 milyar doları aşkın rakamı Türkiye olarak harcadığımızı söylüyoruz. Şu anda AFAD\'ı, Kızılay\'ı Diyanet Vakfı\'yla  tüm STK\'larımızla, milletimizle buraya gıdasından giyiminden ilacından konteynır kentlere varıncaya kadar bu insanların her şeyini biz hallediyoruz. Bir ara yine grup toplantısında yine kağıt sallayarak bakan arkadaşımız Hayati Yazıcı\'nın ÖSYM Başkanına mail attığını ileri sürdü. Mail adresinin de mesajın da sahte olduğu ortaya çıktı, yine işi pişkinliğe vurdu. Şimdi bakan olan belediye başkanımız Çevre Bakanımız Mehmet Özhaseki hakkında da akıl almaz iddialarla kamuoyunu oyaladı. Sonuçta ödediği tazminatla kaldı. Özhaseki aldığı tazminatları Kayseri\'nin en büyük meydanlarında vatandaşa sucuk ekmek olarak dağıttı. Ben de 3 milyon liralık dava açtık. Bu davalardan kazandıklarımızla inşallah milyoner olacağız. Bu parayla  hanımlar için şöyle bir konaklama yurdu ve evi yapacağız. geçenlerde hanımlara da ters laflar etti biliyorsunuz, bunun hanımlara da saygısı yok. Zaten önümüzdeki seçimi kaybettiği zaman eve nasıl gidecek diye merak ediyorum. Hanıma da bir şey söylemek lazım.\"
Erdoğan, terör örgütleri ve onların ekonomik işbirlikçilerinin saldırılarına uğrayan Türkiye\'de ana muhalefetin kumpasçıların ortağı haline döndüğünü de ifade ederek, \"Ülke böyle bir ortamda iken ana muhalefetin gizli, saklı değil, kumpasçıların ortağı haline dönmesi en büyük talihsizliktir. Milletimiz gerçekleri çok iyi gördüğü için bunlara itibar etmiyor. Ülkemizin bu süreçten sağ salim çıkması yeterli değil. Buradan daha büyüyerek zenginleşerek geride bırakmak durumundayız. Bizim belirlediğimiz büyük hedeflerimiz var. 2023 hedeflerimiz var, 2053 vizyonumuz var. Bizim 2071 hayallerimiz var\" dedi. 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir