Gündem

Cumhur İttifakı, İstanbul’da taktik değiştirdi: Mitil ve miting henüz yok; CHP ve HDP ne diyor?

"İçişleri Bakanı, bir militan ve tetikçi gibi çalışmıştır”

11 Haziran 2019 13:31

AKP’de 23 Haziran’da yapılacak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri öncesinde taktik değişiklikleriyle dikkat çekiyor. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilçe mitinglerini yapmayacağı kulislerde konuşuluyor, son hafta da izleyeceği yol konusunda netleşmiş bir şey olmadığı belirtiliyor. 8 Mayıs 2019 tarihinde Meclis’te düzenlediği partisinin grup toplantısında ‘İstanbul mitili atacağını' ifade eden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de henüz bu sözünü tutamadı. MHP’liler ise, genel başkanın mitil derken kendisini değil, il, ilçe örgütleri ve milletvekillerini kast ettiğini öne sürüyor. Hatta, MHP’li bir vekil, “Biz o günden beri yatak yorgan İstanbul’dayız” diyor. AKP’nin, 23 Haziran öncesinde mola vermeyeceği ve çalışmalarını temmuz ortalarına kadar sürdürmeyi planladığı da anlaşıldı. Oysa, Yüksek Seçim Kurulu (YKS) tarafından iptal edilen 31 Mart seçimleri için Meclis neredeyse 2 ay boyunca çalışmamıştı.

HDP’li Oluç: Şimdi bu zihniyetle İstanbul seçmenini etkilenmeyeceği ortaya çıktı

Muhalefet bu taktik değişikliğini yakın takibinde tutuyor. HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, T24’e, Erdoğan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, kullandıkları kutuplaştırıcı insanları aşağılayan ve seçmenlere hakaret eden dillerinin İstanbul seçimlerini kaybettirdiğini belirterek, taktik değişikliği için "Bu tutmadığı için acaba bu zihniyeti biraz geride tutarak kandırabilir miyiz İstanbul seçimlerini havasına girmişlerdir" görüşünü dile getirdi. CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, AKP’nin iki taktiği olduğunu ifade ederken, “Biri kendileri çekilip Binali Bey’le 'daha önce yaptık yine yaparız', diğeri de iftiralarla, yalanlarla İmamoğlu’nun imajını bozmak” dedi.

“Kaybedilen her yerde Erdoğan kaybetmiştir aslında”

Saruhan Oluç’un T24’e değerlendirmeleri şöyle: 

“Taktik değişikliği denir mi buna bilemiyorum ama Cumhurbaşkanı, 31 Mart seçimleri hazırlığında İstanbul’un bütün ilçelerinde mitingler yaptı. Hatta bir günde birkaç miting bir arada yaptı. Toplumu kutuplaştırma, ayrıştırma, bölme, seçmenlerin bir kısmına hakaret etme, Kürt ve HDP seçmenine hakaret etme üzerine kurdu. Bu çatışmacı üslubu İstanbul halkı tarafından reddedildi.

İstanbul’un AKP tarafından kaybedilmesinin birinci müsebbibi Recep Tayyip Erdoğan’dır, ikinci müsebbibi Süleyman Soylu’dur onların kutuplaştırıcı dilleri ve insanları aşağılayan ve seçmenlere hakaret eden dilleridir. Bu tutmadığı için acaba bu zihniyeti biraz geride tutarak kandırabilir miyiz İstanbul seçimlerini havasına girmişlerdir. Dolayısıyla sonuçların yarattığı bir durumdur diye düşünüyorum: Bir ülkenin cumhurbaşkanı yerel seçimlerde bu şekilde taraf olup sanki her belediyeye kendisi adaymış gibi ilçelerde, illerde mitingler yapması, konuşmalar yapması yerel seçime bu şekilde müdahale etmesi zaten anlaşılabilir bir şey değil. Kaybedilen her yerde Erdoğan kaybetmiştir aslında. İçişleri Bakanı Soylu hakkında da bir iki laf etmek isterim.

“İçişleri Bakanı, bir militan ve tetikçi gibi çalışmıştır”

Bir ülkenin İçişleri Bakanı seçimlerin güvenli bir biçimde yapılması için seçim döneminde önlem alır ve çalışır. Bütün partilerin eşit şekilde seçim ortamında propaganda fırsatlarından faydalanması için çalışır ve görev yapar. Halbuki bu İçişleri Bakanı, Adalet ve Kalkınma partisinin bir militanı ve tetikçisi gibi çalışmıştır ve o da AKP dışındaki partililere, seçmene Kürt halkına toplumdaki tüm muhalif güçlere hakaret üzerine hakaret yağdırmıştı. Halen de devam ediyor, akıllanmamış belli ki. Şimdi bu zihniyetle İstanbul seçmenini etkilenmeyeceği ortaya çıktı. İçişleri Bakanı biraz daha bölmeye devam ederse bu seçimin de kaybedilmesinin müsebbibi kendisi olacaktır. Ama benim taktik değişikliğinden ziyade halkın tepkisinin yarattığı biri sonuçtur bu.

"Binali Yıldırım'ı sempatik göstermek için komik duruma düşüyorlar"

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu’nun da T24’e değerlendirmeleri şöyle:

Taktiklerini değiştirdiler. Strateji değişikliği yaptılar. Geçen dönem, 31 Mart öncesi, sert beka söylemi, bağırıp çağırmanın ve herkesi terörist ilan edilmenin yanlış olduğunu gördüler. Şimdi Binali Bey var, o da daha önce yaptım şimdi de yaparım diyor, sloganları bu, o nedenle diğerleri görünmüyor. Binali Bey şimdi her tarafı projelerle boğdular her yere vaatlerini yapıştırdı. 300 mahalleye kreş yapacağım diyor. Daha yapmadın mı kreş? Ben soruyorum... Bunların kendilerinin lehine çevirecek bir şey yapma kabiliyeti kalmadı. Binali Bey'in sempatik göstermek için komik duruma düşürüyorlar.

“İftiralarla, yalanlarla İmamoğlu’nun imajını bozmak”

"Taktikleri Ekrem İmamoğlu'nun imajını bozmak. Binali Bey valiye küfrettiğini söyledi. Pelikan bunu uyduruyor, montajlıyor... Binali Bey bunu bilmiyor mu? Biliyor ama tekrarlıyor. İki tane taktikleri var: Biri kendileri çekilip Binali Bey’le daha önce yaptık yine yaparız  demek. Diğeri de iftiralarla, yalanlarla İmamoğlu’nun imajını bozmak."