T24 Haber Merkezi
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Sözleşmesi'nden ayrılma kararını, 15 Temmuz 2018'de yürürlüğe giren 9 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 3. Maddesiyle kendisine tanınan yetki doğrultusunda verdi. Anayasa Mahkemesi talepte yer almadığı için o maddeyi tartışmadı ama iptali istenen düzenlemeleri anayasaya uygun buldu ve iptal etmedi.
TIKLAYIN - Türkiye, ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi'nden Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle ayrıldı!
Cumhurbaşkanlığı kararıyla İstanbul Sözleşmesi'nden nasıl çıkıldı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Sözleşmesi'nden ayrılma kararını, 15 Temmuz 2018'de yürürlüğe giren 9 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 3. Maddesiyle kendisine tanınan yetki doğrultusunda verdi. Söz konusu kararnameyle ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin verdiği bir iptal kararı bulunmuyor. Erdoğan, kararnamedeki şu madde uyarınca kararı aldı: “Onaylama MADDE 3- (1) Milletlerarası andlaşmaların onaylanması, bunların feshini ihbar etmemek suretiyle yürürlük süresini uzatma, Türkiye Cumhuriyetini bağlayan bir milletlerarası andlaşmanın belli hükümlerinin yürürlüğe konulması için gerekli bildirileri yapma, milletlerarası andlaşmaların uygulama alanının değiştiğini tespit etme, bunların hükümlerinin uygulanmasını durdurma ve bunları sona erdirme, Cumhurbaşkanı kararı ile olur.”
|
Aynı kararnameyle, Cumhurbaşkanı'na, milletlerarası anlaşmaların onayıyla ilgili verilen yetkiler davada tartışıldı. Ancak AYM, CHP'nin iptal istemlerini reddetti. Kararda, şu ifadeler kullanıldı:
"Cumhurbaşkanı'nın yetkisi “Resmî Gazete'de yayımlanmadan yürürlüğe girebilecek andlaşmaların CBK ile düzenlenmesinin Cumhurbaşkanı'nın yürütme yetkisine ilişkin konularda CBK çıkarma yetkisi kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Andlaşmaların yayımlanmasına yönelik yürürlükte olan herhangi bir kanuni düzenleme tespit edilemediğinden kuralların bu yönüyle de CBK ile düzenlenmesine bir engel bulunmamaktadır. Anayasa'nın 90. maddesinin beşinci fıkrasının birinci cümlesinde, usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmaların kanun hükmünde olduğu belirtilmekle birlikte andlaşmaların onaylanması, uygun bulunması ve yayımlanması gibi hususlar özel olarak Anayasa'nın 90. maddesinde düzenlenmiştir. Dolayısıyla kanunların yayımlanmasını düzenleyen Anayasa'nın 89. maddesinin, usulüne göre yürürlüğe konmuş andlaşmalar yönünden uygulanma imkânı bulunmamaktadır. Onay gerekmez
Yeni hükûmet sisteminin en önemli özelliklerinden biri Cumhurbaşkanı'na “Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi” adı altında düzenleme yapma yetkisinin tanınmasıdır. CBK'ların en belirgin özelliği ise Cumhurbaşkanı'na belirli konularda ilk elden düzenleme yapma yetkisinin verilmiş olmasıdır. Yürütmenin diğer düzenleyici işlemlerinden farklı olarak Cumhurbaşkanı Anayasa'da belirlenen yetki çerçevesinde herhangi bir kanuna dayanmadan ya da yasama organının onayı olmadan CBK'lar yoluyla düzenleme yapabilecektir.”
İstanbul Sözleşmesi'nin amacı nedir?
Kadınları her türlü şiddetten korumak, kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önlemek, kovuşturmak ve ortadan kaldırmak,
Kadına yönelik her türlü ayrımcılığın kaldırılmasına katkıda bulunmak ve kadınların güçlendirilmesi yolu dahil kadın ile erkek arasındaki temel eşitliği teşvik etmek;
Kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddet mağdurlarının korunması ve bu mağdurlara yardım edilmesi için kapsamlı bir çerçeve, politikalar ve tedbirler geliştirmek;
Kadına yönelik şiddeti ve aile içi şiddeti ortadan kaldırmak amacıyla uluslararası işbirliğini teşvik etmek;
Kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti ortadan kaldırmak üzere bütüncül bir yaklaşım benimsemek amacıyla etkili işbirliğini sağlamak için kuruluşlara ve kolluk kuvvetlerine destek ve yardım sağlamaktır.
İstanbul Sözleşmesi'nin kapsamı
İşbu Sözleşme aile içi şiddet de dahil olmak üzere, kadınları aşırı biçimde etkileyen kadınlara yönelik her türlü şiddet biçimi için geçerlidir.
Taraflar işbu Sözleşmeyi tüm aile içi şiddet mağdurlarına uygulamaya teşvik edilirler. Taraflar işbu Sözleşmenin hükümlerini uygularken, cinsiyete dayalı şiddet mağduru kadınlara özel önem atfedilmelidir.
İşbu Sözleşme barış zamanlarında ve silahlı çatışma durumlarında uygulanır.
Sözleşme kapsamındaki suçlar
Sözleşme taraf devletlere, aşağıda belirtilen davranışlara yönelik cezai veya başka bir hukuki yaptırım öngörmeyi zorunlu kılmaktadιr:
- Ev içi şiddet (fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik)
- Taciz amaçlı takip;
- Tecavüz dahil, cinsel şiddet;
- Cinsel taciz;
- Zorla evlendirme;
- Kadınların sünnet edilmesi;
- Kürtaja zorlama ve kısırlaştırmaya zorlama.
Burada açıkça verilmek istenen mesaj, kadınlara yönelik şiddetin ve ev içi şiddetin özel hayatta saklı kalacak konular olmadığıdır. Aksine, mağdur olan kimse failin eşi, hayat arkadaşı yada ailenin bir ferdi ise, aile içinde işlenen suçların özellikle travma yaratıcı etkisini vurgulamak üzere bu kişinin cezası daha da ağırlaştırılabilir.
TIKLAYIN | İstanbul Sözleşmesi'nin tam metni