Polonya, uygulamaya koymak istediği yargı reformu nedeniyle Avrupa Birliği'nin yaptırımları ile karşı karşıya kalabilir.
Brüksel, yargı bağımsızlığına tehdit oluşturduğu endişesiyle reform çalışmalarının durdurulması çağrısında bulundu. Aksi takdirde yaptırımların devreye girebilceği uyarısı yapıldı.
Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, Lizbon Antlaşması'nın 7. maddesinin uygulanabileceğini söyledi. Timmermans, sosyal medyada paylaştığı mesajında "Son gelişmeleri göz önüne aldığımızda, 7. maddeyi yürürlüğe koymaya yaklaşıyoruz" yazdı.
7. maddenin yürürlüğe girmesi Polonya'nın birlik içerisindeki oy hakkının askıya alınması anlamına geliyor. AB tarihinde hiçbir üye ülkeye karşı bu yaptırım kullanılmadı.
Tartışmalı yargı reformu ne getirecek?
2015'ten bu yana iktidarda olan muhafazakar Hukuk ve Adalet Partisi tarafından hazırlanan reform, şu an görevde olan Anayasa Mahkemesi üyelerinin görevden alınmasını öngörüyor. Yeni yasa, hakimlerin adalet bakanı tarafından atanmasının önünü açıyor.
Parti lideri Jaroslaw Kacynski, yargı reformunun sistemin hızlı çalışması için gerekli olduğunu savunuyor. Muhalefetse, bu hamlenin arkasında iktidarın politikalarını eleştiren hakimlerden intikam alma çabası olduğunu söylüyor. Hakimlerin, adalet bakanı tarafından atanmasının hukuku siyasallaştıracağı uyarısında bulunuyor.
Yargı reformu, binlerce Polonyalı'yı sokağa döktü. Hafta sonundan bu yana Varşova'daki cumhurbaşkanlık sarayı önünde gösteriler düzenleniyor. Göstericiler, Polonya Devlet Başkanı Andrzej Duda'nın önüne gelmesi durumunda reformu veto etmesini istiyor.
Polonya meclisi tartışmalı oturumun ardından gözden geçirilmesi talebiyle AB'nin karşı olduğu yargı reformunu komisyonuna geri göndermişti.
AP/Reuters/ÖA/HS
© Deutsche Welle Türkçe