Ankara ile Bağdat arasında krize neden olan Irak'taki Başika askeri kampından fotoğraflar medyaya servis edildi. Musul yakınlarındaki kamptan yansıyan fotoğrafların Sünni Arap güçlerin oluşturduğu muhaliflerin katıldığı bir eğitimden olduğu ileri sürüldü.
Irak Temsiciler Meclisi Başika'daki Türk askerinin 'işgalci güçler' olarak tanımlayarak Türkiye'yi kınamıştı. Irak tarafı Türkiye'nin mezhebi politika izleyerek, Başika’da sadece Sünnilere askeri eğitim verdiği iddia etmişti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise bugün İspanyol mevkidaşı Jose Manuel Garcia-Margallo ile Dışisleri konutunda düzenlenen ortak basın açıklamasında "Şiilerin Musul operasyonuna dahil edilmesi barış getirmez" demişti.
Hğrriyet'te yer alan habere göre, Başika kampındaki askeri eğitimin, Musul'un IŞİD'ten geri alınması için başlatılması planlanan büyük operasyonla ilgili olduğu bildirildi.
Türkiye’nin Irak’taki Başika Üssü’nde Sünni Haşd el Vatani güçlerini ve Peşmerge'yi eğiten bir gücü bulunuyor. Üste 500 civarında asker olduğu tahmin edilirken, Kuzey Irak’ın değişik yerlerinde de Türk özel kuvvet, komando ve zırhlı mekanize taburu bulunuyor. Kuzey Irak dâhil Irak genelinde Türk asker sayısının 2 bin kadar olduğu tahmin ediliyor. Türkiye Irak’taki askeri gücünün Bağdat yönetiminin bilgisi dahilinde konuşlandırıldığını belirtirken, Bağdat Türkiye’yi izin almadan asker sayısını artırmakla suçluyor.
Çavuşoğlu'ndan 'Başika' açıklaması
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu bugün Ankara'da Jose Manuel Garcia-Margallo ile düzenlediği ortak basın toplantısında, "Başika kampında eğittiğimiz güçler Musul'un kendiinsanları, bu güçlerin operasyona katılması başarı için önemli" dedi.
Musul’a gerçekleştirilmesi planlanan operasyonla ilgili koalisyon güçleriyle yapılan görüşmelerde, Türkiye’nin olası operasyona Irak’ta bulunan Türk kuvvetlerinin sahada katılması önerisini sunup sunmadığı sorulan Bakan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Bir operasyonu planlarken öncesini, operasyonun kendisini ve daha da önemlisi sonrasını planlamak lazım. Cerablus’ta yerel güçlerle sürdürülen mücadelenin başarısı ortada. Daha sonra buraların güvenliğini de o bölgenin insanları temin ediyor. Başarının sebebi de bu. Yerel sahiplenme çok önemli. Biz aynı anlayışın Musul’da da yürütülmesini istiyoruz. Cerablus ve o bölgede elde edilen başarılar Musul’daki yerel güçlerin de cesaretini artırmıştır. Biz Musul operasyonunun da Musul’daki yerel güçler tarafından hayata geçirilmesini isteriz. Bu en gerçekçi yaklaşımdır. Mezhepçilik anlayışıyla dışarıdan Şii milislerin operasyona dahil edilmesi, daha sonra onların burada kalması, Musul’a barışı ve huzuru getirmez tam tersi orta ve uzun vadede o bölgenin sorunların artarak, devam eder. Oradaki Sünni halk için birbirinden tehlikeli olan Şii milislerle DAEŞ arasında seçim yapmak zorunda bırakılmaması gerekiyor Musul’un. Bizim orada Başika Kampı’nda eğitip donattığımız yerel güçler esasen Musul’un kendi insanları. Dolayısıyla bu yerel güçlerin de DAEŞ’e karşı operasyona katılması operasyonun başarısı için önemli. Burada özellikle müttefik ülkelerin de gerek Peşmerge olsun gerek Irak güçleri olsun eğit donat programını sürdürdüğünü biliyoruz. Dolayısıyla koalisyon içindeki ülkelerin buradaki kuvvetleri de bizim Cerablus’ta yaptığımız gibi buradaki yerel güçlere destek verebilir. DAEŞ’i Musul’dan da temizleyebiliriz. Musul’da da DAEŞ’e karşı mücadelede her türlü desteği vermeye hazırız."
